TrDizin İndekslenen Yayınlar
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12597/3198
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 2832
- Results Per Page
- Sort Options
TRDizin Syrphinae Fauna of Kahramanmaraş's Andırın Town (Diptera: Syrphidae)(2003-09-01) SARIBIYIK SüleymanBu araştırma, 2001 ve 2002 yıllarında Kahramanmaraş’ın Andırın ilçesinde yapılmıştır. Bu çalışmada, bölgeden Syrphinae altfamilyasına ait 20 tür tespit edilmiştir.TRDizin Sarımsakta tohum borusu malzemesi, düşme açısı ve tohum boyutlarının düşme süresine etkisinin belirlenmesi(2004-03-01) H. Güran ÜNALBu çalışmada, tohum borusu malzemesi ve düşme açısı ve tohum boyutlarının düşme süresine etkisi incelenmiştir. Bu amaçla 4 farklı boru malzemesi (sac, sert PVC, yumuşak PVC ve spiral), 6 değişik düşme açısı (0°, 10°, 20°, 30°, 40°, 50°) ve 3 farklı sarımsak boyut ve ağırlığında (büyük, orta, küçük) denemeler yapılmıştır. Deney düzeneğine yerleştirilen optik algılayıcılar sarımsak dişlerinin tohum borusuna giriş-çıkış zamanlarını kontrol etmişlerdir. PLC vasıtasıyla sarımsak dişlerinin düşme süreleri milisaniye cinsinden ölçülmüştür. Denemelerden elde edilen değerler istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Yapılan varyans analizi sonucunda tohum borusu malzemesi, düşme açısı ve tohum boyutu faktörleri arasında üçlü interaksiyon belirlenmiştir. Duncan testi sonuçlarına göre, tohum boyutları önemsiz, tohum borusu malzemesi ve düşme açısı önemli bulunmuştur. 20° den büyük düşey açılarda düşme süresindeki sapmalarının arttığı gözlenmiştir. Sarımsak dişlerinin düşme süresi sırasıyla sac.sert PVC, yumuşak PVC ve spiral borularda artmıştır.TRDizin Türkiye'deki Sarımsak Tarımı ve Taşköprü Sarımsağı Üzerine Coğrafi Açıdan Bir İnceleme(2005-01-01) B. Ünal İBRETTarihte yemeklere tad vermenin yanında birçok hastalığın tedavisinde de mucize bitki olarak kullanılan sarımsak, günümüzde artık gıda sanayisinde de kullanılan bir bitki haline gelmiştir. Dünyanın birçok mutfağında yoğun olarak sarımsak kullanılmakta, tıbbi araştırmalarla sağlık açısından önemi anlaşıldığı için gelişmiş ülkelerde tablet haline getirilerek ilaç olarak da değerlendirilmektedir. Anadolu ve yakın coğrafyası sarımsağın anavatanı olarak bilinmektedir. Bu sebeple ülkemizde sarımsak çok eski zamanlardan günümüze yemek kültüründe ve halk hekimliğinde kullanılmaktadır. Ülkemizin başta karasal iklim geçiş bölgeleri olmak üzere, birçok yeri sarımsak tarımına uygundur. Ancak sarımsak geleneksel yöntemlerle tarımı yapılan bu sebeple yoğun olarak işgücü ve emek isteyen bir bitki olduğu için ülkemizin birçok yöresinde üretilmemektedir. Ülkemizin en önemli sarımsak üreten illerinden birisi Kastamonu’dur. Kastamonu kendi adını verdiği sarımsağı ile Türkiye’deki toplam yıllık sarımsak üretiminin yaklaşık %20’sinden fazlasını üretmektedir. Kastamonu sarımsağı denilince akla Taşköprü gelmelidir. Çünkü Kastamonu ilindeki yıllık toplam sarımsak üretiminin %90’nına yakınını Taşköprü İlçesi üretmektedir. Geçim kaynaklarının sınırlı olduğu Taşköprü’de sarımsak tarımı yoğun olarak tarımsal işgücü kullandığı için kırsal nüfusun tarlaya bağlanmasına yardımcı olmuştur. Kastamonu sarımsağı kalitesi, araması ve dayanıklılığıyla ülkemizin en önemli çeşitleri arasındadır. Ancak bu sarımsağın iç ve dış pazarlarda tanıtımının yapılması gerekmektedir. Bu amaçla Taşköprü’de Sarımsak Festivali düzenlenmektedir.TRDizin Sarımsak dikim makinası prototipi geliştirilmesi(2005-03-01) Rahmi KESKİN; H. Güran ÜNALBu çalışmada, sarmısak tarımının mekanize edilebilmesi için öncelikli işlem olan sarmısağın hassas dikimi amaçlanmıştır. Bu amaçla, mevcut pnömatik hassas ekim makinaları üzerine takılabilen bir dikim ünitesi prototipi geliştirilmiştir. Altı sıralı olarak yapılan prototip, 25 cm sıra arası ve 8.8, 10, 11.6 ve 14 cm sıra üzeri mesafelerde 1.7, 2.6 ve 4.7 km/h lik makina ilerleme hızlarında tarlada denenmiştir. Dikim sonrası yapılan ölçümlerle sıra üzeri dağılım düzgünlüğü, filizlenme oranı ve dikim derinliği belirlenerek istatistiki analizler yapılmıştır. Boşluk oranlarının, kabul edilebilir sınırların biraz üzerinde bulunmasına rağmen diğer oranlar kabul edilebilir niteliktedir.TRDizin Sarımsak dişlerinin vakumla tutulmasına etkili bazı parametrelerin belirlenmesi(2005-12-01) Kamil SAÇILIK; H. Güran ÜNALBu çalışmada, sarımsak dişlerinin vakumla tutulmasına etkili parametreler deneysel olarak incelenmiştir. 4 delik şekli (daire, kare, elips, dikdörtgen), 3 vakum seviyesi (100, 80, 60 mmHg), 5 delik alanı (38, 50, 64, 78, 95 mm2) ve 2 hız kademesinde (0 ve 0.8 m/s) denemeler yapılarak tutulma yükseklikleri ölçülmüştür. Denemelerden elde edilen değerler istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Yapılan varyans analizi sonucunda delik şekli, delik alanı, delik hız ve vakum faktörleri arasında dörtlü interaksiyon belirlenmiştir (p<0.01). Duncan testi sonuçlarına göre, vakum ve delik alanı arttıkça tutulma yüksekliklerinin arttığı.buna karşılık hız arttıkça azaldığı belirlenmiştir. Tutulma yükseklikleri, delik şekillerine bağlı olarak sırasıyla daire, kare, dikdörtgen ve elips olarak azalmıştır.TRDizin Notes about extremal problems in the space of entire functions of finite degree(2006-01-01) F. G. NASİBOVÇalışmada sonlu dereceli tam fonksiyonların bir sınıfında tanımlı lineer operatörler için ekstremal problem araştırılmaktadır. Sonuçlarımız son derece genel ve kesin karakterdedir. Bir çok hallerde önceden çözümü bulunmamış olan problemlerin çözümü bu neticelerimizin kapsamında olup, özel durumlar olarak çıkarılabilirler. Çalışmamızda Fonksiyonel Analiz ilkeleri sık sık kullanılmaktadır.TRDizin Reel Değişkenli Fonksiyonlar Teorisinin Müfredatı ve Bilimler Arasındaki Yeri Hakkında(2006-09-01) Ferhad H. NASİBOVBu makalede Reel Değişkenli Fonksiyonlar Teorisi’nin kısa tarihçesi, müfredatı, bilimler arasındaki yeri açıklanarak Reel Değişkenli Fonksiyonlar Teorisi’nin öğretiminde var olan durum incelenmiştir. Makalede, Fonksiyonların Metrik ve Descriptive Teorileri, onların kendi aralarında var olan ilişkilerine de değinilmiştir. Ayrıca Fonksiyonlar Teorisi’nin; Klasik Matematik Analiz ve Fonksiyonel Analiz arasındaki yeri, ortak ve farklı taraflar da kısaca açıklanmıştır.TRDizin Karadeniz'de ortasu trolü ile gece süresince avlanan hamsi (Engraulis encrasicolus L., 1758)' nin av verimi ve boy kompozisyonunun belirlenmesi(2006-12-01) Süleyman ÖZDEMİR; Yakup ERDEM; Birinci Zekiye ÖZDEMİR; Hasan Hüseyin SATILNIŞBu çalışmada Karadeniz’de 2005–2006 avcılık sezonunda orta su trolü ile gece süresince avlanan hamsi av miktarı ve boy kompozisyonunun tespiti ele alınmıştır. Saat 17:00 den 04:00 e kadar olan zaman 17:00–20:00, 21:00–00:00 ve 01:00–04:00 olmak üzere üç farklı bölüme ayrılarak her bölüm için 6 şar ağ çekimi yapılmıştır. Araştırma süresince toplam 138180 kg balık avlanmış olup bunun 34560 kg I. periyotta, 66360 kg II. ve 37260 kg III. periyotta elde edilmiştir. Yakalanan tüm balıkların ortalama boyları 10,19±0,03 cm olarak belirlenirken I, II ve III. periyotta sırasıyla 10,26±0,05 cm; 9,89±0.04 cm ve 10,42 ±0,09 cm olarak tespit edilmiştir. Farklı zaman aralıklarında yapılan av operasyonları için av miktarları ve ortalama boylar arasındaki gözlenen fark istatistiksel olarak önemli (p<0,05) bulunmuştur. Ortasu trolü ile hamsi avcılığında zamana bağlı olarak sürü yapısı ve hareketlerinin değişiklik gösterdiği ve buna bağlı olarak özellikle av verimi ile boy kompozisyonda değişim olduğu belirlenmiştir. Ayrıca akşam gün kararırken ve sabah gün ışırken av miktarının azalmasına rağmen, ağda daha az tıkanma (satürasyon) oluşması nedeniyle gece ortasına oranla daha büyük balıkların yakalandığı söylenebilir.TRDizin Uzatma ağlarının ağ materyali ve yapısal özelliklerinin türlerin yakalanabilirliği ve tür seçiciliği üzerindeki etkisi(2006-12-01) Yakup ERDEM; Süleyman ÖZDEMİRBu araştırmada, monofilament ve multifilament materyale sahip fanyalı ve sade uzatma ağlarının av kompozisyonu, türlerin yakalanabilirliği ve tür seçiciliği karşılaştırılmıştır. Denemelerde kullanılan ağların göz açıklığı 36 mm dir. Türlerin % 58,81’i monofilament, % 41,19’u multifilament ağlarla yakalanmıştır. Monofilament ağlarla yakalananların % 95,84’ü, multifilamentlerin ise % 92,67’sinin ekonomik olduğu bulunmuştur. Tüm ekonomik türler içerisinde multifilament ağların payı % 40,38, monofilament ağların payı ise % 59.62 olarak tespit edilmiştir. Hem avlanan balık miktarı hem de hedef tür yakalama oranı yönünden sade ağların fanyalı ağlara oranla daha verimli olduğu belirlenmiştir. Hedef türleri oluşturan istavrit (Trachurus trachurus, L. 1758), barbunya (Mullus barbatus ponticus, E., 1927) ve mezgit (Merlangius merlangus euxinus, N. 1840) balıkların boy kompozisyonları incelendiğinde; sade ağların fanyalı ağlara, multifilament ağların monofilament ağlara göre daha (p<0,05) seçici olduğu görülmüştür. Karlı ve sürdürülebilir bir avcılık açısından yan ürün miktarındaki azalmanın çoğu kere total av miktarının fazlalığından daha etkin olduğu belirlenmiş ve yapılan değerlendirmelerde hedef türe yönelik olarak sade ve monofilament ağların daha uygun olduğu sonucuna varılmıştır.TRDizin Sarımsak dikim makinesi prototipi ile arpacık soğanı dikebilme olanakları üzerine bir araştırma(2006-12-01) H. Güran ÜNALTürkiye'de arpacık soğanı dikim mekanizasyonundaki sorunlar hala tam olarak çözülememiştir. Bu çalışmada, sarımsak dikiminin mekanizasyonu için tasarlanarak imal edilmiş bir prototipin arpacık soğanı dikimindeki performansı araştırılmıştır. Prototip, 2.5 ve 4 km/h' lik makine ilerleme hızıyla 8 ve 10 cm' lik sıra üzeri mesafelerde tarlada denenmiştir. Dikim sonrası yapılan ölçümlerle sıra üzeri dağılım düzgünlüğü, filizlenme oranı ve dikim derinliği belirlenerek istatistiki analizler yapılmıştır. Tüm değerlerin kabul edilebilir sınırlar içinde bulunması, sarımsak dikim makinesi prototipinin arpacık soğanı dikiminde de başarıyla kullanılabileceğini ortaya koymuştur.TRDizin İki farklı av sahasında ortasu trolü ile avlanan hamsi (Engraulis encrasicolus, L.) balığının sürü yapısı ve av veriminin incelenmesi(2007-01-01) Yakup ERDEM; Hasan Hüseyin SATILMIŞ; Zekiye ÖZDEMİR BİRİNCİ; Süleyman ÖZDEMİR; Ercan ERDEMÖzet: Samsun kıyılarındaki iki ayrı av sahasında 2005-2006 av sezonu Aralık ve Ocak aylarında yürütülen bu çalışmada ortasu trolü ile avlanan hamsinin av verimi ve sürü yapısının belirlenmesi amaçlanmıştır. Yapılan 34 trol çekiminde toplam 182 020kg hamsi avlanmış, bunun 125 940kg I. bölgede, 56 080kg ise II. bölgede elde edilmiştir. I ve II. bölgede yapılan ağ çekimlerinden sonra rastgele alınan örnekler üzerinde yapılan hesaplamalar sonucunda, ortalama balık boyu sırasıyla 10.13±0.08 cm ve 10.61±0.07cm, ortalama balık ağırlığı 8.41±0.21g ve 8.99±0.23g olarak belirlenmiştir. Av verimi, ortalama boy ve ağırlık yönünden iki farklı bölgeden elde edilen veriler arasında gözlenen farkların istatistiksel açıdan önemli (p<0.05) olduğu tespit edilmiştir. Bu sonuçlara dayanarak av sahası ve avlanma zamanına bağlı olarak hamsi sürülerinin farklı büyüklük ve yapı sergilediği dolayısıyla bu etkenlerin türün av miktarı ve boy kompozisyonunu değiştirebileceği söylenebilir. Araştırma boyunca yapılan sonar taramaları dikkatle incelendiğinde bu farklılıkların ağ atılmadan tespitinin mümkün olduğunu ve balık bulucu cihazların etkin kullanımı yoluyla av veriminin yükseltilmesi ve avcılık maliyetinin azaltılmasının mümkün olduğu belirlenmiştir.TRDizin Okulöncesi Eğitim Ortamları(2007-02-01) A. Oğuzhan KILDANBu çalışma 21. yüzyılda çeşitli öğretim modelleri ve stratejileriyle birlikte çeşitlenen öğretim etkinliklerinin ve günümüzün değişen ihtiyaçları için eğitim ortamlarının fiziksel olarak nasıl olması gerektiği ile ilgili bir derleme çalışmasıdır. Araştırma genelde eğitim kurumlarındaki fiziksel ortamların nasıl olması gerektiğini tanımlarken, özelde, okul öncesi eğitim kurumlarındaki fiziksel ortamlar üzerinde durulmuştur.TRDizin Bilgisayar Cebiri Sistemlerinin (BCS) Fonksiyon Kavramının Öğretiminde Etkisi(2007-02-01) Ahmet KAÇAR; Güler TULUKMatematik öğretiminde teknolojinin desteğini alan bir anlayış benimsenmeye başlamıştır. Bu araştırmanın amacı Bilgisayar Cebiri Sistemlerinin (BCS) matematik öğretimindeki etkisini incelemektir. Çalışmada, Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü İlköğretim Matematik Öğretmenliği Programı, 1. sınıf öğretmen adaylarından 30 kişilik bir sınıf ve bu sınıfta oluşturulan rastgele seçilmiş iki gruba, ilki Yapılandırmacı + BCS (Maple) ve ikincisi yapılandırmacı olacak şekilde iki ayrı öğretim yöntemi uygulanmıştır. Gruplardan birisi BCS’nin katılmadığı sadece yapılandırmacı öğrenme (Yapılandırmacılık) şeklinde Genel Matematik dersinde fonksiyon kavramını öğrenme sürecine katılmış diğer grupta BCS ile birlikte yapılandırmacı öğrenme (BCS + Yapılandırmacılık) ortamna katılmştır. Hizmet öncesi öğretmen adaylarının; işlemsel anlama, kavramsal anlama, problem çözme becerileri bir sınavla incelenmiştir. Veriler uygun parametric ve nonparametrik testlerle incelenmiştir. Sonuçta, her iki grup arasında problem çözme becerisinde BCS ile birlikte yapılandırmacı öğrenme grubu lehine istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (p = .021).TRDizin Türk Halk Hekimliğinde Ocaklık Geleneği ve Safranbolu'daki Ocaklar(2007-02-01) Eyüp AKMANEski Türk dini etrafında meydana gelmiş inançlar ve uygulamalar bu gün varlığını kısmen sürdürmekte ve batıl inanç olarak bilinmektedir. Bu araştırmamızda Türk halk hekimliğindeki ocaklar üzerinde durduk ve Safranbolu’daki ocakları inceledik.TRDizin Biyokütlenin Katalitik Pirolizi: Biyokütlenin Yapısal Bileşiminin Sıvı Ürün Verimine Etkisi(2007-02-01) Atila ÇAĞLARHavada kurutulmuş ve öğütülmüş üç biyokütle materyali (çay atığı, pamuk kozası kabuğu ve zeytin çekirdeği) önce 773K, 923K, 973K ve-1023K sıcaklıklarında katalizörsüz olarak sonra da farklı miktarlardaki K2CO3, Na2CO3 ve ZnCl2 katalizörleri ile 973K sıcaklıkta katalitik pirolize tabi tutuldu. Sıcaklık 773K’ den 1023K’e kadar arttırıldığında, doğrudan piroliz (katalizörsüz) reaksiyonunun sıvı ürün verimi üç materyalde de azalmaktadır. 973K sıcaklıkta Na2CO3 (0.30g) ve K2CO3 (0.50g) katkısı ile sıvı ürüne dönüşüm verimi üç materyalde de artmasına rağmen, en fazla artış zeytin çekirdeğinde elde edilmiştir (0,30g Na2CO3 kullanılarak %.44,8 verim). Bunun sebebi; zeytin çekirdeğinin yapısal bileşimlerinin diğer materyallere göre farklı olmasına bağlanmıştır. ZnCl2 katkısı ile sıvı ürüne dönüşüm verimi zeytin çekirdeği ve pamuk kozası kabuğunda artarken, çay atığında azalmıştır. Burada da yine çay atığının lignin miktarının az olması katalizörün etkisini azaltmaktadır.TRDizin Bilgisayar Ortamında Sesli Komutları Tanıma: Örüntü Tanıma Yöntemi(2007-02-01) Halil İbrahim BÜLBÜL; Abdulkadir KARACIBu çalışmada, Örüntü tanıma yöntemini kullanarak ses tanıyan bir bilgisayar yazılımı hazırlanmış ve ses tanımayla ilgili temel ilkeler sistematik bir içerikte anlatılmıştır. Sesli komutları tanımada çok önemli olan özellik vektörlerinin çıkarılması ve ses üzerinde yapılacak olan ön işlemler ayrıntılı bir şekilde verilmeye çalışılmıştır. Ayrıca geliştirilen programda ses tanıma denemeleri yapılmış ve sonuçlara ilişkin bilgiler özetlenmiştir..TRDizin Türkiye Gerçek Sıcaklıkların Dağılışı ile Bitki Örtüsü Arasındaki İlişkiler(2007-02-01) Duran AYDINÖZÜBitki örtüsünün dağılışında ortalama sıcaklık değerlerinin yetersiz kaldığı hallerde dağılışı daha iyi açıklayabilmek için günlük sıcaklık frekansları kullanılır. Bu amaçla bu çalışmada, Türkiye’deki büyük istasyonların 7-14-21 saatlerinde yapılan rasat sonuçlarına göre, günlük sıcaklık frekansları ile Türkiye bitki örtüsü arasındaki ilişki incelenmiştir.TRDizin XVI. Yüzyıl Urfa Sancağının Boz-Abad ve Yalak Nahiyelerindeki Kırsal Yerleşme Adlarının Tarihi Coğrafya Bakımından Değerlendirilmesi(2007-02-01) Emin BAYDİLBu araştırmada, XVI. yüzyılın ilk çeyreğinde Diyâr-ı Bekr Vilâyeti Ruha Livâsı’na bağlı Boz âbâd ve Yalak nahiyelerinin 998 numaralı Muhasebe-i Vilâyet-i Diyar-ı Bekr ve Arab ve Zü’l Kadriyye Defteri (937/1530)–I’deki yerleşme adlarının genel olarak bir değerlendirmesi yapılmıştır. Böylece, araştırma sahasındaki yer ve yerleşme adlarını etkileyen faktörler üzerinde durulmuştur. Bu yerleşmelerin, bulundukları devrin siyasi, ekonomik ve sosyal şartları ile coğrafî çevre şartlarını taşıdıkları anlaşılmaktadır.TRDizin Bir sürgün kahramanı Abdülahad Nuri Bey: Hayatı, eserleri ve Selçuklu-Beylikler tarihi üzerine çalışmaları(2007-03-01) Cevdet YAKUPOĞLUXIX. yüzyıl sonları ile XX. yüzyıl ilk çeyreğinde, Osmanlı ülkesindeki siyasî buhran döneminde adından sıkça söz ettiren Abdülahad Nuri Bey’in sürgünlerle dolu hayatı ve ortaya koyduğu ilmî, edebî eserleri üzerine şimdiye kadar bilimsel nitelikli yeterince çalışma yapılamamıştır. Bahsi geçen eksiklikten dolayı hazırlanan bu makalede, yıkılan Osmanlı Devletinin enkazı arasından yeni bir Türk devletinin ortaya çıkarıldığı günlerde Abdülahad Nuri Bey’in üstlenmiş olduğu rol ele alınmış; İstanbul ve Kastamonu’da bulunduğu yıllarda Türk tarih ve kültürü üzerine yaptığı çalışmalar değerlendirilmiştir.TRDizin Türkiye'de Yeni Gelişen Bir Termal Turizm Merkezi: Çavundur Kaplıcası(2007-06-01) B. Ünal İBRETKaplıcalar sağlık açısından tarihin eski dönemlerinden beri kullanılan mekanlardır. Özellikle son senelerde yardımcı sağlık tedavisi kapsamında değerlendirilen bu mekanlar, turistik aktivitenin oldukça çeşitlendiği yeni turistik çekim alanları haline gelmiştir. Çavundur Kaplıcası varlığı geçmişten beri bilinmekle birlikte, özellikle 1990lı yıllardan itibaren yapılan tesislerle yeni gelişmeye başlayan bir termal turizm merkezidir. Günümüzde modern otel ve konaklama tesisleriyle yılda on binlerce insanımıza hizmet veren bu kaplıca, E-80 Devlet Karayolu'nun hemen kenarından geçmesi ve Ankara, Karabük, Kastamonu ve Çankırı gibi büyük nüfus potansiyeline sahip olan merkezlere olan yakınlığı dolayısıyla ülkemizin son yıllarda hızla büyüyen termal turizm merkezleri arasındadır. Bu çalışmanın amacı, buranın termal turizm potansiyelini ortaya koyarak, coğrafi yönden tanıtımı yapmak ve böylece daha fazla turiste hizmet vermesini sağlayarak içerisinde bulunduğu yörenin kalkınmasına destek olmaktır.