Browsing by Author "Selahattin KAYMAKCI"
Now showing 1 - 14 of 14
- Results Per Page
- Sort Options
TRDizin Evaluation of Social Studies Teachers’ Usage Situation of Literary Works in Their Courses: Bartın Sample(2018-06-01) Harun ER; Selahattin KAYMAKCILiterature can be defined as a branch of art by which people express their emotions, thoughts, imaginations and ideals verbally or in written through language. It is one of the many fields utilized by social studies courses that inherently involve several social disciplines. Several different type of literary works have been used as teaching materials in social studies teaching. These primarily involve novels, stories, memoirs, biographies, travel writings, sagas, epics, articles, proverbs, songs, idioms, legends, poems, tales and theater plays. The aim of this study is to determine the extent to which social studies teachers use literary works in their courses. Phenomenology among qualitative methodologies was used during the research. The study group consists of 32 social studies teachers working in Bartın province as of 2015-2016 academic year. Structured interview was used as the data gathering tool. The data obtained within the frame of the study were analyzed using content analysis. As a result of the research, the majority of participating teachers were found to be inclined to use literary works in their courses, although they find the use of literary works in curricula and course books qualitatively and quantitatively inadequate.TRDizin Millî Eğitim Şûraları’nda Vatandaşlık, Demokrasi ve İnsan Hakları Eğitimine İlişkin Alınan Kararların Değerlendirilmesi(2018-12-01) Selahattin KAYMAKCI; Zihni MEREYMillî Eğitim Şûraları, Türk Millî Eğitimi ile alakalı her türlü konunun yetkililer ile görüşüldüğü,tartışıldığı ve karara bağlandığı geniş çaplı toplantılardır. Birincisi 1939 yılında gerçekleştirilen MillîEğitim Şûraları günümüzde de eğitim sistemi ve sorunlarının tartışıldığı, her kesimden insana açık olupmevcut problemlere bilimsel öneriler üretmektedir. Bu yönüyle Millî Eğitim Şuraları, eğitimpolitikalarına yön verici bir yapı olarak varlığını devam ettirmektedir. Bu çalışmanın amacı Millî EğitimŞûraları’nda vatandaşlık, demokrasi ve insan hakları eğitimiyle ilgili alınan kararları ele alıpdeğerlendirmektir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman inceleme kullanılmıştır. Bubağlamda 1939’dan günümüze Millî Eğitim Şûraları Kararları’nı içeren dijital ve basılı kitaplarincelenmiştir. Sonuç olarak 1981 yılında düzenlenen X. ve 1993 yılında düzenlenen XIV. şûralardışında, 2014’e kadar olan tüm Millî Eğitim Şûralarında vatandaşlık, demokrasi ve insan hakları eğitimikapsamında değerlendirilen konulara yer verilmiştir. Bununla birlikte vatandaşlık, demokrasi ve insanhakları eğitimine ilişkin şûralarda konuşulan konuların sonuç raporlarına yansıma durumunabakıldığında göze çarpan birtakım farklılıklar irdelenmiştir. Ayrıca kararlarda doğrudan veya dolaylıolarak vatandaşlık, demokrasi ve insan hakları eğitimine yer verildiği anlaşılmaktadır. Doğrudankararların II., IV., IX., XII., XVII. ve XVIII. şûralarda alındığı görülürken, dolaylı kararların ise III., V.,VI., VII., XI., XIII., XV., XVI. şûralarda alındığı tespit edilmiştir.TRDizin ORTAOKUL 5. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİNDE YEREL TARİH KULLANIMINA BİR ÖRNEK: SAFRANBOLU GEZİSİ(2019-04-01) Selahattin KAYMAKCI; Abdulkerim DEMİR; İdris KINASAKALSosyal Bilgiler dersinde okul dışı öğrenme ortamları önemli bir yertutmaktadır. Okul dışı öğrenme ortamlarından biri de yerel tarihyöntemidir. Bu araştırmanın amacı ortaokul 5. sınıf Sosyal Bilgilerdersinde yerel tarih gezisi kapsamında yapılan etkinliklere yöneliköğrenci ve öğretmen görüşlerini ortaya koymaktır. Araştırmada nitelmetodoloji kapsamında eylem araştırmasından yararlanılmıştır.Araştırmanın çalışma grubunu, 2016-2017 eğitim-öğretim yılı baharyarıyılında Karabük il merkezinde bulunan bir ortaokulun 5. sınıflarındaöğrenim gören toplam 17 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma içeriğidoğrultusunda veri toplama araçları da çeşitlendirilmiştir. Bu bağlamdaaraştırmada yapılandırılmış mülakat, çalışma yaprakları ve gezigünlüklerinden yararlanılmıştır. Araştırmada toplanan veriler içerikanalizi yardımıyla çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda, Sosyal Bilgilerdersi öğretim programında önerilmesine ve programda uygun kazanımlarbulunmasına rağmen (Milli Eğitim Bakanlığı, 2005) öğrencilerin öncekiöğrenim yaşantılarında bu mekânlardan hiçbirini okul gezisi aracılığıylaziyaret etmedikleri ortaya çıkmıştır. Öğrencilerin tamamı bu tür gezilerintekrarının olması halinde geziye muhakkak katılacaklarını ifade etmiştir.Öğrencilerin çoğu yerel tarih gezisinin, bilgilerin kalıcı hale getirilmesindeve konu alanına yönelik yeni bilgiler edinmelerine katkı sağladığını ifadeetmişlerdir. Araştırma sonrasında ortaya çıkan en önemli öneri ise; yereltarih özelinde okul dışı Sosyal Bilgiler öğretimini engelleyen etmenlerin(bürokratik işlemler, prosedürler, zaman kısıtlaması vb.) mümkünolduğunca en aza indirilmesi gerekir.TRDizin SINIF ÖĞRETMENLERİNİN HAYAT BİLGİSİ DERSİNDE KULLANILAN OKUL DIŞI ÖĞRENME ORTAMLARI VE UYGULAMALARI HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ(2020-12-01) Mustafa ÜREY; Selahattin KAYMAKCITürk Eğitim Sisteminde hayat bilgisi dersi ilkokul 1, 2 ve 3.sınıflarda okutulmaktadır. Birey, toplum ve doğa ekseninde yapılandırılandersin öğretiminde okul dışı öğrenme ortamları önemli bir yertutmaktadır. Bu çalışmanın amacı, hayat bilgisi dersinde kullanılanokul dışı öğrenme ortamları ve bu ortamlarda gerçekleştirilen uygulamafaaliyetleri hakkında sınıf öğretmenlerinin görüşlerini ortaya koymaktır.Çalışmada nicel metodoloji kapsamında alan taraması yöntemikullanılmıştır. 2017-2108 eğitim-öğretim yılı bahar yarıyılında gerçekleştirilençalışmaya ülke genelinden toplam 312 sınıf öğretmeni katılmıştır.Çalışmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafındangeliştirilen “Okul Dışı Öğrenme Ortamlarına Yönelik Öğretmen GörüşAnketi (ODÖGA)” kullanılmıştır. Verilerin analizinde açık uçlu sorulariçin içerik analizi kullanılırken, kapalı uçlu sorular için betimsel analizkullanılmıştır. Çalışma sonucunda sınıf öğretmenlerinin çoğunluğununhayat bilgisi dersinde okul dışı öğrenme ortamlarını kullandıkları ortayaçıkmıştır. Okul dışı öğrenme ortamlarının bilgi, beceri ve duyuşsalboyutlarda eğitim-öğretim faaliyetlerine etkide bulunduğu tespit edilmiş,sınıf öğretmenlerinin okul dışı öğrenme ortamlarını kullanmamalarındaöğretmen, öğrenci, yönetim, veli ve yerel kaynaklı nedenlerinetkili olduğu belirlenmiştir. Öğretmenlerin hayat bilgisi dersinde okuldışı öğrenme ortamı olarak en çok doğa eğitimi etkinliği yaptırdığı, bukapsamda doğayı koruma becerisine ve doğal çevreye duyarlılık değerineodaklandıkları sonucuna ulaşılmıştır.TRDizin SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE ÇÖZÜMLEMELİ ÖYKÜNÜN KULLANIMINA YÖNELİK ÖĞRETMEN ADAYLARININ GÖRÜŞLERİ(2021-03-01) M. Talha ÖZALP; Tuğba TURGUT; Selahattin KAYMAKCISosyal bilgiler dersinde kullanılabilen edebi türlerden biri de çözümlemeli öyküdür. Herhangi bir konu ve kazanımı bilişsel, duyuşsal ve devinişsel yönleri ile öğrencilere öğretmeye yarayan çözümlemeli öykünün; düşünsel, ahlaki ve empatik olmak üzere üç boyutu bulunmaktadır. Derslerin tüm aşamalarında kullanılabilen çözümlemeli öykü aracılığıyla geçmişte yaşamış insanlar ve yaşanmış olaylar daha iyi anlaşılabilir, soyut bilgiler somutlaştırılabilir, gündelik yaşam dersin bir parçası haline getirilebilir. Öğrencilere çoklu bakış açısı, empati, mekânı algılama ve okuduğunu anlama gibi becerilerin yanı sıra adalet, dürüstlük, sevgi, saygı ve vefa gibi değerler de kazandırılabilir. Çözümlemeli öykünün sosyal bilgiler dersinde etkin kullanımı öğretmenlerin ve öğretmen adaylarının bu edebi türe ilişkin bilgi ve becerilerinin düzeyine bağlıdır. Bu araştırmanın amacı sosyal bilgiler öğretmen adaylarının çözümlemeli öyküye ilişkin farkındalıklarını ortaya koymaktır. Nicel metodoloji kapsamında betimsel bir araştırma olarak yürütülen bu araştırmanın çalışma grubunu bir devlet üniversitesinin eğitim fakültesinde öğrenim gören toplam 181 sosyal bilgiler öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak açık uçlu sorulardan oluşan anket kullanılmıştır. Araştırmada toplanan veriler içerik analiziyle çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda öğretmen adaylarının çözümlemeli öykünün tanımını ve boyutlarını bildikleri tespit edilmiştir. Çözümlemeli öykünün sosyal bilgiler öğretimine katkı sağlayacağını savunan öğretmen adaylarına göre bu faydaların başında öğrenmeyi kolaylaştırma, öğrenmenin kalıcı olması, dersin zevkli hale gelmesi ve soyut bilgilerin somutlaştırılması gelmektedir.TRDizin Sosyal Bilgiler Öğretiminde Menkıbelerin Kullanılma Durumuna İlişkin Öğretmen Görüşleri(2018-08-01) Ersin TOPÇU; Selahattin KAYMAKCIDili güzel ve etkili kullanma sanatı olarak da adlandırılan edebiyat, nazım ve nesir temelinde çokfarklı türlere ayrılır. Bunlardan birisi de nesir türünde yazılan menkıbelerdir. “Din büyüklerininveya tarihe geçmiş ünlü kimselerin yaşamları ve olağanüstü davranışlarıyla ilgili hikâyeler”olarak da tanımlanan menkıbeler, içerikleri itibariyle sosyal bilgiler öğretiminde kullanılabilecekoldukça zengin hazinelerdir. Tarihin pek fazla bilinmeyen dönemlerine ışık tutması, günümüzdeinsanlığın ihtiyaç duyduğu evrensel/milli ahlaki değer ve davranışları öğrencilere kazandırmasıve örnek insan tipleri ortaya koyması gibi özellikleri nedeniyle sosyal bilgiler öğretimindemenkıbelerden yararlanılmaktadır. İlgili literatür tarandığında sosyal bilgiler öğretimindemenkıbelerin kullanımına ilişkin çalışmalarda nicelik ve nitelik açısından birtakım sınırlılıklarbulunduğu tespit edilmiştir. Bu bağlamda araştırmanın amacı sosyal bilgiler öğretmenlerininmenkıbelerden yararlanma durumunu ortaya koymaktır. Araştırmada nitel metodolojikapsamında fenomenolojik yöntem kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, 2017-2018eğitim-öğretim yılı güz yarıyılında Kastamonu, İstanbul ve Manisa il merkezindeki 9 ortaokuldagörev yapan toplam 20 sosyal bilgiler öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplamaaracı olarak standartlaştırılmış açık uçlu görüşme formu kullanılmıştır. Araştırmada elde edilenveriler içerik analizi aracılığıyla çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda; katılımcılarınçoğunluğunun derslerinde menkıbeleri kullandıklarını söylemekle birlikte sosyal bilgileröğretim programı ve ders kitaplarında menkıbelere yeterince yer verilmediğini düşündükleriortaya çıkmıştır.TRDizin Sosyal Bilgiler Öğretmen Adaylarının Türk Dünyasına İlişkin Bilişsel Yapılarının İncelenmesi(2019-12-01) Tuğba TURGUT; Selahattin KAYMAKCITürkler yüzyıllar boyunca tarih sahnesinde var olan ve bağımsızlığı ülkü edinmişbir millettir. Böylece uzun yıllar boyunca farklı devletler kurarak var olmuşlar vegünümüzde de dünyanın pek çok yerinde çeşitli devletler halinde varlıklarınısürdürmektedirler. Türk Dünyasını oluşturan devlet ve toplulukların öğrencilereöğretiminde sosyal bilgiler öğretmenlerine önemli görevlerin düştüğü aşikârdır.Bu nedenle sosyal bilgiler öğretmen adayları lisans eğitimleri süresince farklı adlaraltında Türk Dünyasını oluşturan ülke ve topluluklara ilişkin eğitimler almaktadırlar.Bu araştırmanın amacı, sosyal bilgiler öğretmen adaylarının Kelime İlişkilendirmeTesti (KİT) aracılığıyla Türk Dünyasına ilişkin bilişsel yapılarında meydanagelen değişimi incelemektir. Araştırmada nicel metodoloji bağlamında taramayöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2018-2019 eğitimöğretimyılı güz yarıyılında Kastamonu Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Sosyal BilgilerEğitimi Anabilim Dalı öğretmen adayları oluşturmaktadır. Araştırmada veritoplama aracı olarak Kelime İlişkilendirme Testi (KİT) kullanılmıştır. Elde edilenveriler kesme noktası tekniği ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda sosyal bilgiler öğretmen adaylarının Türk Dünyası ülkeleri hakkında ürettikleri kelimesayılarında artış olduğu, kurdukları cümlelerin ağırlıklı olarak yüzeysel bilgi içerdiğive bu cümlelerin söz konusu ülkelerin manevi açıdan birlikteliğine vurgu yapancümleler olduğu tespit edilmiştir.TRDizin Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin Bilgi Okuryazarlığına İlişkin Görüşleri(2022-12-29) Tuğba TURGUT; Selahattin KAYMAKCIBilgi okuryazarlığı bireyin bilgi becerileri olarak nitelendirilebilecek bilgi edinme, değerlendirme ve kullanma yetilerini içeren çok yönlü bir okuryazarlık türüdür. Bu noktada etkin vatandaş yetiştirmede önemli bir ilkokul ve ortaokul dersi olan sosyal bilgiler dersinde öğrencilerin bilgi okuryazarlığı becerilerine sahip olması gerekliliği önem kazanmaktadır. Öğrencilerin söz konusu becerileri kazanmasında ise sosyal bilgiler öğretmenlerine önemli görevlerin düştüğü aşikardır. Bu araştırmanın amacı, sosyal bilgiler öğretmenlerinin bilgi okuryazarlığına ilişkin görüşlerini ortaya koymaktır. Araştırmada nitel metodoloji kapsamında olgubilim yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2019-2020 eğitim öğretim yılında resmî kurumlarda görev yapan toplam 44 sosyal bilgiler öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi aracılığıyla çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda katılımcıların bilgi okuryazarlığı konusunda kuramsal olarak farkındalık sahibi oldukları görülmüştür. Buna ilaveten katılımcılar öğrencilerin bilgi okuryazarlığı açısından yetersiz olduğunu ve bu durumun nedeni olarak da kaynak sıkıntısını ve okulların fiziki şartlarının yetersiz olmasını göstermişler, bilgi okuryazarı bireylerin yetiştirilebilmesi için okul ortamının yeterli donanıma sahip olması gerektiğini vurgulamışlardır. Araştırma bulgularına dayalı olarak öğrencilerin bilgi okuryazarlık düzeylerini inceleyen araştırmaların nicelik ve nitelik bakımından artırılması gerektiği düşünülmektedir. Bilgi okuryazar öğrencilerin yetiştirilmesi için uygun öğrenme ortamlarının sahip olması gereken özelliklerin neler olması gerektiğine ilişkin araştırmalar yapılmalıdır.TRDizin TOPLUM 5.0 SÜRECİNİN GELİŞİMİ VE EĞİTİME ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ(2021-04-01) Saim TURAN; Harun ER; Selahattin KAYMAKCIİnsanın doğası gereği öğrenmeye ve gelişime açık bir yapı arz etmesi, tarihte meydana gelen her türlü farklılaşma ve değişim hareketinin bizzat insan eli ile gerçekleştirilmesine imkân sağlamıştır. Tarihsel süreçte insanlığın gelişimi, o güne kadar elde edilen birikimin bir yansıması olarak sembol niteliğinde birçok olayla isimlendirilmiştir. Bunlardan birisi de günümüz dünyasının bilim, teknoloji ve sosyal anlamda geldiği son evreyi kapsayan ve toplum 5.0 olarak ifade edilen süreçtir. Toplum 5.0 şekilsel anlamda, ilk insandan günümüze insanlık tarihinin kat ettiği mesafenin bir toplamı olarak karşımıza çıkmaktadır. İçerik olarak ise, insanlığın gelişimsel anlamda elde ettiği birikimlerin tekrar insan yararına kullanılmasını amaç edinen bir anlayışı temsil etmektedir.Çalışma, endüstrileşmenin getirdiği teknolojik gelişim ve dijital dönüşümün, Toplum 5.0 anlayışında insanı merkeze alan bir yapıda, eğitim aracılığıyla insanlığı nasıl dönüştürebileceği konusunda farklı bakış açıları sunmaktadır. Çalışma sonuçları, teknik anlamda insanları etkileyen önemli gelişmelerin, sosyal boyutunun da olduğu ve eğitiminde bundan büyük ölçüde etkilenebileceği gerçeğini yansıtması açısından önemlidir.TRDizin Türkiye’de Köy Enstitülerinden Öğretmen Okullarına Geçiş Sürecinde Müfredattaki Yeni Bir Dersi Anlamak: 1953 Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programının İncelenmesi(2023-03-26) Erol ÇİYDEM; Selahattin KAYMAKCIÇalışmanın amacı, Türkiye’de 1953 yılında hazırlanmış olan Öğretmen Okulları ve Köy Enstitüleri Programında yer alan Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı’nı analiz ederek değerlendirmektir. Çalışmada verilerin analizinde doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Türkiye’de sosyal bilgiler, ilk olarak Öğretmen Okullarında bir ders olarak okutulmuştur. Sosyal bilgiler dersinin Türkiye’deki tarihsel gelişimi hakkında literatürde birçok çalışma yer almaktadır. Ancak bu çalışmaların birçoğunda 1953 Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı (SBDÖP) hakkında hiç bilgi verilmemiştir. Bazı çalışmalarda ise program sadece birkaç cümlelik açıklamalarla yer almıştır. Bu anlamda 1953 Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı üzerindeki inceleme sosyal bilgiler dersinin tarihsel arka planına ışık tutacaktır. Aynı zamanda böyle bir inceleme Türk eğitim tarihi alanına yeni katkılar sağlayacaktır. Çalışmada tarihsel araştırma yöntemi kullanılmıştır.TRDizin TÜRKİYE’DE SOSYAL BİLGİLER VE FEN BİLİMLERİ EĞİTİMİ ALANLARINDA EĞİTSEL OYUNLARA İLİŞKİN YAPILAN LİSANSÜSTÜ TEZLERİN İNCELENMESİ(2022-10-05) Yeter ÜNLÜ; Kübra KANDEMİR; Emre YILDIZ; Ümit ŞİMŞEK; Selahattin KAYMAKCIİlgili literatür incelendiğinde, sosyal bilgiler ve fen bilimleri alanlarında eğitsel oyunlarla ilgili yapılmış yüksek lisans ve doktora tezlerinde çalışılan konuların yönelimlerini belirleyen kapsamlı bir içerik analizi çalışmasının bulunmadığı görülmektedir. Bu doğrultuda çalışmada, Türkiye’de 2011-2021 yılları arasında sosyal bilgiler ve fen bilimleri alanlarında ve bu alanların öğretim programlarında eğitsel oyunlarla ilgili ulaşılabilen lisansüstü eğitim tezlerinin bir arada incelenmesi amaçlanmıştır. Doküman analizi yöntemi kullanılan çalışmanın evrenini, YÖK Yayın Dokümantasyon Daire Başkanlığı tarafından arşivlenen ve konu bölümü eğitsel oyunlar üzerine dizginlenen lisansüstü eğitim tezleri oluşturmaktadır. Çalışmanın örneklemi, toplam 70 lisansüstü tezinden oluşmaktadır. Bu çalışmalar lisansüstü tez dağılımı, amacı, araştırma yöntemi, örneklem grubu, veri toplama araçları ve ulaşılan sonuçlar kategorileri bazında incelenmiştir. İçerik analizine tabi tutulan bu veriler, kod, tema ve kategori olarak sınıflandırılmıştır. Araştırmanın sonucunda, çalışmaların büyük bir kısmının yüksek lisans tezlerinden oluştuğu, fen alanındaki çalışmaların büyük bir bölümünün eğitsel oyunların akademik başarı, bilgilerin kalıcılığı, tutum ve motivasyon değişkenleri üzerindeki etkisini belirlemeye yönelik olduğu, sosyal bilgiler alanında ise akademik başarı ve tutum değişkenleri üzerine odaklanıldığı, daha çok nicel yaklaşımın benimsendiği, her iki alanda da en çok öntest - sontest kontrol gruplu deneysel desenin tercih edildiği, örneklem grubu olarak en fazla ortaokul öğrencileriyle çalışıldığı, veri toplama aracı olarak en fazla akademik başarı testlerinin kullanıldığı, eğitsel oyunların daha çok akademik başarı ve tutum üzerinde olumlu etki bıraktığı ve eğitsel oyunlara yönelik olumlu görüşler ileri sürüldüğü tespit edilmiştir.TRDizin Türkiye’de Tarih Öğretiminin Yönelimi Üzerine Bir Değerlendirme(2017-03-01) Selahattin KAYMAKCIBu araştırmanın amacı, yapılan tezlerden hareketle Türkiye'de tarih öğretiminin yönelimiyle ilgili ipuçları elde etmektir. Araştırmada nitel yaklaşım kapsamında belgesel tarama yöntemi kullanılmıştır. Veri kaynağı olarak YÖK Tez Merkezi'ne kayıtlı toplam 368 tez incelenmiş ve toplanan veriler içerik analiziyle çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda tezlerin en çok yüksek lisans düzeyinde olduğu, yayım yıllarının 2000 sonrasında yoğunlaştığı ve tezlerin genellikle büyükşehirlerde bulunan köklü üniversitelerde hazırlandığı belirlenmiştir. Konu açısından tezlerde kurum çalışmaları, kişiler ve tarihyazımı, ders kitapları, öğrenme-öğretme kuram ve yaklaşımları, öğretim teknoloji ve materyalleri ile okul dışı tarih öğretimi ön plana çıkmıştır. Yöntem bakımından ise tezlerde en çok tarihsel araştırma ve tarama yöntemi kullanılmıştırTRDizin Yetişkinlerin Toplu Organizasyonlara İlişkin Bilişsel Yapılarının İncelenmesi: Bolu Örneği(2022-12-29) Selahattin KAYMAKCI; Çağrınur SAĞToplu organizasyonlar, başlangıç tarihi kesin olarak bilinmeyen geleneksel faaliyetleri kapsayan, farklı bölgelerde yaşayan bireyleri ve kültürel özellikleri bir araya getirerek bütünleştiren, belirli dönem ve süreleri olan organizasyonlardır. Toplu organizasyonların geçmişteki ve günümüzdeki görünümünü ve değişimini gözlemlemek kültürel ve sosyal unsurların devamlılığı için önemlidir. Bu araştırmada yetişkinlerin toplu organizasyonlara ilişkin bilişsel yapılarının Kelime İlişkilendirme Testi (KİT) aracılığıyla incelenmesi amaçlanmıştır. Nicel araştırma desenlerinden tarama modelinin tercih edildiği araştırmaya Bolu ili ve ilçelerinde yaşamakta olan 61 yetişkin katılmıştır. Araştırma verilerinin toplanmasında Kelime İlişkilendirme Testi’nden yararlanılmış, elde edilen veriler kesme noktası tekniği ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda yetişkinlerin toplu organizasyonlar kapsamında belirlenen anahtar kavramlara ilişkin ürettikleri kelimelerin genellikle günlük yaşamla, ihtiyaçlarla, yöreye özgü ürün ve yiyeceklerle, eğlence ortamlarıyla ve yörede sürdürülen ekonomik faaliyetlerle ilgili olduğu tespit edilmiştir. Yetişkinlerin en az panayır anahtar kavramıyla ilgili kelime ilişkilendirmiş olmalarından hareketle panayır kültürünün devam ettirilmesine yönelik faaliyetler yapılabilir. Ayrıca toplu organizasyonlara daha fazla ağırlık verilmesi illerin hem kültürel hem de ekonomik anlamda gelişmesine katkı sağlayabilir.TRDizin Yetişkinlerin Yöresel Yemeklere İlişkin Görüşleri: Bolu ve Gaziantep Örneği(2022-03-01) Selahattin KAYMAKCI; Çağrınur SAĞTürkiye yöresel yemek bakımından hatırı sayılır bir çeşide sahip olmakla birlikte yemekler bölge ve şehirlere göre farklılaşmaktadır. Somut olmayan kültürel miras ögeleri içerisinde değerlendirilen yöresel yemekler ait oldukları ilin/ilçenin tanıtımına katkı sağlamaktadır. Bu araştırmanın amacı yetişkinlerin bulundukları il/ilçeye ait yöresel yemeklere ilişkin görüşlerini ortaya koymaktır. Nitel araştırma desenlerinden olgu bilim yönteminin kullanıldığı araştırmanın çalışma grubunu Bolu ve Gaziantep illerinde ikamet eden toplam 52 yetişkin oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen tam yapılandırılmış görüşme formu kullanılmış, toplanan veriler içerik analizi ile çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda katılımcıların yaşadıkları il/ilçeye ait yöresel yemeklere ilişkin farkındalıklarının bulunduğu ve yöresel yemekleri çeşitlendirebildikleri ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte katılımcıların yöresel yemeklerin isimlendirmesiyle ilgili bildikleri hikâyelerin sınırlı sayıda ve nitelikte olduğu tespit edilmiştir. Özel günlerde yapılan yöresel yemeklere ilişkin ise her iki ilin katılımcıları da kendi yaşadıkları yere ait yöresel yemekleri sıralamış olup özel günlerde yapılan yemeklerin kültürel aktarım görevine dikkat çekmişlerdir. Ayrıca yöresel yemeklerin yapılışında ve sunumunda birtakım değişikliklerin olduğunu da belirtmişlerdir. Öte yandan Bolu ilindeki katılımcılar yöresel yemeklerin yeterince tanıtımının yapılmadığını savunurken, Gaziantep ilindeki katılımcıların yöresel yemeklerin tanıtımının yeterince yapıldığını ileri sürmüşlerdir. Yöresel yemeklerin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarımı bağlamında ise katılımcılar, yöresel yemeklerin tanıtımının nitelikli bir şekilde yapılması ile özel gün ve kültürel organizasyonlarda yöresel yemeklere yer verilmesi gibi hususlara vurgu yapmışlardır.