İnsan yaşamını genetik aktarım mı kültürel memler mi daha fazla belirler?
Files
Program
KU Authors
KU-Authors
Co-Authors
Authors
Advisor
Date
Language
Type
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Abstract
Son yıllarda ortaya çıkan memetik bilimi insanı anlamaya yönelik çalışmalara önemli katkılar sağlamaktadır. Bu tezin amacı genetik açıklamalara alternatif sunan memetik disiplinine dikkat çekmek ve günümüzde insan yaşamını genlere kıyasla memlerin daha fazla belirlediğini ortaya koymaktır. Bu çalışmada, insanın biyolojik yapısından ve genetik aktarımdan daha çok, insanın toplumsallaşmasının, kültürler oluşturmasının insan beyninin mimarisini şekillendirdiği ve insanın geleceğine yön verdiği iddia edilmektedir. Genetik aktarım, özellikle insan dışı türler için, türün bir üyesinin tüm davranışlarını, beslenmesini, barınmasını, üremesini, kısacası tüm yaşamını belirlerken, insan türü genetik aktarımın çok ötesine geçerek biyolojik dünyanın ötesinde kültürel bir dünya meydana getirmiştir. Dawkins, genetik aktarıma alternatif olarak kültürün aktarımını ifade etmek için “mem” kavramını türetmiştir. Bu tez çalışmasında evrim kuramının insan yaşamındaki açıklayıcılığı ortaya konulmakta ancak insan davranışlarının yalnızca genetik aktarımla belirlenmediği savunulmaktadır. Bu noktada insan zihninin gelişimde Dawkins’in önerdiği ve daha sonra Dennett, Blackmore, Aunger gibi önemli zihin kuramcıları tarafından sahiplenilen memetiğin belirleyiciliğine dikkat çekilmektedir. Memler tıpkı genler gibi canlı organizmalarda ancak genlerden farklı olarak sadece insanlarda konaklarlar ve çoğalırlar. Birbirleriyle rekabet ederek hayatta kalmaya çalışırlar. Genlerin insanların biyolojik yapısını değiştirmesi gibi memler de insanın zihinsel mimarisini ve insan topluluklarının kültürel dünyasını değiştirirler. Sonuç olarak, genler insanın temel mimarisini oluştursalar da memler bu temelin üzerinde biyolojiye indirgenemeyecek bir kültür dünyası yaratmışlardır.
Description
Source:
Publisher:
Kastamonu Üniversitesi
