Tüm Yayınlar

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12597/2099

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 20 of 4098
  • Publication
    Melatonin Protects Bovine Embryos from Heat Stress and Oxygen Tension and Improves Embryo Production In vitro 
    (2023.01.01) Hitit, M., Schindler, J., Memili, E., Parrish, J.J., Kaya, A.
  • Publication
    Vizyoner Liderliğin Kariyer Tatmini ve Dile Getirme Davranışına Etkisinde Örgütsel Bağlılığın Aracı Rolü: Sağlık Çalışanları Üzerine Bir Araştırma
    (2023) SÖKMEN, A., SÖKMEN, Al., BENK, O.
    Ankara’da sağlık sektöründe gerçekleştirilen bu çalışmada temel olarak vizyoner liderlik, örgütsel bağlılık, kariyer tatmini ve dile getirme davranışı ilişkilerini saptamak amaçlanmıştır. Sashkin (1996) tarafından geliştirilen ve 25 ifadeden oluşan Vizyoner Liderlik Ölçeği; Meyer, Allen ve Smith (1993) tarafından geliştirilen Wasti (2000) tarafından Türkçe uyarlaması yapılan, 18 ifadeden oluşan Örgütsel Bağlılık Ölçeği; Greenhaus vd. (1990) tarafından geliştirilen ve 5 ifadeden oluşan Kariyer Tatmini Ölçeği ve Van Dyne ve LePine (1998) tarafından geliştirilen ve toplam 6 ifadeden oluşan Dile Getirme Davranışı Ölçeği kullanılmıştır. Veriler bir vakıf üniversitesinin ana hastanesinde görev yapan 387 sağlık çalışanına yönelik olarak 2022 yılı Ekim-Kasım döneminde elden ve e-mail yoluyla dağıtılarak toplanmıştır. Çalışmada öncelikle geçerlilik ve güvenilirlik analizleri yapılmış, daha sonra elde edilen bulgulardan hareketle yapılan korelasyon analizi sonucunda vizyoner liderlik, örgütsel bağlılık, kariyer tatmini ve dile getirme davranışı arasında pozitif yönlü anlamlı ilişki bulunduğu tespit edilmiştir. Regresyon analizi bulgularına göre vizyoner liderlik ve örgütsel bağlılığın kariyer tatmini ve dile getirme davranışı üzerinde anlamlı etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Öte yandan hiyerarşik regresyon sonucu elde edilen araştırma bulguları, incelenen hastane işletmesinde vizyoner liderliğin kariyer tatmini ve dile getirme davranışına etkisinde örgütsel bağlılığın kısmi aracılık rolünün bulunduğunu göstermektedir.
  • Publication
    Öz Uyum ve Kendini Keşfetme Duygusunun Marka Deneyimine Etkisi: Gastronomi Şehri Afyonkarahisar Örneği
    (2023-10-01) ÇILGINOĞLU, H.
    Bu çalışmanın amacı, Afyonkarahisar şehrini gastronomi amaçlı ziyaret eden turistlerin öz uyumu ve kendini keşfetme duygusunun marka deneyimi üzerindeki etkisini belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda öz uyum, kendini keşfetme duygusu ve marka deneyimi ölçekleri kullanılmıştır. Araştırmanın evreni Gastronomi Şehri Afyonkarahisar ziyaretçileri oluşturmakta olup araştırmada olasılığa dayalı olmayan örneklem türünden kolaydan örnekleme yöntemi tercih edilmiştir. Veri toplama yöntemi olarak anket tekniği kullanılmış ve Şubat ve Mart 2023 tarihlerinde Afyonkarahisar’ı ziyaret eden 387 katılımcıdan veriler toplanmıştır. Elde edilen verilerin çözümlenmesi için SPSS Macro Process analizi kullanılmıştır. Araştırma sonuçları, öz uyumun hem kendini keşfetme duygusu üzerinde hem de marka deneyimi üzerinde pozitif ve anlamlı bir etkisi olduğunu, aynı zamanda kendini keşfetme duygusunun da marka deneyimi üzerinde olumlu ve anlamlı bir etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, öz uyumun marka deneyimi üzerindeki etkisinde kendini keşfetme duygusunun aracılık rolü üstlendiği belirlenmiştir. Araştırma sonuçları temel alınarak çeşitli öneriler ortaya konmuştur.
  • Publication
    İmalatçı KOBİ’lerin Dijital Dönüşümü: KOSGEB Desteği Özelinde Nicel Bir Araştırma
    (2023-09-28) Şükran SIRKINTIOĞLU YILDIRIM, Leyla DURUKAN
    Endüstri 4’ün bileşenlerinden biri olan üretim ve iş süreçlerinin dijitalleşmesi, üretim ve kaynak verimliliğinin artırılması ve maliyetlerin düşürülmesi gibi sayısız avantaj sunabilmektedir. Dijitalleşmenin ülke ekonomilerinin sürdürülebilirliğine katkısından dolayı sanayi politikaları ile KOBİ’ler desteklenmektedir. Bu doğrultuda, çalışmanın amacı, imalatçı KOBİ'lerin dijitalleşmeye yönelik tutumlarının dijitalleşme düzeylerine etkisini analiz etmek ve KOSGEB dijitalleşme desteğinden yararlanan imalatçı KOBİ’lerin desteğe bakış açılarının araştırılmasıdır. Çalışmada nicel araştırma yöntemi kullanılmış olup, örnekleme yöntemi kullanılmamış, tam sayım yapılmıştır. Araştırmaya ilişkin veriler KOSGEB KOBİGEL-KOBİ Gelişim Destek Programından yararlanan imalatçı KOBİ’lerden toplanmıştır. Toplam 105 KOBİ’den toplanan veriler SPSS 26.0 paket programından yararlanılarak analiz edilmiştir. Yapılan regresyon analizi sonucuna göre KOBİ’lerin dijitalleşmeye yönelik tutumlarının dijitalleşme düzeyleri üzerinde olumlu bir etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
  • Publication
    Evaluation of aspiration risk by relatives of inpatients in the neurology service: A metaphor analysis
    (2023) Kaş, C., Çakır, F. Ö., Kocatürk, İ.
    Background: The risk of aspiration is high in stroke patients due to dysphagia/loss of swallowing. This problem can cause problems affecting the nutrition of patients. Due to the possible risk of aspiration during feeding, patient relatives are hesitant to feed their patients. Because of this fear, malnutrition and hospital readmissions may increase. It is important to evaluate the fear of aspiration risk of relatives of patients hospitalized in the neurology service. The aim of this study is to determine the views of the relatives of patients treated in the neurology service about the risk of aspiration through metaphors. Method: This article analyzed metaphors of patients' relatives' about the risk of aspiration. The analysis uses metaphor identification and analysis. The research sample consisted of 31 patients. First of all, in the study, evaluation of the data was conducted by performing content analysis, as a result of which it was divided into metaphors and conceptual categories, and the relevant field was associated with the text (event, thought, feelings, related in speech or writing). In the reporting of research, the Consolidated Criteria for Reporting Qualitative Research (COREQ) checklist was used. Results: It was seen that the patients' relatives produced 31 different metaphors in response to the statement ‘Aspiration risk is like …, because it is …’ The patients' relatives mostly compared the concept of ‘fear of aspiration’ to the concept of ‘fear’ (n: 24). Conclusions: In this study, relatives mostly described the concept of fear related to the risk of aspiration. According to this result, patients' relatives have a great fear of aspiration increasing the risk of readmission to hospital and of malnutrition. This result shows that informing patients' relatives will increase awareness and will allow them to provide informed care. Patient and Public Contribution: Collaborated with patients and their relatives regarding the risk of aspiration and contributed to the planning of care for the risk of aspiration.
  • Publication
    Retrospective Study On Cystic Echinococcosis in Livestock in Northern Turkiye
    (2023.01.01) Dal, A.G., Terzi, F., Dal, F.N., Pehlivan, S., Turlek, S.O., Kaya, S., Cibik, R.
  • Publication
    Synthesis, theoretical, in silico and in vitro biological evaluation studies of new thiosemicarbazones as acetylcholinesterase and carbonic anhydrases inhibitors.
    (2023-09-28) Erdogan, M., Çavus, S., Muğlu, H., Yakan, H., Türkeş, C., Demir, Yeliz, Beydemir, Şükrü
    Eleven new thiosemicarbazone derivatives (1-11) were designed from nine different biologically and pharmacologically important isothiocyanate derivatives containing functional groups such as fluorine, chlorine, methoxy, methyl, and nitro at various positions of the phenyl ring, in addition to the benzyl unit in the molecular skeletal structure. First, their substituted-thiosemicarbazide derivatives were synthesized from the treatment of isothiocyanate with hydrazine to synthesize the designed compounds. Through a one-step easy synthesis and an eco-friendly process, the designed compounds were synthesized with yields of up to 95% from the treatment of the thiosemicarbazides with aldehyde derivatives having methoxy and hydroxyl groups. The structures of the synthesized molecules were elucidated with elemental analysis and FT-IR, 1H NMR, and 13C NMR spectroscopic methods. The electronic and spectroscopic properties of the compounds were determined by the DFT calculations performed at the B3LYP/6-311++G(2d,2p) level of theory, and the experimental findings were supported. They exhibited a highly potent inhibition effect on acetylcholinesterase (AChE) and carbonic anhydrases (hCAs) (KI values are in the range of 23.54±4.34 to 185.90±26.16 nM, 103.90±23.49 to 325.90 ±77.99 nM, and 86.15±18.58 to 287.70±43.09 nM for AChE, hCA I, and hCA II, respectively). Furthermore, molecular docking simulations were performed to explain each enzyme-ligand complex's interaction.
  • Publication
    Correction to: Comparison of Selenic Acid and Pyruvic Acid-Loaded Silver Nanocarriers Impact on Colorectal Cancer Viability
    (2023-09-29) Erdemir, G., Danişman-Kalindemirtaş, F., Kariper, İ. A., Kuruca, D. S., Özerkan, D.
    Colorectal cancer (CRC) is a leading cause of morbidity and death worldwide. As current cancer drugs are ineffective, new solutions are being sought in other fields, including nanoscience. Similarly, silver nanoparticles play an important role in the pharmaceutical industry as they act as anti-cancer agents with less harmful effects and are usually 1 to 100 nm in size. Selenic acid (SA) and pyruvic acid (PA) are involved in various metabolic pathways in cancer. For this reason, we decided to detect their influence on colorectal cancer using silver-based (Ag) nanocarriers. DLS, Zetasizer, SEM and UV-Vis analyses were used to characterize AgSA and AgPA. A UV spectrophotometer was used to analyze the release of the NPs. MTT analyses were used to measure the viability of HCT116 and HUVEC cells, and IC50 values were calculated using GraphPad Prism. The indicated dosage and particle size of AgSA NPs proved to be suitable for cytotoxicity. Moreover, injection of these nanoparticles into non-cancer cells proved safe due to their minimal toxicity. In contrast, the AgPA NPs have no cytotoxicity and induce proliferation of HCT116 cells. Finally, only the synthesised AgSA nanoparticles could be used for advanced cancer therapy, which is both inexpensive and has minimal side effects.
  • Publication
    Gender Differences in Wage Negotiations: An Ultimatum Game Experiment
    (2023) DİLEK, S., YILDIRIM, R.
    The gender gap in wages that is accepted as a major economic and social issue, can arise from the behaviours of individuals. The fact that the labor force participation rate of women in Turkey is quite low compared to other OECD countries is also an important problem. Women really may accept lower wages in negotiations. However, perceptions that women may accept lower offers may affect offers made by employers. This attitude of employers may cause a gender gap in wages and a low female labor force participation rate. We explore the behavioural gender differences during bargaining by using the ultimatum game. Altruism, risk aversion, generosity, and self-confidence have a significant impact on preferences and so the results of wage bargaining. The ultimatum game is an effective tool for understanding altruism, risk aversion, and generosity. We found two important results in this study. First; when the proposer knows the gender of the other party, his/her offers to women are lower than those to men. Latter; When the gender of the other party is known, female proposers bid higher than men. These results provide evidence that gender income inequality in the labor market may be due to the attitudes of employers (especially men employers). These results can actually explain why the female labor force participation rate is low in Turkey, but more detailed studies are needed on this subject. This study contributes to the literature as one of the few studies examining the wage bargaining of employers with male and female workers in Turkey.
  • Publication
    The Effect of Curcumin on Penile Fibrotic Plaque in Rats with Experimental Peyronie’s Disease
    (2023) ULUBAY, M., KAYA, A., KAPLAN, S., KAPLAN, A. A., TÜFEKÇİ, K. K., AKDENİZ, E.
    Objective: No effective medical approach for the treatment of Peyronie’s disease (PD) has to date been described. This study was intended to evaluate the antifibrotic, antioxidant, and anti-inflammatory effects of curcumin on fibrotic tissue in the tunica albuginea (TA) in a rat model of PD. Materials and Methods: Twenty-four male Sprague Dawley rats aged 10 months were randomized into three groups (n = 8 in each). No PD model was induced in the control group. The PD+saline (PD+Ps) group received fibrin injection, followed two weeks later by saline administration by oral gavage for 14 days. The PD+Curcumin (PD+Cur) group received fibrin injection into the TA followed two weeks later by curcumin administration by oral gavage for 14 days. At the end of the experiment, fibrotic activity was evaluated using stereological and histopathological methods. Transforming growth factor-β1 (TGF-β1), one of the most fibrogenic cytokines, was evaluated using immunohistochemistry with an anti-TGF-β1 rabbit monoclonal antibody. Results: Stereological analysis revealed significantly greater Peyronie-like plaque areas in the TA in the PD+Ps group than in the control and PD+Cur groups (p<0.0001). No significant difference was observed between the control and PD+Cur groups (p=0.35). The PD+Ps group exhibited strong TGFβ1 immunoreactivity with increased expression in the collagenous connective tissues and fibroblasts around the TA. Conclusion: Curcumin reduced fibrotic tissue in the TA and may represent a novel therapeutic option in the treatment of PD.
  • Publication
    Effects of annealing temperature and duration on mechanical properties of PLA plastics produced by 3D Printing
    (2023-09-20) KARTAL, F., KAPTAN, A.
    This study aims to investigate the effect of annealing temperature and duration on the mechanical properties of PLA (polylactic acid) plastics produced by a 3D (three-dimensional) printer. For this purpose, PLA samples were annealed at 70 °C, 85 °C, and 100 °C temperatures and for 30, 60, and 90-minute durations. As a result of the study, it was shown that the annealing process has a significant effect on the mechanical properties of PLA plastics. Compared to the control sample, an increase of 48% in tensile stress, 78% in the modulus of elasticity, 28% in Shore D hardness value, and 41% in bending stress was observed. In particular, the highest mechanical properties of PLA plastics were reached after applying the annealing process at 85 °C temperature and for 90 minutes. These results demonstrate the advantages of using 3D printers in the production of products requiring high durability in industrial applications. Moreover, the study findings provide an important method for optimizing the mechanical properties of materials produced with 3D printer technology.
  • Publication
    GeoEye-1 Uydu Görüntüsü Kullanarak Ormanlık Alanların Nesne Tabanlı Sınıflandırma Yöntemi ile Analizi: Kastamonu İli Örneği
    (2023-09-20) Duygu, B., MARANGOZ, A. M.
    Uzaktan algılama teknolojilerinin gelişmesi, farklı analiz yöntemleri ve yazılımlar sayesinde uydu görüntüleri üzerinden nesnelerin yüksek doğrulukla sınıflandırılmaları mümkündür. Bu çalışmada, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü, Merkez İşletme Şefliğine ait 12X12 km’lik çalışma alanının, 3 Eylül 2011 tarihinde çekilmiş yüksek çözünürlüklü GeoEye-1 uydu görüntüsü kullanılarak, arazi örtü tipleri ve diğer sınıf türlerine ait sınıflandırma başarıları incelenmiştir. Genel doğruluk değeri %90.59 olurken kappa değeri ise 0.872 olarak bulunmuştur. eCognition yazılımı ile nesne tabanlı sınıflandırma yöntemi kullanılarak elde edilen yüksek doğruluklu sınıflandırılmış görüntü sonrası, 1/25000 ölçekli raster veri olan meşcere haritası NetCAD v5.2 yazılımı ile vektör veri haline getirilerek karşılaştırmalar için altlık olarak hazırlanmıştır. Uygulamanın devamında GeoEye-1 uydu görüntüsü elle vektörleştirilerek, sınıflandırma sonuçları ve meşcere haritasına ait vektör veri ile hem görsel hem de sayısal olarak karşılaştırılmıştır. Çalışmanın sonucunda ormancılık faaliyetlerinde kullanılan meşcere haritasının, hem büyük ölçekli hem konumsal çözünürlüğünün düşük olması hem de sadece orman örtü tipleri gibi geniş alanlara sahip sınıf türlerini göstermesinden kaynaklı, nesnelerin hassas sınıflandırılmaları için yeterli olmadığı sonucu elde edilmiştir. Görsel ve sayısal olarak yüksek doğrulukla elde edilen sınıflandırılmış GeoEye-1 uydu görüntüsü ile ormancılık alanında meşcere haritalarının yerine rahatlıkla kullanılabileceği de gösterilmiştir.
  • Publication
    Bir Flavonoid Olan Gossypin'in, Standard Bakteri ve Maya Suşları Üzerindeki Antibakteriyel, Antifungal, Antibiyofilm, Antiadherent ve Antiinvazif Aktivitelerinin İn vitro Olarak Araştırılması
    (2023-09-18) Karameşe, M., Çınar, İ., Özgür, D., Dicle, Y.
    Amaç: Planlanan çalışmamızda Hibiscus vitofolius isimli bitkinin majör komponentlerinden biri olan gossypin isimli etken maddenin mikroorganizmalar ve onların virülans özellikleri (biyofilm oluşturma, adezyon ve invazyon yeteneği gibi) üzerine olan etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Yöntemler: Çalışmamızda, gossypin isimli maddenin 5 farklı türdeki mikroorganizmalar (2 gram pozitif bakteri, 2 gram negatif bakteri ve 1 maya) üzerine olan antibakteriyel ve antifungal etkinlikleri bir mikrodilüsyon yöntemi olan Sıvı Mikrodilüsyon Yöntemi (SMD) ile tespit edilmiştir. Ardından, biyofilm oluşumu; kristal viyole ve MTT testleri uygulanmıştır. Gossypin’in antibiyofilm aktivitesi mikroplaka yöntemi ile tespit edilip, MTT deneyleri ile doğrulanmıştır. Son olarak ise, gossypin’in antiinvazif etkinliğini ölçmek amacıyla Adherent-Invasive Escherichia coli bakterisi ile Caco-2 insan kolon hücreleri enfekte edilerek, AEIC suşunun invazyonu indüklenmiş ve etken maddenin invazyon üzerine olan inhibe edici etkisi araştırılmıştır. Sonuç: Elde edilen sonuçlara göre, gossypin’in doza bağlı olarak antibakteriyel, antifungal ve antibiyofilm etkinliği olduğu saptanmıştır (MİK değerleri 40-80 μg/ml arasındadır). Buna ilave olarak, gossypin dozuna bağlı olarak bakterilerin Caco-2 hücrelerine olan adezyon ve invazyon süreçleri üzerine etkili olduğu saptanmıştır. 160 μg/ml gossypin uygulaması bakteri adezyonunu %67 oranına kadar ve bakteri invazyonunu %38 oranına kadar düşürmektedir. Yapılan in-vitro çalışmalar sonucunda gossypin’in IC50 dozunun 28,20 μg/ml olduğu tespit edilmiştir. Tartışma: Elde edilen veriler, gossypin'in birden fazla antimikrobiyal aktiviteye sahip olduğunu ve bu etkilerin mekanizmalarının saptanması için gelecekte detaylı moleküler çalışmaların yapılması gerektiğini gösterdi.
  • Publication
    Oleuropein attenuates placental growth factor expression by regulating oxidative stress and apoptosis in acrylamide hepatotoxicity
    (2023-08-31) TATAR, M., TÜFEKCİ, K. K.
    The liver is susceptible to toxic effects, as it is the main site of acrylamide biotransformation and detoxification. Researchers have claimed that placental growth factor (PlGF) and its pathway are potentially involved in numerous diseases, including liver fibrosis and angiogenesis. Oleuropein is a natural phenolic compound with potent antioxidant effects. The purpose of this study was to examine the role of PlGF and the potential protection provided by oleuropein in acrylamide hepatotoxicity. Wistar albino rats were assigned into control, acrylamide (ACR) (5 mg/kg), oleuropein (OLE) (4.2 mg/kg), and ACR+OLE groups. Acrylamide and oleuropein were administered for 21 days. The control group received only physiological saline. Liver tissues were evaluated histologically and immunohistochemically. Histological examinations revealed significant enlargement of the sinusoidal vessels and abundant hepatocytes with pyknotic nuclei in the ACR group. Acrylamide toxicity resulted in elevated PlGF, accumulation of 8-hydroxydeoxyguanosine (8-OHdG), and increased Caspase-3 immunoreactivity in the liver. Oleuropein treatment reduced the increased expression of PlGF, 8-OHdG, and Caspase-3 against these deleterious effects observed in the ACR group. A positive correlation was observed between PlGF levels as well as oxidative stress and apoptosis markers in acrylamide toxicity. Oleuropein probably counteracted this mechanism by exhibiting antioxidant activity.
  • Publication
    Küresel Havayolu İşbirliklerinin Girişimcilik Özellikleri: Üye Havayolu İşletmelerinin Misyon ve Vizyon İfadeleri Açısından Bir İnceleme
    (2023-06-15) Engin KANBUR, Volkan MAZIOĞLU, Aysun KANBUR
    Stratejik işbirlikleri gelişen ve değişen dinamik havacılık sektöründe havayolu işletmelerinin ortak faaliyetlerde bulunma çabalarında karşılarına çıkmaktadır. Havayolu işletmelerinin yer aldığı işbirliği anlaşmaları sürdürülebilir rekabet avantajı kazanma yolunda atılan önemli adımlar olarak nitelendirilebileceği gibi üyelerine yol gösterici bir rol de üstlenmektedir. Bu çalışmanın amacı, küresel havayolu işbirliklerinin (Star Alliance, Sky Team, One World) girişimcilik özelliklerinin üyelerinin misyon ve vizyon ifadelerinin içerik analizi çerçevesinde incelenmesidir. Araştırmanın verileri üç büyük küresel havayolu işbirliği üyesi olan 59 havayolu işletmesinden toplanmıştır. Bu havayolu işletmelerinin büyük çoğunluğunun misyon ve vizyon ifadeleri web sitelerinden bazıları ise e-posta aracılığıyla elde edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre; üç büyük küresel havayolu işbirliğinin misyon ifadelerinde en çok geçen girişimcilik özelliğinin özgüven (kendine güven) en az geçen girişimcilik özelliğinin ise risk alma olduğu tespit edilmiştir. Aynı şekilde vizyon ifadelerinde en çok geçen girişimcilik özelliğinin liderlik, en az geçen girişimcilik özelliğinin ise risk alma, yaratıcılık ve başarı olduğu belirlenmiştir.
  • Publication
    Characterization of Divalent Metal Soaps of Cannabis Sativa Seed Oil
    (2023-09-01) Yetgin S., Egbuchunam T., Okieimen F., Gokkus K., Guney K.
    n this study, the structural characteristics and thermal degradation behaviour of barium, calcium and zinc soaps of hemp seed oil prepared using the metathesis method are reported. Scanning electron micrographs of the metal soaps showed similar plate-like microstructures and are indicative of an orderly packed particulate structure. The bands at 1509, 1539 and 1543 cm-1 in the FTIR spectra showed the association of the carboxylate ion with Ba, Ca and Zn ions respectively The thermal decomposition consisted of one single step on the weight loss – temperature curves located around 250 – 450oC for all the divalent metal soaps at the various heating rates and the observed loss in weight which occurred before 200oC was minimal (< 10%). The average values of the apparent activation energy for the thermal process were 18.73, 13.77 and 8.48 kJ/mol for Zn-HSO, Ca-HSO and Ba-HSO respectively.
  • Publication
    FDM Yöntemi ile Üretilen Güçlendirilmiş Çekirdek Hücrelerin Basınç Dayanımı, Enerji Sönümleme Özellikleri ve Deformasyon Modlarının İncelenmesi
    (2023-04-30) Erman ZURNACI, Haydar Kadir ÖZDEMİR
    Sandwich panels are used in many sectors that require structural weight savings such as defence, aviation and automotive industry. The most important factor over the mechanical strength of sandwich panels is the core design. The core design of sandwich panels with periodic cells is formed by repetitive production of the unit cell geometry. In this study; the compressive strength of the developed reinforced core cell was experimentally investigated under quasi-static compression load, and the test results were compared with the conventional honeycomb core. Experimental test samples were carried out by Fused Deposition Modeling (FDM) using PLA filament material. When the experimental test results for two different core designs were compared, it was determined that the reinforced core cell produced at 20% filling rate increased the maximum crushing resistance of the core by 28.54% and the energy absorbing capacity by 23.4%. According to the observed deformation behaviours, it was determined that the reinforced core cell kept the deformation load on the core axis during the compression test and delayed the core wall buckling. In addition, it was determined that the filling rate determined during production was effective on the deformation of the core and compression strength.
  • Publication
    Which is more important, foreign direct investment inflow or outflow, on the pollution of European Union countries? Evidence from Panel Fourier symmetric and asymmetric causality.
    (2023-09-19) Tutuncu, Asiye, Altin, Omca, Yildirim, Sukran Sirkintioglu
    Uncertainty remains regarding the impact of foreign direct investments on countries' environmental policies and pollution levels. Therefore, this study examines the relationship between foreign direct investment inflows, outflows, and carbon dioxide emissions for EU (European Union) member states. Accordingly, the data for the period 1993-2019 were subjected to the Panel Fourier symmetric and asymmetric causality tests for 21 EU countries. According to the Panel Fourier symmetric causality test results, the effect of foreign investment outflows on carbon dioxide emissions is more dominant in general. While there is a bidirectional relationship between these variables in the Austrian and Slovak Republics, there is a unidirectional relationship between foreign investment outflows to carbon dioxide emissions in Belgium, Bulgaria, Cyprus, Ireland, and Portugal. On the other hand, one-way causality was found from foreign investment inflows to carbon dioxide emissions in Belgium, Cyprus, France, Ireland, and Romania and from carbon dioxide emissions to foreign investment inflows in Finland, Greece, and Sweden. According to the Panel Fourier asymmetric causality test results, causality between variables is statistically significant in many countries. This shows that the asymmetric relationship is essential for the variables.