Browsing by Author "Öner, Nuri"
Now showing 1 - 7 of 7
- Results Per Page
- Sort Options
Item ILGAZ DAĞLARI ORMANLARINDAKİ FIRTINA DEVRİKLERİ VE ENTOMOLOJİK SONUÇLARI(18 - 21 Nisan 2007 Ulusal Çevre Sempozyumu Mersin Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Çiftlikköy Kampüsü, Mersin, 2007) Önal, Sabri; Sıvacıoğlu, Ahmet; Ayan, Sezgin; Öner, NuriSon yıllarda bozulan çevresel dengeler nedeniyle, bir çok işlevleri barındıran korunan orman alanlarının önemleri daha da artmış bulunmaktadır. Aynı zamanda diğer orman alanları üzerinde olumsuz etkileri artan abiyotik ve biyotik faktörlerin etkisi korunan alanlar üzerinde de artmıştır. Bu çalışmada Ilgaz Dağı Milli Parkında 2000-2003 yılları arasında görülen fırtına ve kar devrikleri silvikültürel ve entomolojik açıdan incelenmiştir. Bu periyotta Milli Park alanında 506.5 ha alanda 2.426 m3 sarıçam ve 20.074 m3 göknar olmak üzere toplam 22.500 m3 ağaç fırtına ve kar etkisiyle zarar görmüştür. Zarar çoğunlukla 3. çap sınıfında derin kök sistemi geliştiremeyen göknar ağaçlarında yoğunlaşmaktadır. Geçmişte daha yüksek oranda karışıma katılan sarıçam oranının Milli Park ilanına kadar geçen süreçteki uygulamalar sonucunda azalması meşcere stabilitesi yönünden sorundur. Ancak Milli park alanındaki devrikleri sadece meşcere kuruluşu ile ilişkilendirmek mümkün değildir. Bu devrikler üzerinde kuruluş yanında, geçmişteki silvikültürel uygulamalar, meteorolojik olaylar, entomolojik sorunlar (böcek, mantar zararları v.b), yetişme ortamı ve topografya etkili olmaktadır. Stabilitesi bozulmuş araştırma materyali olan Ilgaz Dağı Milli Parkı gibi korunan alanlarda süreklilik açısından doğal dengenin bozulduğu alanlarda silvikültürel uygulamalara izin verilmelidir. Bu tür alanlarda salt korumaya dayalı uygulamalar, süreklilik açısından sorun oluşturmaktadır. Sadece koruma ağırlıklı uygulamalar sonucunda yıldan yıla abiyotik ve biyotik faktörlerin zararı artmaktadır. Milli Park alanında 1400-1750 m rakımlar arasında orman zararlıları yönüyle potansiyel zararlıların zarar eşiği üzerine çıkma ihtimali söz konusu olabilir. Bu alanlarda silvikültürel yönden mevcut olan devrik ve gövdeden kırık fertlerin alandan çıkarılması düşünülebilir. Tepeden kırılan fertlerin ise hayatiyeti devam ettirebilecek düzeyde asimilasyon organlarına sahip olması durumunda alanda bırakılması uygun olacaktır. 1750 m yükselti üzerindeki alanlarda devrik ve kırık ağaçlar yerinde bırakılarak böcek zararına karşı önlemler alınmalıdır. Milli Park alanındaki değişimler gelecekte isabetli kararlar için mutlaka Teknik Gözlem Defterine kaydedilmelidir. Korunan alanlarda uygulanabilecek silvikültürel uygulamalar konusunda detaylı araştırmaların yapılması gerekmektedir. Due to the breaking in natural balance in the recent years, the importance of the conservation areas in which include many functions are increasing. At the same time the negative effects of the abiyotik and biotic effects are increasing on these areas as the other forests . In this study, the storm and snow damage in Ilgaz Mountain National Park at 200-2003 period is investigated with respect to silvicultural and entomological aspect . In this period, 22.500 m3 of storm and snow damage consist of 2.426 m3 of scots pine and 20.074 m3 of fir happened on the 506.5 hectare of the National Park. The damage intensifies on the 3rd diameter class of fir trees which could not form deep root system. The decreasing of the scots pine rate when compare with the past because of the applications before the National Park, affects the stand stability. But, it is impossible to bind the damage to only stand structure. On the wind and snow damage; silvicultural applications, geology, meteorological events, entomologic problems (insects, fungus) site and topography are effective factors with stand structure. Silvicultural applications should be applied to the conservation areas where natural balance are destroyed, for sustainability as Ilgaz Mountain Natural Park investigated in this study. In this kind of areas only conservative applications may cause problems. In the conclusion of conservative application, the abiotic and biotic damage increase year by year. On the 1400-1750 m altitudes in the Natural Park , the climbing of hazardous factors up to hazard level is possible. On this areas, the damaged trees can be removed from the Natural Park. The stag head trees should be released in the stands if they had sufficiently assimilation organs for life. Above the 1750 m altitude, the damaged trees should be released in the stands by taking measures. The changes in the Natural Park have to be recorded to Technical Observation Notebook for appropriate decisions in the future. Detailed researches should be done about silvicultural applications in the Parks.Item Kent Ormancılığı Olgusu ve Türkiye'deki Kent Ormanları(18 - 21 Nisan 2007 Ulusal Çevre Sempozyumu Mersin Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü, 2007) İmal, Bora; Öner, Nuri; Sıvacıoğlu, Ahmet; Ayan, SezginGreen areas have been decreased or destroyed as the urbanization process accelerated due to the structural changes in economic, social, cultural and politic areas. As a result of those, creation of livable cities and restoration of urban ecosystems have become an essentiality. The terms related to forest and forestry 18 - 21 Nisan 2007 Ulusal Çevre Sempozyumu Mersin Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Çiftlikköy Kampüsü, Mersin 2 have also been affected from this process and forest benefits and functions which the community expected, have been changed and other functions of forests other than the wood production have become more important. The term “Urban Forestry” which differs from the “Traditional Forestry” by service production and recreational uses, first used by Prof. John W. Andersen at Toronto University in 1965. Urban forests which have many properties to improve life quality in cities are new and at beginning stage in Turkey whereas they have advanced in developed countries. Public demand for forest that near cities where rapid urbanization in progress, have been increased due to the negative factors which adversely affect the psychology of people like air pollution, noise, traffic. Forest areas near the cities have been established as “Urban Forests” by the foundations of Turkish Environment and Forest Ministry in order to meet this demand. At the end of 2006, a total of 30 urban forests have been opened at various cities, and a total of 50 urban forests have been aimed in 2007.Item Kent Ormancılığı ve Kent Ormanlarının Çevresel Etkileri(Kasım-2007 Cilt:7 No:2 Kastamonu Üni., Orman Fakültesi Dergisi-Kastamonu, 2007) Ayan, Sezgin; Öner, Nuri; Sıvacıoğlu, Ahmet; İmal, BoraKırsal kesimden kentlere gerçekleşen göçler, kentlerin nüfusunun artmasına, kent çevresindeki doğal ve kırsal alanların hızla bozulmasına ve yok olmasına yol açmıştır. Bunun doğal sonucu olarak kent insanı bir yandan doğal ve kırsal alanlardaki çeşitli rekreatif aktivitelerle doğa özlemini giderme, dier yandan da kentleri daha ya anabilir mekanlara dönü türebilmek için kent içi ve çevresinde kaybolan doğal alanları yeniden oluşturma çabası içine girmiştir. Bu çabalar, zaman içinde yeni boyutlar kazanarak kent içi ve çevresini kapsayan yeşil alan sistemlerinin oluşturulmasına dönüşmüştür. Kent ormanları, günümüz koşullarında kent halkı için rekreatif hizmetler vermekle birlikte, estetik, psikolojik, ekolojik ve ekonomik işlevleri ile çoğu kentler ve kentsel planlamalarda tercihin de ötesinde zorunlu tesisler haline gelmiştir. Çalışma kapsamında kent ormanlarının toplumun rekreasyonel ihtiyaçlarını sağlamaları yanında insan sağlığına etkileri ve çevresel yararları üzerinde durulmuştur. Aynı zamanda kent ormanlarının çevreye olan etkileri; iklim, enerji tüketimi, hava, gürültü/görüntü kirliliğini önleme vb. fonksiyonları açısından değerlendirilmiştir. Migrations from rural areas to cities have caused to population increase in cities and to deterioration and destruction of natural and rural areas around cities. As an unavoidable consequence of this process, people in cities have endeavored to recreate the lost natural areas around and inside cities while providing their demands for nature with various recreation activities in natural and rural areas. These endeavors have become creation of green area systems covering inside and around the cities. Urban forests which serve recreational services for people of cities, have become imperative establishments for many cities and city plans due to their aesthetical, psychological, ecological and economical functions beyond any preferences. The effects of urban forests on human health and environmental benefits beside of providing the recreational demands of people have been discussed. Besides, the effects of urban forests on environment, climate, energy consumption, prevention of air, noise and visual pollution have been evaluatedItem Kurak ve Yarı Kurak Alanlarda Bitki Canlılığını Korumada Kullanılabilecek Toprak Islah Edici Materyaller(Türkiye’de Yarı Kurak Bölgelerde Yapılan Ağaçlandırma ve ErozyonKontrolu Uygulamalarının Değerlendirilmesi 7-10 Kasım 2006, Cilt 1, s.183-190, Ürgüp-NEVŞEHİR., 2006) Ayan, Sezgin; Sıvacıoğlu, Ahmet; Öner, Nuri; Demircioğlu, NurcanItem Kuraklığın Tanımı ve Kurak-Yarı kurak Bölgelerin Ayırımında Kullanılan Yöntemler(Türkiye’de Yarı Kurak Bölgelerde Yapılan Ağaçlandırma ve Erozyon Uygulamalarının Değerlendirilmesi , 7-10 Kasım 2006, s. , Ürgüp-NEVŞEHİR, 2006) Ayan, Sezgin; Öner, Nuri; Sıvacıoğlu, Ahmet; İmal, BoraItem Silvikültürel Uygulamaların Ilgaz Dağları Göknar Ormanlarındaki Meşcere Yapısına ve Çevreye Etkisi(Mersin Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü 18 - 21 Nisan 2007 Ulusal Çevre Sempozyumu, 2007) Sıvacıoğlu, Ahmet; Ayan, Sezgin; Öner, NuriIlgaz Dağları Göknar ormanları odun üretimi yanında, içme suyu, yaban hayatı, rekreasyon, temiz hava ve turizm fonksiyonları yönünden de önem taşımaktadır. Dolayısıyla bu bölge ormanlarında meydana gelecek değişimler kısa veya uzun vadede bazı çevresel sorunları da beraberinde getirecektir. Bu araştırmada Ilgaz Dağlarının kuzey yamacında yer alan Kastamonu-Bostan Orman İşletme Şefliğinde 1998-2002 periyodundaki fırtına ve kar devrikleri incelenerek bu devriklerle silvikültürel uygulamalar arasındaki ilişki ortaya konulmaya çalışılmıştır. İncelenen periyotta 3171.5 hektarlık seçme ormanı olan bölgede, 49399 m3 göknar, 10585 m3 sarıçam devriği olmuştur. Yıllık ortalama devrik miktarı, planlarda alınması önerilen yıllık seçme etasının %93’ünü oluşturmaktadır. Bu olağanüstü eta miktarı planlanan etadan düşüldüğünde, kalan miktar seçme ormanlarında uygulanması gereken silvikültürel uygulamalara olanak bırakmamaktadır. Bunun sonucunda bölge ormanları teknikten uzak, doğal koşulların etkisiyle şekillenmekte olup bu da ormanın sürekliliği açısından sorun oluşturmaktadır. Eta yetersizliği nedeniyle, müdahale edilemeyen alanlarda meşcere stabilitesi zamanla bozulmakta, bu da yıldan yıla devrik miktarını arttırmaktadır. Doğal olarak fırtına ve kar devriklerini sadece bir faktöre bağlamak mümkün değildir. Devrikler üzerinde ağaç türü, meşcere yapısı, silvikültürel uygulamalar yanında yetişme ortamı, topografya da etkili olmaktadır. Bütün bu faktörler, araştırma alanındaki ormanlar için değerlendirilerek, uygun silvikültürel uygulamalara ve planlama tekniğine karar verilmelidir. Bölge ormanlarında geçmişte daha yüksek oranlarda bulunan sarıçam varlığının uygun silvikültürel uygulamalarla (grup gençleştirmeleri) arttırılması, meşcere stabilitesi açısından olumlu katkı sağlayacaktır. Ayrıca tek tabakalılığa dönüşmüş seçme ormanlarında tek ağaç seçme yanında, küme ve grup seçme metotları da uygulanmalıdır. Bölgede seçme ormanlarındaki kuruluş problemlerini yetişme ortamı koşulları ile ilişkilendirebilmek açısından, göknarın bu bölgelerdeki optimal yayılışları belirlenmelidir. Çünkü ideal seçme kuruluşları göknarın optimal yayılış yaptığı alanlarda oluşabilmektedir. Planlama yönünden bölge ormanlarının klasik planlama ile işletilmesi durumunda eta tespiti ve olağanüstü etaların mahsubu hakkında düzenlemeler yapılmalıdır. Bölge için ideal planlama şekli, fonksiyonların uzman ekiplerce belirlendiği, bilimsel veriler ışığında yapılacak fonksiyonel planlamadır. The fir stands of Ilgaz Mountains are very valuable in point of drinking water, wildlife, recreation, fresh air and tourism functions together with wood production. Consequently, changes in this region’s forests will cause some environmental problems in short or long run. In this study, the relation between the stand damage and silvicultural applications tried to be determined by investigating the wind and snow damage at 1998-2002 period on the fir stands in Kastamonu-Bostan region which on the northern slope of Ilgaz Mountains. In the studied period, in the region mentioned above, 49399 m3 of fir and 10585 m3 of scots pine abnormal allowable cutting amount because of wind and snow damage, occurred at 3171.5 hectare of selection stands. Annual abnormal allowable cutting amount constitutes 93% of annual normal allowable cutting amount. When diminishing this abnormal cutting from normal cutting , there is no chance for silvicultural applications needed to be applied. Then, the stands are formed by natural conditions outside of technique. And this is a problem for sustainability of region’s forests. In the forest areas which were no application due to lack of normal cutting, the stand stability is harmed with time. So, the damaged tree amount are increasing year by year. But, it is impossible to bind the damage to only one factor. On the wind and snow damage; tree species, stand structure, and silvicultural practises are effective factors with site and topography. The convenient silvicultural practises and management techniques should be decided by evaluating all of these factors for the investigated area. The increasing of scots pine rate in the stands as in the past by using convenient methods (group regeneration) will give some help to the stand stability. Also in these stands, group selection methods should be applied with individual selection method. For understanding site originated problems, the optimal spreading zone of fir in the region have to be determined. Because, ideal selection structures can be formed on optimal sites for the fir. In point of planning, if the forest of regions were continued with classic plans, some arrangements must be done about abnormal cutting diminishing and normal cutting estimation. Ideal planning methods for the region is functional planning. But this plans should be prepared in the light of science such as determining of functions by specialists.Item Yarı Kurak Özellikteki Tosya (Kastamonu) Yöresi Erozyon ve Ağaçlandırma Çalışmalarının Değerlendirilmesi(Türkiyede Yarıkurak Bölgelerde Yapılan Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Uygulamalarının Değerlendirilmesi Çalıştayı, Bildiriler Kitabı;, 2007) Sıvacıoğlu, Ahmet; Ayan, Sezgin; Öner, Nuri; Çelik, Durmuş Ali