Ayçiçeği saplarından bazı nanoselüloz türevlerinin üretimi, karakterizasyonu ve farklı uygulama alanlarında değerlendirilmesi
Loading...
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Type
doctoralThesis
Access
info:eu-repo/semantics/openAccess
Publication Status
Metrikler
Total Views
23
Total Downloads
20
Abstract
Toplumsal çevre bilincinin artmasıyla birlikte, yenilenebilir doğal kaynaklardan selüloz esaslı
nanomalzemelerin üretimine olan ilgi de hızla artmaktadır. Nanoselülozik parçacıklar,
toplumumuzun mevcut çevresel ve sürdürülebilirlik endişelerini giderebilecek yüksek
performanslı özel malzemelerin tasarımının yolunu açmaktadır. Biyo-esaslı nanomalzeme
olarak adlandırılan bu yeni nesil ürünlerin, petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar, petrol ve
türevleri gibi fosil kaynakların sınırlı olması ve bu ürünlerin yoğun miktarda sera gazına sebep
olmalarından ötürü geleneksel petrol esaslı malzemelerin yerini alacağı inancı, bu konuda
yapılan küresel çaptaki araştırmaları tetikleyen unsurdur.
Bu tez kapsamında ülkemizde önemli miktarda açığa çıkan, ancak yakılma, tarlada bırakma
vb. dışında endüstriyel anlamda hiçbir şekilde yararlanılamayan ayçiçeği sapları hammadde
olarak kullanılmıştır. Atık ayçiçeği saplarından literatürdeki optimum şartlar göz önünde
bulundurularak mekanik yöntemle nanofibril selüloz (NFS) ve kimyasal yöntemle
nanokristalin selüloz (NKS) üretimleri gerçekleştirilmiştir. NFS üretimi sırasında yapılan
öğütme işlemi kademelerinde tüketilen enerji miktarlarının yanı sıra, hem NFS ve hem de NKS
örneklerinin türbidite ve zeta potansiyel değerleri, gelişmiş lif morfolojisi analizleri,
kristalinite ve termal analizler ile birlikte, elde edilen NKS ve NFS’lerde var olan bağ yapıları
da hammadde ve ağartılmış lif örnekleri ile karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir.
NKS ve NFS’ler farklı oranlarda borik asit (BA) ve polivinil alkol (PVA) matrisleri ile
karıştırılarak nanokompozit filmler üretilmiş ve bu nanokompozit filmlerin bağ yapıları, ısıl
özellikleri ve mekanik özelliklerindeki değişimler belirlenmiş ve karşılaştırılmıştır. BA
takviyeli nanokompozit filmlerin bağ özellikleri incelendiğinde, NFS ve NKS liflerinin BA ile
etkileşimlerini yansıtan karakteristik B–O–B, B–O–C vb. bağlar tespit edilmiştir. PVA
oranlarındaki değişimin ise nanokompozit filmlerin bağ yapılarını çok fazla etkilemediği
ortaya konulmuştur. NFS ve NKS süspansiyonlarına BA ilavesinin, nanokompozit filmlerin
yüksek sıcaklıklardaki ısıl dayanımlarını %25 – %40 arasında iyileştirdiği görülmüştür. NFS
ve NKS süspansiyonlarına farklı oranlarda PVA ilavesi ise BA’nın aksine nanokompozit
filmlerin ısıl özelliklerini %10 – %15 arasında düşürmüştür. Nanokompozit filmlerin mekanik
özelliklerine bakıldığında, hem NKS hem de NFS filmlerine BA ilavesinin bu filmlerin çekme
dirençlerini %90’a kadar azalttığı tespit edilmiştir. NFS ve NKS filmlerinin elastikiyet
modülleri bu filmlere ilave edilen PVA ya da BA matrislerinin oranlarının artmasıyla birlikte
%15 – %90 arasında değişen oranlarda azalma göstermiştir. NFS ve NKS filmlerine yapılanPVA ilavesi bu nanokompozitlerin kopma anındaki uzamalarını arttırırken, BA ilavesi ise
azaltmıştır. Nanoselüloz süspansiyonları ile kaplanmış ahşap yüzeylerin aynasal yansıtma
değerleri, nanoselüloz türü, matris türü ve kaplama tabaka sayısına bağlı olarak farklılıklar
göstermekle birlikte kaplanmış kontrplak yüzeylerinin genel olarak düşük (10 GU’dan az) ve
orta (10 – 70 GU arası) aynasal yansıtma özelliklerine sahip oldukları tespit edilmiştir.
Kontrplak yüzeylerinin sertlik testi sonuçları incelendiğinde, NFS ve NKS süspansiyonları ile
yapılan kaplamalarda sıvama kat sayısındaki artışın, nano partikül içeren süspansiyon içerisine
farklı matrislerin ilavesinin ve MF tutkalı ilavesinin, yüzeylerin sertlik değerlerini en yüksek
seviyeye kadar (7H) yükselttiği görülmüştür. Su temas açısı deneyi sonuçlarına göre, NFS ve
NKS süspansiyonlarına farklı konsantrasyonlarda BA, PVA ve MF ilavesinin, bu nanopartiküllerle kaplanmış kontrplakların yüzey hidrofobikliğini azaltarak temas açılarını
düşürdüğü tespit edilmiştir.
NFS ve NKS süspansiyonları atık oluklu mukavva, gazete kağıdı ve ofis kağıdı hamurlarından
üretilen geri dönüşüm kağıtlarının içerisine farklı oranlarda katılmış, diğer taraftan nano
partikül içeren bu süspansiyonlar düşük gramajlı ağartılmamış kraft kağıtlarının
kaplanmasında kullanılmışlardır. Kağıtlara ilave edilen NFS ve NKS süspansiyonlarının
oranının ve uygulanan kaplama işlemindeki tabaka sayısının artmasıyla, kaplama işlemi
yapılmış kraft kağıtlarının ve atık kağıt hamurlarından üretilmiş geri dönüşüm kağıtlarının
gramajlarının %1 – %15 ve kalınlıklarının ise %5 – %35 arasında arttığı tespit edilmiştir.
Kaplanmış kraft kağıtlarının mekanik özelliklerinin nanoselüloz süspansiyonu ile sıvanması
sonrasında istatistiksel olarak önemli bir gelişme sağlamadığı, atık kağıt hamurlarına NFS
süspansiyonu ilavesiyle üretilen geri dönüşüm kağıtlarının mekanik özelliklerinin iyileştiği,
ancak NKS süspansiyonu ilavesinde ise geri dönüşüm kağıtlarının mekanik özelliklerinin
benzer değerlerde seyrettiği tespit edilmiştir. Gazete kağıdı ve oluklu mukavva hamurlarına
ilave edilen NFS süspansiyonun üretilen kağıtların su absorpsiyon özelliklerini %3 – %18
arasında geliştirdiği, NKS süspansiyonu ilavesinin ise düşürdüğü saptanmıştır. Kaplanmış
kağıtlarda ise uygulanan tabaka sayısının artmasıyla su absorpsiyon değerlerinin arttığı tespit
edilmiştir. Kağıtların porozite özelliklerinin hem NFS süspansiyonu ilavesinde hem de NFS
süspansiyonu ile yapılan kaplama işleminde ileri bir seviyeye ulaştığı gözlenmiştir. Yapılan
nano partikül takviyesinin ve bunlarla yapılan kaplama işlemlerinin ise optik özellikleri
etkilemediği görülmüştür.
Elde edilen sonuçlar literatürdeki çalışmalar ile kıyaslanarak, önemli bir tarımsal atık olan
ayçiçeği saplarından elde edilen biyo-esaslı nanoselüloz partiküllerinin endüstriyel ölçekte
üretim olanakları incelenmiş ve bu yeni nesil nano malzemelerin kompozit filmlerde, ahşap
yüzeylerde, kağıt esaslı ürünlerin yüzeylerinde ve üretimlerinde çevre dostu bir ajan olarak
görev alabilecekleri ortaya konulmuştur. Böylelikle kullanım alanları kısıtlı olan yıllık bitki
ve tarımsal atıkların nanoselüloz üretiminde değerlendirilmesi teşvik edilerek, hem bu
atıklardan faydalanmanın bir yolu bulunmuş, hem de son derece değerli bir ürün olan odun
hammaddesinin nanoselüloz üretiminde kullanımının da önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Date
2021-12
Publisher
Fen Bilimleri Enstitüsü
Description
Keywords
Biyo-esaslı nanomalzeme, ayçiçeği sapları, nanofibril selüloz, nanokristalin selüloz, nanokompozit filmler, geri dönüşüm kağıtları, düşük gramajlı ağartılmamış kraft kağıtları