Kastamonu çekme helvasının depolamaya bağlı bozulma karakteristiklerinin ve kinetiğinin incelenmesi
Program
KU Authors
KU-Authors
Co-Authors
Authors
Advisor
Date
Language
Type
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Abstract
Kastamonu Çekme Helvası beyaz şeker, buğday unu, tereyağı, sitrik asit ve su, gerektiğinde
çeşni maddeleri de ilave edilerek tekniğine uygun şekilde hazırlanan geleneksel bir üründür.
2018 yılı itibariyle coğrafi işaret alan, Kastamonu Çekme Helvası ayırt edici niteliklerinden
en önemlisi tereyağı ile üretilmesidir. Ancak tereyağı maliyetinin yüksek olması ve raf ömrü
süresince tekstürel ve duyusal nitelik kayıplarının ortaya çıktığının belirtilmesi nedeniyle
çekme helva imalatçıları tereyağı kullanımını bırakarak hidrojenize nebati yağ kullanımına
yönelmiş durumdadırlar. Coğrafi işaret başvurusu da “tereyağı ve/veya bitkisel margarin”
olarak yapılmıştır. Günümüzde çekme helva üretiminde farklı işletmelerde farklı gramaj ve
paketleme teknikleri de kullanılmaktadır. Ancak bunların depolama süresince çekme
helvanın kalitesi üzerine etkilerinin araştırıldığı bir çalışma bulunmamaktadır. Bu tezin
amacı 3 bağımsız değişkenin (yağ çeşidi, ambalaj ve gramaj) depolamaya bağlı bozulma
karakteristiklerinin incelenmesi ve kinetik parametrelerinin belirlenmesidir. Bu amaçla 8
çeşit (2 çeşit yağ x 2 paketleme tekniğix 2 farklı ağırlık) üretilen çekme helvaların 12 ay
boyunca kalite paremetrelerindeki değişim incelenmiştir. Rutubet değerlerinin kendi
içerisinde değişken olduğu ve bu değişimde daha çok ambalajlama tekniğinin etkili (p<0,05)
olduğu, yağ ve paket ağırlıklarının ise daha az etkisi olduğu tespit edilmiştir. Vakum
ambalajlı numunelerin 12 aylık depolama süresince TSE’de belirtilen max. %6 düzeyini
aşmadığı belirlenmiştir. Peroksit sayısı değişimi üzerinde yağ ve gramaj farklılığından çok
ambalajlama tekniğinin istatistiki olarak (p<0,05) etkili olduğu tespit edilmiştir. TSE 13028
Çekme Helva Standardı’nda belirlenen en yüksek peroksit sayısı 10 meq O2/kg olup, 9. ay
itibariyle tüm ürünlerin standartta belirtilen limit değeri aştığı görülmüştür. Depolama
süresince renk niteliklerinin yağ ve gramaj farklılığından etkilenmediği, vakum ambalajlama
tekniğinin renk niteliklerinin korunmasında shrink ambalajlamaya göre daha etkili olduğu
tespit edilmiştir. DSC termogramlarında iki pik oluşumu gözlenmiştir. Bu durum çekme
helvadaki değişimlerin karbonhidrat ve şeker varlığına dayandığını gösterirken, aynı
zamanda raf ömrü niteliklerinin de şeker ve şeker dışı karbonhidratlara bağlı olduğunu
göstermiştir. Bitkisel margarin kullanımının termogravimetrik nitelikleri üzerinde etkili
olduğu, retrogradasyonu geciktirdiği, rutubet kaybını yavaşlattığı belirlenmiştir. Şekerleme
ürünlerinin rutubet artışının camsı geçiş sıcaklığı üzerinde etkili olduğu hususu bu
çalışmadaki çekme helva örneklerinde de gözlenmiş, daha az rutubet almanın camsı geçiş
sıcaklığını daha az etkilediği belirlenmiştir. İkinci bölge endotermik pik alanlarında özellikle
vakum ambalajlı numunelerin camsı geçiş sıcaklıklarında daha az düşme olduğu tespit
edilmiştir. Bu değişim tekstür profil analizi sonuçlarında da gözlenmiş, shrink ambalajlı
numunelerin 6. aydan sonra özellikle sertlik ve çiğneme kabiliyeti değerlerinde istatistiki
olarak (p<0,05) vakum ambalajlı numunelere göre değişim olduğu tespit edilmiştir.
Tereyağlı vakum ambalajlı ve 280 gram bitkisel margarinli vakum ambalajlı numunelerin
tekstürel niteliklerini korunması açısından en iyi kombinasyona sahip oldukları
belirlenmiştir. Tüm bu değişimlerin duyusal değerlendirmede panelistler tarafından da
algılandığı gözlenmiştir. Aynı zamanda başlangıçta kavrulmuş meyane tadı baskınken
zamanla şeker tadının ön plana çıktığı tespit edilmiştir. Panelistlerin değerlendirmeleri ile
depolama süresi sonunda en beğenilen kombinasyon 280 gram tereyağlı vakum ambalajlı
numune olmuştur. Bu çalışma ile tereyağlı çekme helvanın vakum paketleme tekniği ile
kabul edilebilirliğinin depolama süresince devam ettiği belirlenmiştir. Çekme helva
numunelerinin depolama süresince geçirdiği kalite paremetrelerindeki değişimler üzerinde
nem ve oksijenin etkili olduğu ortaya konulmuştur. Nem ve neme dayalı tekstürel nitelikler
üzerinde reaksiyon kinetiği hesaplanamamıştır. Yalnızca BS2 numunesinin sertlik değerinin
2. derece reaksiyon kinetiğine uygun olduğu bulunmuştur. L* parlaklık değeri TS2 ve BS2
numunelerinde 0. derece, vakum paketlenen TV1 ve BV1 ürünlerinde ise 2. derece reaksiyon
kinetiğine uygun bulunmuştur. BS1 numunesinin b* değeri, 2. derece reaksiyon kinetiğine
uygun bulunmuştur. Depolama süresince artış gösteren peroksit sayısının, paketleme
tekniğinin oksijen geçirgenliğine bağlı olarak TV2 numunesinde 1. derece, diğer örneklerde
ise 2. derece reaksiyon kinetiğine uyduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmada çekme helvanın
%30 bağıl nem ve 20 ºC depo koşullarında muhafaza edilmesi durumunda peroksit artışına
bağlı olarak önerilen maximum raf ömrü süresinin, vakum ve shrink ambalajlı numuneler
için 8 ay olduğu sonucuna varılmıştır. Ancak tekstürel ve duyusal kayıplara bağlı olarak
shrink ambajlı ürünlerin raf ömrü süresinin 6 aya düştüğü belirlenmiştir.
Description
Source:
Publisher:
Fen Bilimleri Enstitüsü
