Çiğ sütlerde polisiklik aromatik hidrokarbonların düzeylerinin ve dağılımlarının belirlenmesi
Files
Program
KU Authors
KU-Authors
Co-Authors
Authors
Advisor
Date
Language
Type
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Abstract
Polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH’lar), organik bileşiklerin tam yanmaması sonucu
ortaya çıkan karsinojen ve diğer toksik etkilere sahip organik bileşiklerdir. PAH’lar toprakta,
havada, suda ve gıdalarda görülmektedir. Her yerde bulunabilen lipofilik organik bir kirletici
olarak PAH’lar sütte de yaygın olarak bulunabilmektedir. Bu tez çalışmasında USEPA
tarafından listelenen önemli kirleticiler arasında yer alan 16 PAH [Naftalin (Np), Asenaften
(Anp), Floren (Flr), Fenantren (Phe), Floranten (Flu), Antrasen (An), Piren (Py), Krisen (Chr),
Benzo(a)antrasen (BaA), Benzo(b)floranten (BbF), Benzo(k)floranten (Bkf), Banzo(a)piren
(BaP), Indeno(1,2,3-cd)piren (IcdP), Dibenzo(a,h)antrasen (DahA), Benzo(g,h,I)perilen
(BghiP)] bileşiği çiğ inek sütlerinde GC-MS cihazı ile analiz edilerek bunların miktarları,
hangilerinin baskın PAH bileşikleri olduğu, Kastamonu ve benzer ekolojik ve iklimsel
özelliklere sahip çevre illerden (Karabük, Bolu, Bartın, Çankırı, Zonguldak) alınan süt
numunelerinin PAH düzeylerinin istatistiki olarak anlamlı derecede birbirinden farklı olup
olmadığı araştırılarak sağlık açısından oluşabilecek risklerin değerlendirilmesi yapılmıştır.
Numuneler hava kirliliğinin bölgede yoğun olduğu Ocak ayı içerisinde ve hava kirliliğinin
düşük olduğu Haziran ayı içerisinde 2 kez aynı süt toplama merkezleri ve üreticilerden
doğrudan temin edilmiştir. İncelen 72 süt numunesinde, en az bulunan PAH bileşiği ikişer
numune ile Flu ve BaP iken en fazla bulunan 72 numune ile Np’dir. Ayrıca, Np tüm
numunelerde bulunan tek bileşiktir. Tüm numunelerin Toplam PAH miktarlarının ortalaması
121,9±37,6 μg/kg olarak tespit edilmiştir. En yüksek Toplam PAH içeriğine 231,5 μg/kg ile
Karabük ilinden Ocak ayında alınan bir numunede (KRO2) rastlanmıştır. En düşük Toplam
PAH içeriğine 45,9 μg/kg ile Kastamonu ilinden Haziran ayında alınan bir numunede (KSH1)
rastlanmıştır. Çalışmamızda Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC)
sınıflandırmasında Grup 1 Karsinojen olarak belirtilen BaP iki numunede tespit edilmiştir. Bu
numuneler; Karabük ilinden Ocak ayında alınan KRO6 ve Çankırı ilinden Ocak ayında alınan
ÇO1 kodlu numeneledir. Tespit edilen bu BaP konsantrasyonları, maksimum limit (bebek ve
çocuk ek gıdaları maksimum limiti; 1 μg/kg) seviyesini aşmamıştır. İncelenen 72 numunenin,
23 tanesi Ocak ayında ve 18 tanesi de Haziran ayında olmak üzere toplam 41 tanesinde PAH4
miktarlarının bebek ve çocuk ek gıdaları maksimum PAH4 limitinin (1 μg/kg) üzerinde olduğu
tespit edilmiştir. Ayrıca çalışmamızda süt numunelerinin yağ miktarları ile PAH4 miktarları
arasında pozitif yönlü anlamlı ilişki olduğu belirlenmiştir (p<0,05). Bolu 2 numune ile PAH4
limitinin en az aşıldığı il iken, Karabük 10 numune ile bu limitin en fazla aşıldığı il olmuştur.
Ayrıca, PAH4 konsantrasyonunun en yüksek olduğu numune (KRO6) 92 μg/kg PAH4 içeriği
ile Karabük ilinden Ocak ayında alınan bir numuneye aittir. Karabük ilinin PAH4, BaP ve
Toplam PAH rastlanılma sıklığı ve tespit edilen miktarların yüksekliğiyle öne çıkmasının
sebebi olarak numunelerin toplandığı Karabük Merkezde kok fırını içeren bir fabrikanın
bulunması nedeniyle çevre kirliliğinin yüksek olması düşünülmüştür. Çalışmamızın
sonuçlarından bebek ve çocuk ek gıdası olarak düşünülebilen ve toplumun önemli kesiminin
de severek tükettiği sütlerde PAH bileşikleri açısından bir sağlık riski söz konusu olduğu
ortaya çıkmıştır. İnsan sağlığını uzun vadede olumsuz etkileyebilen PAH’lar, kanser,
bağışıklık sistemi ve hormonların bozulmasına neden olabilmektedir. İncelenen numunelerde
PAH4 için bebek ve çocuk ek gıdaları ile ilgili tespit edilen limiti aşanların olduğu
görülmektedir. Limitin aşılması sağlık risklerinin oluşmasına neden olabileceğinden
yetkililerin bu konuda önlem alması ve bu önlemleri ülke geneline yayması gerektiği
düşünülmektedir. Özellikle çevre kirliliğinin yüksek olduğu illerde yeni çalışmalar yapılmalı,
kirliliğin azaltılması için mevzuatlar oluşturulmalı ve toplumun bilinçlendirilmesi
gerekmektedir.
Description
Source:
Publisher:
Kastamonu Üniversitesi
