Mâtürîdî'nin Te'vîlâtü'l-Kur'ân'ında rivâyet kullanımı –el-İsrâ ve el-Fetih Sûreleri örneği-

Thumbnail Image

Organizational Units

Program

KU Authors

KU-Authors

Co-Authors

Advisor

Date

Language

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Abstract

Kur’ân’ın nazil olmaya başladığı ilk andan itibaren Hz. Peygamber başta olmak üzere sahâbe, tâbiûn ve onları takip eden nesiller vahyin nasıl anlaşılacağı ve yorumlanacağı konusunda bizlere yol göstermişlerdir. Onların ortaya koyduğu bu özverili çalışmalar sayesinde Kur’ân yorumu belli bir temele oturmuş ve Kur’ân’ın menfi amaçlar doğrultusunda tefsir edilmesinin önüne geçilmiştir. Bu açıklamalar sonraki dönemlerde sünnîlik ya da Ehl-i sünnet adı etrafında şekillenmiştir. Araştırmamız, İmam Mâtürîdî’nin Te’vîlâtü’l-Kur’ân adlı eserinde nakledilen rivâyetleri ve bu rivâyetlerin kullanım metotlarını değerlendirmektedir. İlk dirâyet tefsirleri arasında mütalaa edilen Te’vîlât’ın odaklandığı konular, kullandığı rivâyetler, naklettiği te’vîller hem Mâtürîdî’nin yaşadığı dönemdeki problemleri anlamak hem de âyetlerle ilgili yapılan ilk yorumlardan haberdar olmak açısından önem arz etmektedir. H. 4. yüzyıla kadar önemli bir boşluğu dolduran rivâyet tefsir geleneği Mâtürîdî’nin de içinde bulunduğu bazı müfessirlerle beraber dirâyet tefsirine doğru evrilmiştir. İhtiva ettiği yöntemin ağırlık noktasını dirâyetin oluşturduğu Te’vîlât’ın aynı zamanda pek çok rivâyeti içerrmesi, onun rivâyet tefsir geleneği içindeki yerini tespit etmeyi zorunlu kılmaktadır. Çalışmamızın amacı Mâtürîdî’nin tefsirini ihtiva ettiği rivâyetler açısından analiz edip bu tefsirin ne oranda ve hangi şekillerde rivâyetlere yer verdiğini belirlemektir. Aynı zamanda bu çalışmayla Mâtürîdî’nin tefsir yaparken rivâyetlere atfettiği değer rivâyetin farklı türleri açısından sorgulanmaktadır. Tefsir tarihinde önemli izler bırakmış bir müfessir olan Mâtürîdî’nin kendisine ulaşan rivâyet ve te’vîllerden istifade ederken ortaya koyduğu metotları bilmek tefsir bilimine katkı sağlayacaktır. Araştırmamız hem tefsir tarihindeki önemli bir eserin incelenmesini hem de bu tefsirdeki elİsrâ ve el-Fetih sûreleri özelinde yararlanılan rivâyetlerin ele alınmasını içermektedir. Bundan dolayı öncelikle örneklem metodunun kullanılmasının uygun olacağı düşünülmüştür. Çalışmadaki bu sınırlandırmanın sebebi araştırmaya başlamadan önce yapılan ön incelemede Te’vîlât’ta kullanılan rivâyet ve te’vîllerin araştırmanın sınırlarını aşacak kadar yoğun kullanıldığının tespit edilmesidir. Örnek alınan sûrelerdeki rivâyetlerin ne kadar, ne şekilde ve neden kullanıldığını ortaya çıkarmak için de nicel ve nitel araştırma metotları kullanılmıştır. Çalışma her ne kadar bu sûrelerle sınırlandırılsa da müfessirin bilgi nazariyesi, haberin bu nazariyedeki yeri ve rivâyet ilimleriyle ilgili kullandığı kavramlardan ne kastettiği gibi genel konular Te’vîlât’ın tamamı gözetilerek araştırılmıştır. Mâtürîdî, tefsir yaparken faydalandığı rivâyetlerin isnad ve kaynaklarını neredeyse hiç belirtmemiştir. Çalışmada özellikle hicrî ilk dört asırda kaleme alınan eserler incelenerek onun meçhul sîgalarla kullandığı rivâyetlerdeki v râvi, rivâyet ve te’vîllerin ilk sahibine ulaşılmaya ve yararlandığı eserler tespit edilmeye çalışılmıştır. Mâtürîdî, el-İsrâ ve el-Fetih sûrelerinde başta Resûlullah’ın hadisleri olmak üzere sahâbe görüşlerinden, tâbiûn nesli ve sonrasının sözlerinden olabildiğince istifade etmiştir. Bu konuda sahâbeden İbn Abbâs ve İbn Mesʿûd, tâbiûndan Hasan-ı-Basrî ve Katâde b. Diâme, sonraki dönemlerden ise Mukâtil b. Süleymân, Zeccâc ve İbn Kuteybe öne çıkmaktadır. Mâtürîdî rivâyet ilimlerine yönelik derin bir bilgi birikimine sahip olmasına rağmen rivâyetleri aktarırken son derece serbest davranmıştır. Çoğunlukla isnad kullanmadan istifade ettiği haber ve te’vîllerin ya tam metnini veya kısmî metnini ya da sadece rivâyetin manasını çağrıştıracak yönünü tefsirine almıştır. Ahkâm konularında birkaç rivâyeti peş peşe sıralaması dikkat çekmektedir. İmam Mâtürîdî’nin tefsirinde isimlerinden bahsettiği müelliflerin kitaplarından yararlandığı düşünülmektedir. Fakat meçhul rivâyetleri araştırırken kaynaklarda yoğun bir şekilde karşımıza çıkan ancak tefsirinde isimleri anılmayan müelliflerin eserlerinden yararlanıp yararlanmadığı kesin değildir. Mâtürîdî’nin, Te’vîlâtü’l-Kur’ân’da kendisine ulaşan rivâyet malzemesini son derece yoğun bir şekilde kullandığı, naklettiği haber ve te’vîllerle ilgili karşılaştırma ve yorumlarından derin bir rivâyet alt yapısına sahip olduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak Te’vîlât’ın rivâyeti ihmal etmeyen, hatta rivâyetleri etkin şekilde kullanan bir tefsir olduğu ortaya çıkmıştır.

Description

Source:

Publisher:

Kastamonu Üniversitesi

Keywords:

Citation

Collections

Endorsement

Review

Supplemented By

Referenced By

1

Views

0

Downloads


Sustainable Development Goals