GELİBOLU ROMANINDA ORYANTALİST SÖYLEM
Program
KU Authors
KU-Authors
Co-Authors
Authors
Advisor
Date
Language
Type
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Abstract
Tarih boyunca Doğu toplumlarıyla Batı toplumları her alanda iletişim halinde olmuşlardır. Günümüzde oryantalistler oryantalizm denilen Uzak Doğu ve Yakın Doğu toplumlarını kültür ve yaşayışlarını inceleyerek kendi perspektiflerinden bizlere daha doğrusu dünyaya ‘Doğu’ ve ‘’Doğulud’ tanımı oluşturmuşlardır. Oryantalizm aynı zamanda şarkiyat ve şarkiyatçılık kavramları ile bağdaşıp Doğu toplumlarını inceleyen Batılıların yaptıkları akademik çalışmaların sonucudur. Tarih boyunca Doğu ve Batı süregelen savaşlarla dinî, tarihi ve kültürel alanlarda hep karşı karşıya gelen taraf olmuşlardır. Özellikle Batılı gezginler ve aydınlar Doğu toplumlarını hep eleştirmiş, hep aşağılayıcı bir şekilde anlatmış kendilerini yani batıyı hep modern ilme ışık tutan ve medeni olarak göstermiştir. Doğu ile Batı arasında tarih boyunca yaşanan mücadele ve çekişmeler, özellikle Batılı toplumların kendi üniversitelerinde Doğulu toplumlara yönelik ‘Arap kültürü ve Doğu bilimi‘ gibi alanlar açılmasına, bu yolla Doğu toplumları hakkında genel bilgi edinilerek oryantalist yaklaşımlara dayanak oluşturulmasına sebep olmaktadır. Oryantalistler, diğer güzel sanat dallarında olduğu gibi edebiyat alınında da Doğu toplum ve kültürüne genel olarak ön yargılı yaklaşıp onları ‘yobaz, kültürsüz, kaba, medeniyet görmemiş ve ilkel‘ gibi kavramlarla ifade etmiş, Doğu milletlerini hep geri kalmış barbar topluluklar olarak anlatmışlardır. Tarihe baktığımızda medeniyetin doğduğu yer esasında Doğu’nun ta kendisidir. Doğu’da birçok ülkede yaşayan Müslüman âlimler ve bilim adamları yaptıkları önemli buluşlarla dünya tarihinde birçok buluşun ve yeniliğin önünü açmış, terakkide Batı’ya adeta ön ayak olmuştur. 16. ve 17. yüzyıla kadar Ortaçağ Avrupası ve Batı dünyası kilisenin etkisinde ve taht kavgalarıyla adeta yoksulluk içinde yaşarken Doğu medeniyetleri ise, insanlık adına önemli işler yapmış, yeni ticaret merkezleri oluşturarak dünyada söz sahibi olmuştur. Batı, özellikle Yeni Çağ yani Aydınlanma Çağı’ndan sonra yaşanan olaylar sonrası bilimde ilerlemiş, günümüze kadar dünyada birçok alanda söz sahibi olmuştur. Doğu’nun yeniliklere öncülük ettiği konusunda hemfikir olmayan Batı, Doğu toplumlarına ve kültürlerine karşı bu oryantalist yaklaşımıyla tüm dünyada Doğu’ya karşı geri kalmış ülkeler algısının oluşmasına zemin hazırlamıştır. Batı toplumlarının bilinçli olarak sergilediği bu tavır, kendi üstünlüğünün tanınmasına imkan hazırladığını söyleyebiliriz. Oryantalist yani şarkiyatçı yaklaşım tiyatro, edebiyat ve sinema alanlarında olduğu gibi romanlarda da sıkça görülür. Diğer alanlarda olduğu gibi romanlarda da Batılı yazar ve düşünürlerin Doğu toplumlarına karşı oryantalist yorumları dikkat çeker. Bu yorumlar, çoğu zaman özneldir. Romanlarda Tanzimat döneminden itibaren Batı ile Doğu arasında kalmış Osmanlı aydınları çokça görülür. Günümüz yazarlarının da bu konuda eserleri bulunmaktadır. Batılı yazarlar, Doğu’ya karşı oryantalist yaklaşımları ve ‘Doğu‘ algısını kendileri belirlemişlerdir. Edward W. Said, şarkiyatçılık hakkında sunduğu tespitlerle bu konuyu gözler önüne sermiş özellikle tarafsız bir yaklaşımla Batılıların oryantalist yaklaşımlarını eleştirmesi büyük ses getirmiş ve dünya çapında ilgi görmüştür. Esasında oryantalizmin ve oryantalist söylemlerin araştırılmasındaki bu tezin amacı, Batılı yazar ve düşünürlerin yanı sıra Türk romanlarında da geçmişten beri Batı yanlısı oryantalist söylemlerin, İslamiyet’i merkeze alarak Doğu’da yaşayan toplum ve kültürleri hedef almış olması, Müslümanlar ve Doğu toplumları üzerinde yapılan bilinçli algı operasyonları ve oryantalist söylemlerin tespit edilmesidir. Çalışma altı ana bölüme ayrılmış olup I. bölümüde Oryantalizm kavramı; II. bölümde Oryantalizm kavramının başlangıç ve gelişimi; III. bölümde Oryantalizmin sebepleri ve araçları; IV. bölümde Oryantalizm ve İslamiyet ile ilgili çalışmalar; V. bölümde Oryantalizmin etkili olduğu edebiyat sahası ele alınmıştır. Çalışmanın ana bölümü olan VI. bölümde ise Gelibolu Romanında Oryantalist söylem; VII. Bölümde Sonuç; VIII. bölümde Kaynaklar üzerinde durulmuştur.
Description
Source:
Publisher:
Sosyal Bilimler Enstitüsü
