Türkiye'de Kamu Denetçiliği Kurumunun idare üzerindeki etkisi: Kolluk faaliyetleri üzerinden bir analiz
Files
Program
KU Authors
KU-Authors
Co-Authors
Authors
Advisor
Date
Language
Type
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Abstract
Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) (Ombudsmanlık), idarenin hizmet kalitesinin artırılması, iyi idare ilkelerinin içselleştirilmesi, insan hakları standartlarının iyileştirilmesi, hak arama kültürünün güçlendirilmesi, şeffaf ve hesap verebilir bir idarenin oluşturulması temel amaçlarıyla Türkiye’de 2012 yılında 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu ile kurulan ve Türkiye Büyük Millet Meclisine bağlı anayasal bir kurumdur. 2013 yılı Mart ayında şikâyet başvurularını almaya başlayan KDK ilgili kanun çerçevesinde idareye tavsiye kararı vererek bu kararların uygulanmasını veya uygulanamaması durumunda neticesinin gerekçelendirilmesini ister. Kurumun temel görevi, idarenin hukuka, adalete ve insan haklarına aykırı her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarına karşı bireylerin savunuculuğunu yapmak, insan haklarını korumak ve geliştirmektir. Bu çalışmanın amacı, bir hak arama kurumu olan KDK’nın idare üzerindeki etkisini ortaya koymaktır. KDK, sağlıktan eğitime, adaletten ekonomiye, insan haklarından sosyal güvenliğe kadar toplumu ilgilendiren neredeyse her konuda denetleme yapmakla yetkilidir. Ancak bu çalışmada KDK’nın idare üzerindeki etkisi yalnızca kolluk faaliyetleri üzerinden analiz edilmektedir. Bu kapsamda çalışmada, ilk olarak denetimin kavramsal çerçevesi incelenmekte, Türk idare sisteminde denetimin yeri ve denetimle yetkili kurum ve kuruluşlar ele alınarak, daha etkili denetimlerin yapılabilmesi için gerçekleştirilen reformlar değerlendirilmektedir. Daha sonrasında ombudsmanlık kurumunun önemi, özellikleri ve türlerine değinilerek, dünyadaki ombudsmanlık uygulamalarının yanı sıra Türkiye’deki tarihsel serüveni, hukuki çerçevesi, yapısı ve özellikleri ele alınmaktadır. Çalışmanın devamında, kolluk kavramı, kolluk türleri, kolluk makamları ve kolluk kuvvetlerinin denetimi incelenmektedir. Son olarak ise KDK tarafından verilen tavsiye kararlarına karşı idarenin yaklaşımı analiz edilerek, kolluk faaliyetleri üzerinden KDK’nın idare üzerindeki etkisi ve idare sistemi açısından önemi ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Bulgular göstermektedir ki yargının yükünü hafifletmeyi ve adalete hızlı erişilmesini misyon edinen ve başvuruların ücretsiz olduğu KDK’nın verdiği tavsiye kararlarına idarenin uyma oranı gün geçtikçe artmakta ve KDK Türk idare sisteminde daha etkin bir konuma gelmektedir.
Description
Source:
Publisher:
Kastamonu Üniversitesi