Browsing by Author "Kaya, Gülşah"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item Küre bakır madeni (1800-1850)(Kastamonu Üniversitesi, 2016) Kaya, GülşahBu tezde, Osmanlı arşiv belgelerinden faydalanılarak 19.yüzyılın ilk yarısında Küre bakır madeni hakkında değerlendirmelerde bulunulmuştur. Çalışma, Küre’nin tarihçesi, Küre bakır madeni ve arşiv belgelerinde Küre bakır madeni olmak üzere üç bölüme ayrılmıştır. İlk bölümde; Eskiçağ’dan başlamak üzere Osmanlı Devleti’ni de kapsayan döneme kadar Küre’nin tarihçesine değinilmiştir. İkinci bölümde; madencilk tarihi hakkında genel bir bilgi verildikten sonra, Osmanlı Devleti’nde madencilik, maden işletme yöntemleri, Küre bakır madeninin geliri, çalışanları ve Küre bakır sanatı hakkında değerlendirmeler yapılmıştır. Üçüncü bölümde ise; 19.yüzyılın ilk yarısında Küre bakırının nakli ve Darphâne’ye teslim edilmesi, Küre bakırının saray mutfağında ve Osmanlı ordusunun ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanılması, maden eminliği husûsunda şikâyet konuları, alacak-verecek davaları, işçi istihdâmı, maden çalışanlarının durumları ve bağlı oldukları köyler hakkında Osmanlı arşiv belgelerinden istifâde edilerek 19.yüzyılın ilk yarısında Küre-i Nühâs madeniyle ilgili tespitlerde bulunulmuştuItem Osmanlı Devleti-Amerika Birleşik Devletleri ticari ilişkileri (Zirai ürünler, 1850-1917)(Kastamonu Üniversitesi, 2023) Kaya, GülşahBu çalışmada 19. yüzyılın ikinci yarısından I. Dünya Savaşı’na kadar olan dönemde TürkAmerikan ticari ilişkilerinde en çok ticareti yapılan zirai ürünler ele alınmıştır. Çalışmada yerli ve yabancı tetkik eser, gazete ve dergilerin yanısıra, Osmanlı Arşivi ve Amerikan Ulusal Arşivi’nden istifade edilmiştir. ABD, 1783 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra gelişip genişlemek için ticarete yönelmiştir. Bu bağlamda ilk ilişkiler Garp Ocaklarında başlamıştır. 1827’de Osmanlı donanmasının Navarin’de yakılması hadisesi Osmanlı Devleti’ni ABD’ye yakınlaştırmıştır. Bunun neticesinde de iki devlet arasında 1830 yılında Dostluk ve Ticaret Anlaşması yapılmış, ABD’ye “en ziyade müsaadeye mazhar devlet” statüsü verilmiştir. Böylelikle resmi ilişkiler başlamış ve 19. yüzyılda sömürgecilikle gelişen emperyalizm Osmanlı topraklarında kendisini iyice hissettirmiştir. Osmanlı Devleti ise batıya karşı uyguladığı “denge politikası” gereğince ABD’nin topraklarında gözü olmadığını düşünerek ABD’ye yakınlaşmıştır. Kırım Savaşı’ndan sonra Osmanlı Devleti’nin dışa bağımlılığı iyice artmış ve bu durum devletin dış politikadaki manevra alanını fazlaca daraltmıştır. Bu dönemde Osmanlı Devleti’nin daha çok hammadde ihraç eden, mamul madde ithal eden bir devlet konumunda olduğunu görüyoruz. İki devlet arasında en fazla ticareti yapılan zirai ürünler, afyon haricinde, hububat, pamuk, meyan kökü, tütün, incir ve kuru üzümdür. Dünya çapında yaşanılan ekonomik bunalımlar, savaşlar, salgın hastalıklar, aşırı soğuk ya da sıcaklar gibi nedenlerle iki ülke arasındaki ticaret zaman zaman durma noktasına kadar gelmiştir. Yapılan devlet teşvikleri ile fazlaca mahsul alınması ve ihtiyaç fazlasının ihraç edilmesi, yine savaşlar nedeniyle bazı devletlerin hammadde ihtiyacını karşılama telaşlarına düşmeleri ve ithalata yönelmeleri gibi nedenlerle zirai ürünlerde ticari münasebetlerin arttığı olmuştur.