Research Project:
Vatandaşların Güven Algılarının Ve Vatandaşla Devlet Arasındaki Psikolojik Sözleşmenin Kamu Yönetimine Etkisine Yönelik Uygulamalı Bir Araştırma

Placeholder

Organizational Units

Program

KU Authors

KU-Authors

Co-Authors

Authors

Advisor

Date

Language

Type

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Abstract

Kuramsal tartışmalar bir devletin yapısal niteliğinin temelde iki boyutta çözümlenebileceğini ortaya koymaktadır. Bunlardan ilki, ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik göstergeleridir; diğeri ve daha da önemlisi ise, devleti oluşturan bireylerin devlete ilişkin psikolojik algılarıdır. Başka bir deyişle, kendisine has bir takım özelliklere sahip kurumlar bütününden oluşan devletin niteliğinin belirlenmesinde en önemli ve temel ilkenin, devletin vatandaşlarının başta can ve mal güvenliği olmak üzere sosyal, siyasal ve iktisadi haklarını ne ölçüde koruyup koruyamadığı ve yatay ve dikey meşruiyetin sağlanıp sağlanamadığı sorusu olmaktadır. Daha açık bir ifadeyle, bir devletin kaderi, temel olarak halkın devletin meşruluğuna olan inancı ile yakından ilişkili olmaktadır. Bu bağlamda devletin niteliği ile ilgili kritik boyut, bir fikir ya da his olan “güven”dir. Meşruiyet ise, vatandaşların devlete karşı olan davranışlarının ölçüsüdür. Başka bir deyişle, meşruiyet, devletin haklılığına duyulan tam ve kesin inançtır. Bu ise, toplumun devlete ya da kamu kurumlarına duyduğu güven ve bu kurumların sunduğu hizmetlerden aldığı memnuniyetle orantılıdır. Ancak vatandaşların güven duyma ya da duymama tutumları sadece memnuniyetleri ile bağlantılı olmayıp, birçok sosyal ve psikolojik faktör tarafından belirlenmektedir. Bazı bireyler her şartta güven tutumlarını kollar ya da sürdürürken, yolsuzluk ve patronaj olasılıklarından dolayı güven duygularını devam ettirmeyen bireyler de bulunmaktadır. Birçok sosyo-ekonomik tercihte olduğu gibi bireyler güven konusunda da birbirlerinden farklı içsel motivasyonlara, etik normlara ve ahlâki tutumlara sahip görünmektedir. Bu nedenle son dönemde kamu yönetimi literatüründe araştırmalar, kamu kurumlarına güven ve bunu belirleyen psikolojik faktörler üzerine yoğunlaşmıştır. Güven ayrıca bireyle devlet, bireyle kamu otoritesi ve bireyle toplum arasındaki etkileşimler ve ilişkilerle de bağlantılıdır ve bu bağlantılar bireyin hem içsel motivasyonunu hem de ilişkilerini etkilemektedir. Son dönemde oldukça popüler hale gelen yeni kurumcu iktisat literatürü, yasalar, kurallar ve resmi örgütler gibi formel kurumlardan daha çok siyasi yönetişim, toplumsal normlar, kültür ve yazılı olmayan davranış kuralları gibi informel kurumların, toplumların ekonomik gelişme ve yapılarında belirleyici olduğunu ortaya koymuştur. Bu açıdan güven ilişkisinde de yazılı olmayan ve bireyle diğer aktörler arasındaki etkileşimden oluşan ilişkiler sistemi ve informel kurumlar bütünü söz konusudur. Bu yapı, taraflara haklar ve ödevler yükleyen ve karşı tarafın davranışlarını da şekillendiren bir psikolojik sözleşme olarak da görülebilir. Devlete güven konusu çok boyutlu bir konudur. Konunun kültürel, dinsel, ekonomik, politik, sosyolojik ve psikolojik gibi birçok yönü bulunmaktadır. Başka bir ifadeyle, devlete güveni etkileyen ve yönlendiren pek çok faktör mevcuttur. Şimdiye kadar bu faktörlerin birçoğu çeşitli açılardan ele alınıp incelenmiştir. Ancak bu faktörler arasında içsel motivasyonlar olarak nitelendirilebilecek faktörler ülkemizde daha yeni yeni çalışma konusu olmaktadırlar. Çalışmamızın önemi ve diğerlerinden farklılığı bu noktada ortaya çıkmaktadır. Bireylerin devlete güven algılarının sosyo-psikolojik, kültürel ve sosyolojik faktörlerin rolünü temel alarak yapılacak bu çalışmanın iki yönü bulunmaktadır. Çalışmanın ilk kısmında öncelikle bireylerin devlete güven algılarının temel dinamikleri ortaya konularak bu algının genel karakteristikleri üzerinde durulacaktır. Daha sonra güven duygusunu açıklayan kuramsal modeller temel alınarak bireylerin devlete güven duygularında etkili olduğu düşünülen sosyo-psikolojik, sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik faktörlere yönelik olarak bireylerin tutumları ve algıları tespit edilmeye çalışılacaktır. Bu amaçla kapsamlı bir ampirik alan araştırması yapılacak ve son olarak çeşitli istatistiksel analizler sonucunda elde edilen bilgi ve bulgular, sonuçlarıyla birlikte yorumlanarak çeşitli akademik ve pratik politika önerilerinde bulunulacaktır.

Description

Source:

Publisher:

Keywords:

Keywords

Citation

Endorsement

Review

Supplemented By

Referenced By

0

Views

0

Downloads


Sustainable Development Goals