Research Project: 900-MHz elektromanyetik alan uygulanan sıçanların trigeminal
gangliyon hücrelerinde oksidatif stres ve ferroptozda TRPM2
kanalının rolü
Program
KU Authors
KU-Authors
Co-Authors
Authors
Advisor
Date
Language
Type
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Abstract
Trigeminal gangliyon (TG) sinir sisteminde önemli bir bütünleştirici organıdır. Kafa ve yüz
bölgesinin dokunma, ağrı, ısı ve basınç duyularını taşıyan aksonların hücre gövdelerini bulundurur.
Özellikle migren, trigeminal nervalji ve kraniyofasyal ağrıların fizyopatolojik mekanizmalarında
önemli olduğu bildirilmiştir. TG hücreleri, duyusal bilgiyi modüle eden önemli hücrelerdir ve diğer
beyin bölgeleri gibi oksidatif strese duyarlıdır. EMF maruziyeti bu gangliyonlarda dejeneratif
değişikliklere neden olabilir. Çalışmalarda yüksek frekanslı EMF maruziyetine karşı sinir sisteminin
hassas bir alan olduğu ve nörogenezin etkilendiği belirtilmiştir. EMF’nın hem erişkin hem de gelişim
döneminde sinir sisteminde dejeneratif değişikliklere neden olduğu belirlenmiştir. Çalışmalar bu
etkilerin altında yatan bir mekanizma olarak serbest oksijen radikalleri (ROS) oluşumunu öne
sürmüşlerdir, fakat ROS oluşturan etkenler tam olarak belirli değildir. Literatürdeki bilgiler apoptoz
üzerine yoğunlaşsa da farklı ölüm mekanizmalarının EMF kaynaklı TG hasardaki yeri belirsizdir.
Ferroptozis, apoptotik olmayan hücre ölümünün yeni tanımlanmış bir şeklidir ve iki temel
biyokimyasal özellikle karakterize edilir; bunlardan birisi hücre içi aşırı demir yüklenmesi, diğeri ise
lipid peroksidasyon ürünlerinin aşırı birikimidir. Ferroptozun sinir sistemi ile ilgili birçok hastalıkta
bilişsel bozuklukların oluşmasında rolü olduğu ve ferroptoz inhibitörlerinin Alzheimer, Parkinson,
epilepsi ve şok gibi çeşitli hastalıkların semptomlarının giderilmesinde muhtemel tedavi seçenekleri
arasında yer alabileceği bildirilmiştir. TRPM kanalları, integral membran proteinlerinin bir ailesi
olan TRP kanallarının üyeleridir. TRPM kanalları, Ca2+, Na +
ve Zn2+ dahil olmak üzere çeşitli
iyonların akışına aracılık eden seçici olmayan katyon kanallarıdır. Çalışmalar TRPM kanallarının,
embriyonal dönemdeki gelişim, hücre çoğalması, hücre gelişimi ve hücre ölümü için hayati öneme
sahip olduğunu göstermiştir. Bu kanallar farklı hücre ölüm yolaklarının düzenleyicileri olarak ilgili
patolojilere dahil olmuştur. Ferroptoz yeni tanımlanmış bir ölüm yolağı olduğundan TRPM2
kanallarının bu yolaktaki etkileri ile ilgili sadece birkaç araştırma yapılmıştır. Bu bağlamda bu
kanallarının ferroptoz ölüm yolağındaki etkilerinin anlaşılması ve bu kanallar aracılığıyla yolağın
düzenlenmesi klinik açıdan oldukça önemlidir. TRPM2, beyinde, dorsal kök ganglion (DRG) ve TG
gibi duyusal sistemlerindeki nöronlarda bol miktarda eksprese edilir. TRPM2’nin, OS ve ADP -riboz
(ADPR) tarafından uyarıldığı bilinmektedir. Çalışmalar TRPM2 aktivasyonunun hücre içi ROS
artışına neden olduğunu bildirmektedir. Ayrıca bu kanallar seçici olmayacak şekilde katyonları
geçirdikleri bilinmektedir ve bir katyon olan Fe2+ iyonlarını da geçirmeleri mümkündür. Bu
bağlamda TRPM2 aracılığıyla artan ROS’un GSH tükenmesine, lipid peroksidasyonuna ve Fe2
birikimine neden olarak TG’de ferroptozu indükleyebileceği öngörülmektedir.
Sunulan bu çalışmadaki amacımız; gebeliğin birinci, ikinci ve üçüncü trimesterlarında EMF
maruziyetinin neden olduğu TG patogenezinde ferroptozun olası katkısını ve ferrostatin 1 (Fer-1)
tarafından ferroptoz inhibisyonunun EMF kaynaklı bozuklukları hafifletmeye yardımcı olup
olmayacağını ve TRPM2 kanallarının bu etkilere aracılık edip etmediğini araştırmaktır. Bu amaçla
20 adet Wistar albino dişi sıçan damızlık erkek sıçanlarla çiftleştirilecek ve gebe sıçanlar 7 gruba
ayrılacaktır. Kontrol Grubu: Hiçbir özel işlem uygulanmayacaktır. EMF 1 Grubu: Gebe sıçanlar
gebeliğin birinci trimesterında (G1-G7 arası), günde 2 saatlik süre ile 900 MHz EMF’ ya maruz
bırakılacaktır. EMF 2 Grubu: Gebe sıçanlar gebeliğin ikinci trimesterında (G8-14 arası) günde 2
saatlik süre ile 900 MHz EMF’ ya maruz bırakılacaktır. EMF 3 Grubu: Gebe sıçanlar gebeliğin
üçüncü trimesterında (G15-G21 arası), günde 2 saatlik süre ile 900 MHz EMF’ ya maruz
bırakılacaktır. EMF 1+Ferrostatin Grubu: Gebe sıçanlar gebeliğin birinci trimesterında (G1-G7
arası), günde 2 saatlik süre ile 900 MHz EMF’ ya maruz bırakılacaktır. Ayrıca bu gruptaki ratlara
EMF maruziyetinden hemen sonra G1-G7 boyunca (i.p. 2.5 μmol/kg; %1 DMSO Sigma–Aldrich,
USA) Ferrostatin 1 verilecektir. EMF 2 + Ferrostatin Grubu: Gebe sıçanlar gebeliğin ikinci
trimesterında (G8-G14 arası) günde 2 saatlik süre ile 900 MHz EMF’ya maruz bırakılacaktır. Ayrıca
bu gruptaki ratlara EMF maruziyetinden hemen sonra G8-G14 boyunca (i.p. 2.5 μmol/kg; %1 DMSO
Sigma–Aldrich, USA) Ferrostatin verilecektir. EMF 3+Ferrostatin Grubu: Gebe sıçanlar
gebeliğin üçüncü trimesterında (G15-G21 arası), günde 2 saatlik süre ile 900 MHz EMF’ ya maruz
bırakılacaktır. Ayrıca bu gruptaki ratlara EMF maruziyetinden hemen sonra G1-G7 boyunca (i.p. 2.5
μmol/kg; %1 DMSO Sigma–Aldrich, USA) Ferrostatin 1 verilecektir. Gebelerden doğan erkek
yavrular incelenmek üzere deney sonlandırılacaktır. TG dokuları histopatolojik ve
immünohistokimyasal analizler için %4’luk paraformaldehit + %4 lük gluteraldehit karışımı
içerisine, biyokimyasal analizleri için sıvı nitrojene koyulacaktır. İmmünohistokimyasal boyamalar
analizi için primer antikor olarak; anti-glutathione peroxidase 4 ve anti-transferrin reseptör,
biyokimyasal analizler için ELISA kitleri kullanılacaktır. Elde edilen verilerle istatistiksel analizler
yapılıp sonuçlar değerlendirilecektir.
Description
Sağlık Bilimleri
