Research Project: Kastamonu’da Katılım Bankacılığına Bakışın Araştırılması
Program
KU Authors
KU-Authors
Co-Authors
Authors
Advisor
Date
Language
Type
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Abstract
İslamiyette faiz kazancı haram olarak ele alınmaktadır. Bu nedenle Türkiye’de dini konularda hassas olan kesimler özellikle geleneksel bankacılık sisteminden uzak durmakta ve bu nedenle sahip oldukları fonlar ekonomik sisteme kazandırılamamaktadır. Böylece ülkede tasarruf açığı sorunu çözülememekte, bireyler de tasarruflarının enflasyon karşısında değer kaybına uğraması sorunu ile karşılaşmaktadır. İslami esaslara göre çalışan Katılım Bankaları, faiz endişesiyle klasik bankalara gitmeyen fonları ekonomiye kazandırmak amacıyla kurulmuştur. 1970’li yıllarda Dünyada ilk örnekleri görülen katılım bankacılığı 1985 yılında Albaraka Türk ve Faisal Finans Kurumu tarafından Türkiye’de başlatılmıştır. Katılım Bankacılığı günümüzde 60’dan fazla ülkede faaliyet göstermekte ve faiz yerine kar payı esasına göre çalıştığı için İslami hassasiyetleri olan kesimler tarafından rağbet görmektedir. Katılım bankacılığında tasarruf sahiplerine bir gelir garantisi sunulmaz, tasarruf sahipleri kar edebilecekleri gibi zarar da edebilirler. 1.8 milyarlık Müslüman nüfus nedeniyle günümüzde geleneksel bankacılık yapan bazı batılı firmaların da (Citibank, HSBC) kar payı esasına göre çalışan birimleri bulunmaktadır. 2015 yılında iki kamu bankası da (Ziraat Katılım ve Vakıf Katılım) katılım bankacılığına başlamıştır.
İslami esaslara göre faaliyet gösteren bankaların başlıca hizmetleri murabaha (peşin alım ve taksitle satış), mudaraba (yatırım ortaklığı çeşidi), muşaraka (kar-zarar ortaklığı), icara (finansal kiralama), salam (gelecekte alım satım sözleşmesi) olarak sıralanabilir. İslami hassasiyetler nedeniyle bu bankalar silah, alkol, tütün gibi mallar ile ilgili işlere girmezler. Bu hizmetler kısaca aşağıdaki gibi tanımlanabilir.
Murabaha (peşin alım ve taksitli satış): Banka, müşterinin istediği varlığı peşin para vererek alır ve müşterisine vadeli olarak satar.
Mudaraba (yatırım ortaklığı çeşidi): Bu ortaklıkta banka, projenin bütün masraflarını karşılar. Başka bir ifadeyle, yapılan yatırımdaki tüm sermayenin sahibi bankadır. Fon kullanan müşteri ise, işe emek, bilgi, tecrübe ve yeteneğini koyar.
Muşaraka (kar-zarar ortaklığı): Faizsiz banka, ortağı durumundaki müşterisi tarafından istenilen sermayenin bir kısmını sağlama sorumluluğunu üzerine alır. Müşteri ise kendi malî imkânları ve projenin özelliğine uygun olarak proje sermayesinin geri kalanını sağlar. Müşteri kendi uzmanlığı nedeniyle istenilen girişimin denetim ve gözetiminin sorumluluğunu üzerine alır. Bu sorumlulukların müşterinin üzerine kalması ona kârdan daha fazla pay alma hakkını kazandırır.
İcara (Finansal Kiralama): Mal ve hizmet üretiminde kullanılacak teçhizatın, mülkiyet bankada kalmak koşulu ile sözleşme serbestisi dâhilinde işletmelere kiraya verilmesidir.
Salam (gelecekte alım satım sözleşmesi): Tarafların belirli bir malın anlaşma anında belirlenen ve tamamen ödenen bir fiyattan gelecekteki bir tarihte alım-satımı konusunda anlaşmasıdır.
Katılım bankacılığı, geleneksel bankacılığa kıyasla daha yeni olduğu için henüz yeterince gelişmemiştir. Ancak yüksek gelişme potansiyeline sahiptir. İslam ekonomisi ve finansı alanında Türkiye’de akademik çalışmalar da 2010 yılı sonrasında yapılmaya başlamıştır. Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKKB) 2025 yılında bankacılık sektöründe %15’lik Pazar payını hedeflemektedir. Proje ile Kastamonu halkının katılım bankacılığına olan ilgisi incelenecektir. Böylece katılım bankacılığının Kastamonu’da gelişme potansiyeli ve hedeflerine ulaşıp ulaşamayacağı hakkında bilgi elde edilecektir. Literatüre katılım bankalarının gelecek potansiyeli hakkında katkı sağlayacaktır.
Öncelikle araştırma için “İstanbul Medeniyet Üniversitesi Medeniyet Araştırmaları” merkezine bağlı “İslam ekonomisi ve Yönetişim Araştırmaları” merkezi, Sakarya Üniversitesi’ne bağlı “İslam Ekonomisi ve Finansı Uygulama ve Araştırma Merkezi” ve İstanbul’daki üniversite kütüphanelerinde literatür çalışmaları yapılacaktır. Bu literatür taramasının sonuçlarına göre yapılan benzer alan çalışmalarından yararlanılarak anket formu hazırlanacaktır. Anket formu önce bir test grubuna uygulanacak ve kontrol edilecek, gerekirse revize edilecektir. Proje için Kastamonu Merkez ve ilçelerinde anket çalışması yapılacaktır. Bu amaçla seçilen anketörlere önce eğitim verilecek ve daha sonra belirlenen örneklem sayısına göre anket yapmaları sağlanacaktır. Daha sonra elde edilen veriler istatistik paket programları aracılığıyla incelenecek, faktör analizleri ve hipotez testleri uygulanacaktır. Elde edilen çıktılar ise Ulusal/uluslararası dergi ve konferanslarda yayınlanacaktır. Projenin 12 ay içerisinde tamamlanması planlanmaktadır.
