Research Project: Covıd-19 Hastalarında Koku Ve Tat Yolakları İlgili Beyin Alanlarının Volümetrik Olarak İncelenmesi Ve Nöropeptitler İle İlgisinin Araştırılması
Program
KU Authors
KU-Authors
Co-Authors
Authors
Advisor
Date
Language
Type
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Abstract
Artan kanıtlar, koronavirüslerin her zaman solunum yollarıyla sınırlı olmadığını, ayrıca nörolojik hastalıklara neden olacak
şekilde merkezi sinir sistemini istila edebileceklerini göstermektedir. COVID-19 hastalarının serebrospinal sıvılarında virüsün
varlığı da gösterilmiştir. Kemirgenlerde yapılan çalışmalar virüsün beyine öncelikle nervus olfactorius yoluyla girdiğini
göstermektedir. Üstelik COVID‐19 hastalarında en sık görülen nörolojik semptomların koku ve tat kaybı olduğu bildirilmiştir.
Koku moleküllerinin silyumdaki reseptörlere bağlanmasının ardından sinyaller nervus olfactorius yoluyla bulbus olfactorius’a
(BO) taşınır. BO doğrudan entorhinal kortekse projekte olur. Çalışmalar, BO hacimleri ile koku alma fonksiyonu arasında önemli
korelasyon olduğunu göstermiştir. Beyinde enfekte bölgeler arasında Nucleus tractus solitarius ve Nucleus ambiguus da
bulunmaktadır. Bu durum, enfekte hastaların ölümünün, beyin sapındaki kardiyovasküler merkezin işlev bozukluğundan
kaynaklanabileceğini düşündürmektedir. Bu nedenle koku ve tat ile ilişkili beyin alanlarının COVID-19 hastalarındaki olası
hacimsel değişimlerini değerlendirmek kritiktir.
Motor, bilişsel, davranışsal ve endokrin fonksiyonların kontrolünde rol oynayan dopamin (DA), kannabinoidler ve asetilkolin
(ACh) beyinde yaygın olarak görev yapmaktadır. DA’nın memelilerde koku ayrımına ve koku işlemenin modülasyonununa
BO’da yer alan D1 ve D2 reseptörleri aracılığıyla katıldığı bildirilmiştir. Bazal ön beyinden BO’ya gelen kolinerjik lifler ise koku
alma sinyalleri ve plastisite için güçlü düzenleyicilerdir. Kannabinoidler ise nörotransmiter salınımının düzenlenmesinde rol
oynamaktadır. Sonuç olarak bu 3 kimyasal haberleşme sistemindeki değişimlerin COVID-19 hastalarındaki koku ve tat
bozuklukları ile ilişkisi olması muhtemeldir.
Çalışmamızda 10 COVID-19 hastası ve 10 sağlıklı gönüllünün ilgili beyin yapılarının hacimleri MRICloud ve IBASPM gibi
objektif hesaplama yöntemleri ile otomatik olarak, beyin sapı çekirdekleri ise stereolojik olarak araştırılacaktır. Ayrıca plazma
DA, ACh ve kannabinoid düzeyleri ELISA yöntemi ile belirlenecektir. Çalışmamızın COVID-19 ile ilişkili kemosensitif
bozuklukların nöroanatomik ve nörobiyokimyasal mekanizmasıyla ilgili önemli bilgiler açığa çıkarmasını amaçlamaktayız.
