Goal: 10 - Eşitsizliklerin Azaltılması
Loading...
Description
Ülkeler içinde ve arasında eşitsizlikleri azaltmak.
Gelir eşitsizliği, küresel çözümler isteyen küresel bir sorundur. Çözüm, mali piyasalar ve kurumların düzenlenmesi ve izlenmesini iyileştirmeyi, kalkınma yardımları ve doğrudan yabancı yatırımları en çok ihtiyaç duyulan bölgelere yönlendirmeyi içerir. İnsanların güven içinde göç ve hareket etmesini sağlamak da, büyüyen eşitsizliğin azaltılmasında önemlidir.
8 results
Publication Search Results
Now showing 1 - 8 of 8
Publication The Mediating Role of Teachers' Self-Efficacy Beliefs in the Relationship Between Their Emotional Intelligence and Classroom Management Skills(2021.01.01) Saglam, H, Kavgaci, H; Hasan KAVGACI, Hediye SAĞLAMBu araştırmanın amacı okulöncesi ve ilköğretim öğretmenlerinin duygusal zekâları ile sınıf yönetim becerileri arasındaki ilişkilerin ve bu ilişkide öz yeterlik inancının aracılık rolünün incelenmesidir. Nicel araştırma deseninde kurgulanan araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 376 anasınıfı, ilk ve ortaokul öğretmeni oluşturmaktadır. Yaş ortalamaları 37 (SD = 8,7) olan katılımcıların %68’i kadın, %32’si erkektir. Veri toplama aracı olarak; Kişisel Bilgi Formu, Sınıf Yönetim Becerileri Ölçeği, Duygusal Zekâ Ölçeği ve Öğretmen Öz Yeterlik İnancı Ölçeği kullanılmıştır. Veriler SPSS-21 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmada değişkenler arası ilişkileri belirlemek amacıyla Pearson Momentler Korelasyon Katsayıları hesaplanmış, yordama durumunu incelemek için ise Çoklu Regresyon Analizi yapılmıştır. Araştırmada aracılık etkisi SPSS-PROCESS makrosu kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma bulguları değerlendirildiğinde değişkenler arasında orta düzeyde, pozitif ve anlamlı ilişkiler elde edilmiştir. Ayrıca duygusal zekâ ve öz yeterlik inancının öğretmenlerin sınıf yönetim becerilerinin % 48’ini açıkladığı, her iki bağımsız değişkenin de modele katkısının ve öz yeterliğin aracı etkisinin anlamlı olduğu görülmüştür.Publication ANALİTİK MARKSİZMİN SÖMÜRÜ OLGUSUNA YAKLAŞIMININ BİR ELEŞTİRİSİ(2018-01-01) Sibel KİBARAnalitik Marksizm Marksizmin metafizik ögelerini ayıklayıp, daha analitik argümanlara dayanan bir Marksizm ortaya koyma hedefinde Anglosakson Marksist bir okuldur. Bu okunun önemli temsilcileri, Cohen, Elster ve Roemer, Marx’ın sömürü kavramını yeniden ele almış ve sömürünün artı-değere el konulması olarak tanımlanmasına karşı çıkmışlardır. Onlara göre, ürünün değeri belirleyen o ürünün yaratılmasında harcanan emek zaman miktarı değil, pazardaki karşılığıdır. Bu çalışmada, Marx’ın kapitalizme yönelik eleştirisinin özünü oluşturan artı-değer sömürüsü kavramının Marksizmden soyutlanamayacağı iddia edilmektedir. İşçinin ortaya koyduğu emek bir değer yaratır ancak işçi, bir sözleşmeye imza atarak buna razı olsa bile, ürettiği değerin karşılığını alamaz. Zaten kapitalist sermaye birikimi, bu artı-değere el konulmasıyla kar etme biçiminde gerçekleşir. İşçilerin kapitalizm koşullarında, ürettikleri değere el konulmasına rıza göstermekten başka seçenekleri yoktur. Dolayısıyla, ortada bir sözleşmenin olması sömürünün olmadığını göstermez. Artı-değer sömürüsü kapitalist üretim biçimine içkindir, sömürü olmayan bir kapitalizm düşlemek eşitlikçi liberalizmin idealini yinelemektir ve de Marksizmin özüne kesinlikle aykırıdır.Publication ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MİZAH TARZLARI İLE STRESLE BAŞA ÇIKMA TARZLARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ(2018-06-01) Ergün RECEPOĞLU, Serpil RECEPOĞLUBu araştırmanın amacı ortaöğretim öğrencilerinin mizah tarzlarıile stresle başa çıkma tarzları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Bukapsamda ortaöğretim öğrencilerinin mizah tarzları stresle başaçıkmada kullanılan tarzların anlamlı yordayıcısı olup olmadığı daincelenmiştir. Bu çalışma ilişkisel tarama modelinde korelasyonel birçalışmadır. Araştırmanın yordanan-ölçüt değişkenleri öğrencilerinstresle başa çıkmada kullandıkları tarzlardır (kendine güvenli yaklaşım,iyimser yaklaşım, çaresiz yaklaşım, boyun eğici yaklaşım ve sosyaldestek arama). Yordayıcı değişkenler ise, bu öğrenciler tarafındankullanılan mizah tarzlarıdır (kendini geliştirici mizah, katılımcı mizah,saldırgan mizah ve kendini yıkıcı mizah). Araştırmanın çalışmagrubunu Kastamonu ilinde 2014-2015 ve 2015-2016 eğitim-öğretimyılında, çeşitli liselerde öğrenim gören ortaöğretim öğrencilerioluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak ‘Stresle Başa Çıkma TarzlarıÖlçeği’ ve ‘Mizah Tarzları Ölçeği’ kullanılmıştır. Veri analizi iki aşamadayapılmıştır. Araştırmada alt problemlerin çözümlenebilmesi içinöncelikle her bir alt ölçekte yer alan maddelerin aritmetik ortalamadeğerleri hesaplanarak o faktör için bir puan hesaplanmıştır. Analizlerbu faktör puanları üzerinden yapılmıştır. Değişkenler arasındakiilişkilerin hesaplanmasında Pearson Momentler Çarpım KorelasyonKatsayısı (r) hesaplanmıştır. Bununla birlikte, yordayıcı değişkenlerinyordama düzeylerini belirlemek amacıyla Çoklu Doğrusal RegresyonAnaliziyapılmıştır.Regresyonanalizlerininyorumlanmasında,standartlaştırılmış Beta (β) katsayıları ve bunların anlamlılığına ilişin t testi sonuçları dikkate alınmıştır. Araştırma bulguları ortaöğretimöğrencilerinin mizah tarzları ile başa çıkma tarzları arasında anlamlıilişkiler olduğunu göstermiştir.Publication KOAH ve Astımlı Hastaların İnhalasyon Cihazlarını Kullanma Becerileri ve Memnuniyet Durumları(2018-07-01) Nazmiye ÇIRAY GÜNDÜZOĞLU, Filiz ÖZEL, Asiye DURMAZ AKYOLAmaç: Bu araştırma KOAH veya astım tanılı inhaler ilaç tedavisi alan hastaların ilaç uygulamalarını ve memnuniyetlerinibelirlemek amacıyla yapılmış kesitsel bir araştırmadır.Gereç ve Yöntem: Araştırma İzmir ili içerisinde hizmet veren bir üniversite hastanesi ve bir devlet hastanesininGöğüs Kliniği’nde Mart-Haziran 2012 tarihleri arasında yürütülmüştür. Araştırmanın örneklemini 84 birey oluşturmuştur.Araştırma verileri hasta tanıtım formu, inhaler memnuniyet formu ve inhaler ilaç kullanım gözlemformu ile toplanmıştır.Bulgular: Araştırmada hastaların %63.1’i KOAH ve %36.9’u astım tanılı; %52.4’ü 1-5 yıl arası tanı almış hasta ve%53.6’sı 1-3 kez hastaneye yatmıştır. Araştırmada hastaların %57.1’inin Ölçülü doz inhaler, %36.9’unun turbuhalerve %6’sının diskus kullandığı saptanmıştır. Araştırmada kullandığı cihazdan memnun olduğunu bildirenlerinoranı %40.5’dir. Hastaların inhaler cihaz kullanım beceri puan ortalamaları Ölçülü doz inhaler (ÖDİ) 5.1±2.6, turbuhaler6.8±2.3, diskus 6.8±3.4 olarak saptanmıştır.Sonuç: Araştırmada hastaların inhaler cihaz kullanım becerilerinin orta düzeyde olduğu görülmüştür. Sağlık profesyonellerininhastaya uygun inhaler cihazı seçmesi ve cihazın doğru kullanımı hakkında gerekli eğitim vermesiönerilmektedir.Publication TÜRKÇE DERS KİTAPLARINDA KABUL VE RET BİLDİREN İFADELER(2018-06-01) Şahin ŞİMŞEK, Kadir COŞKUNKabul ve ret bildiren ifadeleri günlük hayatta sıkçakullanılmaktadır. Bu ifadelerin ders kitaplarında nasıl kullanıldığınadair daha önce yapılmış herhangi bir çalışma bulunmamaktadır.Günlük hayatta kabul bildiren ifadelerin ret bildiren ifadelere oranladaha çok kullanılması onaylamanın reddetmeye göre daha kolayolmasından kaynaklandığı söylenebilir. Bu çalışmada, öncelikle Türkdili alanı uzmanlarıyla görüşmeler yapılmış, sözlükler taranarak kabulve ret bildiren ifadeler tespit edilmiştir. Daha sonra belirlenen ifadelerTürkçe ders kitaplarında aranmıştır. Bu çalışmanın amacı Türkçe derskitaplarında, kabul ve ret bildiren ifadelerin ne ölçüde kullanıldığınıtespit etmektir. Çalışmada 2018-2019 Eğitim-Öğretim yılında kullanılan5, 6, 7 ve 8. Sınıf Türkçe ders kitapları incelenmiş, elde edilen verilerinanalizinde, nitel araştırma yöntemlerinden biri olan betimsel analizkullanılmıştır. Elde edilen veriler çalışmanın amacı doğrultusundasınıflandırılmıştır. Çalışmanın sonucunda ders kitaplarında kabulbildiren ifadelerin ret bildiren ifadelerden daha fazla karşımıza çıktığıgörülmüştür. Hayır diyebilmek insan olmanın gereklerinden biridir.Aileler ve eğitimcilerin önemli amaçlarından biri olan çocuklara hayırdemeyi öğretme sürecinde eğitim ortamındaki en kolay ulaşılır materyalolan ders kitabının da yeri oldukça önemlidir. Türkçe dersi, çocuklarakendi haklarını savunma ve istemedikleri durumlara karşı çıkabilmebecerisi kazandırmada diğer derslere göre daha avantajlıdır. Bu nedenleTürkçe ders kitaplarına metin seçilirken, kişinin hayır deme hakkını işleyen, hayır diyebilmenin olağan ve bazı durumlarda gerekli olduğunubenimseten ayrıca hayır diyebilme becerisini pekiştirmesine imkântanıyan metinlerin seçilmesine dikkat edilmelidir.Publication GAIUS GRACCHUS’UN REFORM PROGRAMININ GENEL KARAKTERİ VE ROMA CUMHURİYETİ’NİN SOSYO-POLİTİK SINIRLARI(2022-11-15) Okan DEMİRTiberius Gracchus’un İÖ II. yüzyıldan itibaren giderek derinleşen ve Roma ordusunun bel kemiği niteliğindeki çiftçi-askerlerin mülksüzleşmesiyle gün yüzüne çıkan krizi toprak reformuyla aşmayı hedefleyen programı, nobilitastan (soylu ailelerden) terkip eden senatus oligarşisi tarafından kanla bastırılmıştır. Gaius Gracchus, ağabeyi Tiberius ve takipçilerinin öldürülmesinden yaklaşık on yıl sonra tribunus seçilerek halk partisinin (populares) liderliğine geçmiştir. Gaius Gracchus’un koloni kurulumu ve küçük üreticileri koruyan çeşitli yasalar üzerinden ağabeyinin reformlarını sürdürmüştür. Gaius’un stratejisini farklılaştıran Roma siyasetinde kökleri patricii-plebes mücadelesi dönemine değin uzanan populares (halkçılar) optimates (“en iyiler”- muhafazakarlar) şeklinde İÖ III. yüzyıldan itibaren tebarüz eden siyasi kutuplaşma içerisinde populares yararına toplumun farklı kesimlerinden destek sağlama çabasıdır. O, reform programını başarılı kılmak amacıyla equites (atlılar), plebs urbana (şehirli avam) ve plebs rustica (taşralı halk) gibi Roma toplumunun farklı kesimlerine imkanlar ve imtiyazlar yaratmıştır. Italia’daki müttefik hukuklu topluluklara oy hakkını vererek siyasi mücadelesine tüm İtalya sathına yayarak destek toplamak istemesi, senatus oligarşisini meydana getiren optimatesin engellemesiyle karşılaşmıştır. Gaius Gracchus’un reform programı kapsamında izlediği strateji, Geç Cumhuriyet Dönemi’ndeki siyasi kutuplaşmada Cumhuriyeti sosyo-politik sınırlarına ulaştıracak tayfı sunmuştur.Publication Examination of Mathematical History Contents in Middle School Mathematics Textbooks(2019.01.01) Incikabi, L, Kepceoglu, I, Kucukoglu, U; İbrahim KEPCEOĞLU, Uğur KÜÇÜKOĞLU, Lütfi İNCIKABIMatematik eğitimine verilen öneme rağmen, birçok öğrenci matematiğin kurallardan, formüllerden, anlaşılamayan sembol ve işaretlerden oluştuğunu düşünmektedir. Öğrencilerde var olan bu düşünceyi değiştirmek amacıyla birçok araştırmacı tarafından öne sürülen görüşlerden biri de matematik eğitiminde matematik tarihini kullanmak olmuştur. Öğrencilerin matematik tarihi ile ilgili bilgilere ulaşmasının en kolay yolunun sahip oldukları ders kitapları olduğu düşünüldüğünde bu çalışmanın amacı, 2016-2017 yılında kullanılan ortaokul matematik ders kitaplarının içerdiği matematik tarihi ögelerinin içeriklerinin ve kullanım yollarının belirlenmesidir. Bu amaçla, okutulan ders kitapları, üç uzman tarafından incelenerek, elde edilen veriler analiz edilmiş ve tablolar halinde sınıflandırılarak gösterilmiştir. Çalışmanın sonucunda, MEB yayınlarında kullanılan matematik tarihi ögelerinin özel yayınlarda kullanılanlardan daha fazla olmasına rağmen, kitap başına düşen matematik tarihi öge sayısının, oldukça az olduğu görülmektedir. Kullanılan matematik tarihi ögelerinin de belli öğrenme alanlarında yığıldığı belirlenmiştir. Gelişen teknoloji ve bilgiye ulaşım yollarının arttığı çağımızda, internet kaynaklı matematik tarihi bilgilerine ders kitaplarında daha fazla yer verilmesi, ders kitaplarında kullanılan matematik tarihi öge sayısının artması çalışmanın sonucu olarak önerilmiştirPublication COVID-19 Kaygısının Motivasyon Üzerindeki Etkisi: Z Kuşağı Üzerine Bir Araştırma(2020-12-01) Erol TEKİNCOVID-19 pandemisinin etkileri sağlık, ekonomi gibi alanlarda olduğu kadar insanı sosyal bir varlık olarak gören davranışsal alanlarda da söz konusudur. 65 yaş ve üzeri bireyler ile gençlerin bu dönemde yaşadıkları farklı süreçler ortaya çıkmıştır. Bu süreçte özellikle Z kuşağı olarak adlandırılan gençlerin “sosyal mesafe” de dahil olmak üzere birçok konuda bilinçli hareket etmesine ilişkin önlemler ve yaptırımlar söz konusudur. Bu dönemin gençlerin üzerinde nasıl bir etki yarattığı merak edilmektedir. Bu kapsamda araştırmanın amacı COVID-19 salgınının yarattığı kaygının Z kuşağının motivasyonu üzerindeki etkisini ortaya koymaktır. Bu amaçla çalışmanın örneklemini Kastamonu Üniversitesi’nin farklı bölümlerinde öğrenim gören 398 öğrenci oluşturmaktadır. Veriler anket yöntemiyle toplanmıştır. Ayrıca Kastamonu Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırma ve Yayın Etik Kurulu’nun 30.06.2020 tarih ve 2020/2-8 nolu kararı ile etik kurul onayı alınarak çalışma gerçekleştirilmiştir. Hipotezler test edilirken doğrulayıcı faktör analizi, korelasyon analizi ve regresyon analizleri gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda COVID-19 salgını nedeniyle ortaya çıkan sosyalleşme kaygısının bireysel kaygıdan yüksek olduğu görülmüştür. İçsel motivasyonun ise dışsal motivasyondan düşük olduğu tespit edimiştir. Ayrıca Z kuşağının sosyalleşme kaygısının hem içsel hem de dışsal motivasyonu anlamlı ve olumsuz yönde etkilediği ortaya çıkmıştır. Fakat bireysel kaygının motivasyon üzerinde herhangi bir etkisinin olmadığı bulunmuştur. Çalışma COVID-19 pandemisi ile ilgili Z kuşağı üzerinde yapılan ilk çalışmalardan olması nedeniyle yazına katkı sunmaktadır.