Browsing by Author "Ulu, Fahrettin"
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
Item Doğal Bazı Ardıç (Juniperus L.) Türlerinin Çelikle Üretim Olanakları(Mayıs-2004 Cilt:4 No:1 ISSN 1303-2399 Gazi Üniversitesi, Orman Fakültesi Dergisi-Kastamonu, 2004) Ayan, Sezgin; Küçük, Mahir; Ulu, Fahrettin; Gerçek, Vildan; Şahin, Ayşegül; Sıvacıoğlu, AhmetAsli orman ağacı türlerimizden olan ardıç türlerinin; çimlenme engelinin bulunması yanında boş ve çürük tohum oranının fazlalığı nedeniyle çimlenme yüzdesi oldukça düşüktür. Bu nedenle kitlesel fidan üretiminde tohumla üretim teknikleri yanında vejetatif üretim tekniklerinin de kullanılmasını zorunlu hale getirmektedir. Bu çalışmada; Juniperus excelsa Bieb., J. sabina L., J. communis L. subsp. nana Syme., J. oxycedrus L. subsp. oxycedrus ve J. foetidissima Willd. türlerinin çelikle üretimi amacıyla, Gümüşhane yöresinden alınan çelikler 2 farklı köklendirme ortamında, indole -3- butrik asitin (IBA) farklı dozları kullanılarak sera koşullarında köklendirmeye alınmıştır. Köklendirme ortamı ve hormon dozu köklenme oranı üzerinde anlamlı düzeyde etkili olmazken, ardıç türleri arasında köklenme oranları bakımından önemli farklılıklar tespit edilmiştir. En yüksek köklenme oranı % 52.79 ile J. communis’te, en düşük köklenme oranı % 24 ile J. foetidissima’da gerçekleşmiştir. J. excelsa’da % 31.50, J. sabina’da % 38.42 ve J. oxycedrus’da % 31.83 oranında köklenme olmuştur. Ardıç türlerinin köklenme başarıları farklı olup, diğer türlere göre düşük köklenme gösteren ve ekonomik değerleri diğer türlerden yüksek olan boylu ardıç ve kokulu ardıç üzerine çalışmalar yoğunlaştırılmalıdır. Because of seed dormancy, excess rate of empty and dead seeds, germination percentage is low in juniper species which are main tree species in Turkey. Therefore, during mass seedling propagation, vegetative propagation techniques have to be attached importance together with generative techniques. In this study, the cuttings of Juniperus excelsa Bieb., J. sabina L., J. communis L. subsp. nana Syme., J. oxycedrus L. subsp. oxycedrus and J. foetidissima Willd. were collected from Gümüşhane region and tried to rooting in 2 rooting media and by using different rates of indole 3 butyric acid (IBA) under greenhouse conditions. Rooting medium and hormone level had no effect on the rooting rate significantly. As to rooting rate, juniper species showed important differences. The maximum rooting rate was estimated to be 52.79 % for J. communis. Whereas, the minumum rooting rate was estimated to be 24 % for J. foetidissima. The rooting rate was estimated to be 31.5 % for J. excelsa, 38.42 % for J. sabina and 31.83 % for J. oxycedrus. The rooting successes of juniper species are different. Therefore, the studies should be condensed on the J. excelsa and J. foetidissima which have lower rooting rate and have more economical value than the other species.Item DOĞU KARADENİZ BÖLGESİ BAZI DOĞAL AĞAÇ TÜRLERİNİN FARKLI YÖRE VE YÜKSELTİLERDEKİ PERFORMANSLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ(G.Ü. Kastamonu Eğitim Dergisi, Mart 2002, Cilt. 10, No.1, s.187-194, Kastamonu, 2002) Ayan, Sezgin; Küçük, Mahir; Çetiner, Şaban; Ulu, Fahrettin; Yılmaz, FatmaÖzet Bu çalışmada, Doğu Karadeniz Bölgesinin bir çok doğal ağaç türünün değişik yöre ve yükseltilere göre gelişimlerini ortaya koymak, bölgede nesli tehlike altında olan Taxus baccata, Quercus pontica, Acer platanoides türlerini yaygınlaştırmak ve bölgede nesli tükenen türlerden Corylus colurna'yı tekrar yöreye kazandırmak amaçlanmıştır. 1991 yılından itibaren toplam 28 taksonun fidanları, bölgenin 4 değişik deneme alanına tesadüfi blokları yöntemine göre 3 yinelemeli olarak dikilmiştir. 1999 yılı yaşama yüzdesi verilerine göre yapılan istatistiksel değerlendirmelerde farklı yöre ve yükselti kuşaklarında türler arası ve içi önemli farklılıkların olduğu tespit edilmiştir. Abstract In this research, native some tree species of Eastern Blacksea Region were studied according to different locality and altitude. The aims are to determinate of the growing performance of these species, to widespread the under dangerous species such as Taxus baccata, Quercus pontica and Acer platanoides and the disappeared species such as Corylus colurna in the region. The seedlings of the 28 taxa were planted since 1991 in 4 trial sites according to randomized blocks method with three replications. The survival percentage data of 1999 year were analized by statistical methods. The result showed significant difference for survival percentage by different locality and altitude.Item Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesinde Fındık ve Çay Ziraatı ile Birlikte Kızılağaç Tarımının İrdelenmesi(G. Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Cilt.1, Sayı.2, s. 269-280, Kastamonu., 2001) Ayan, Sezgin; Çetiner, Şaban; Ulu, FahrettinOrta bölümü hariç, genelde dağlık araziye ve kıt tarım alanlarına sahip Karadeniz Bölgesinde önemli endüstri ürünlerinden ikisi fındık ve çaydır. Çay, Fatsa’dan Gürcistan’a kadar yetişmesine rağmen, yoğun olarak Araklı’nın doğusundaki 0-500 m yükselti kuşağı için önemlidir. Fındık ise, Araklı-Ordu arasında önemli miktarda kültür edilmiş halde 0-700 m arasındaki alanlarda yetiştirilmekle birlikte bölgenin tamamına yakınında yetişebilmektedir. Ekolojik özellikleri bakımından çay ve fındık ile kısmen benzerlikler gösteren kızılağaç ise 0-1400 m, hatta 1800 m yükseltiye kadarki alanlarda doğal olarak bulunmakta veya yetiştirilebilmektedir. Kızılağaç; çay ve fındığın optimal yetişme alanı olan 0-500 m yükseltide bu bitkilerle birlikte küme, grup veya sıra-bordür, diğer alanlarda ise ağaç tarımı şeklinde önemli bir gelir kaynağı olabilecektir. Çünkü bu tür; hızlı büyümesi, kısa üretim periyoduyla işletilebilmesi ve verimin yüksekliği vs. özellikleri nedeniyle özellikle 0-1000 m kuşağında önemli bir ek gelir kaynağı olabilecektir. Kızılağaç tarımı uygulamasıyla hem arazilerdeki toprak kaybı önlenecek hem de monokültür nedeniyle çay ve fındıkta bazı yıllar karşılaşılan verim düşüklüğü ve pazarlamadaki olumsuzluklara karşı bölge halkı ve sanayisi desteklenmiş olacaktır. Samsun-Artvin arasındaki fındık ve çay plantasyonlarının kızılağaç ile entegre tarımı, topraklardan faydalanmanın azami olmasına ve bozuk alanların ek ıslah tedbirlerine gerek kalmadan değerlendirmesine yarayacaktır.Item ORTA ve DOĞU KARADENİZ’DEKİ ALUVİYAL VE KOLUVİYAL TOPRAKLAR İLE TAŞKIN YATAKLARINDAN KIZILAĞAÇ PLANTASYONUNA UYGUN POTANSİYEL ALANLAR(OGM - K.T.Ü. Orman Fak., Doğu Karadeniz Bölgesinde Orman Mülkiyet Sorunları Sempozyumu, Bildiri Metinleri Kitabı, s. 453 - 461, 8-10 Ekim 1998, Trabzon, 1998) Ayan, Sezgin; Ulu, Fahrettin; Gerçek, Vildane; Ölmez, ZaferItem Results of the Field Stage in Third Year of Species and Provenances Trials of Paulownia Sieb.&Zucc. in Eastern Black Sea Region(2005) Ulu, Fahrettin; Çetiner, Şaban; Eren, Necmettin; Ayan, SezginSince it grows fast, suitable for agroforestry, has multi-purpose wood, leaves as feed of animals and useful flowers for bee-keeping, fertilise the soil, etc., Paulownia is an important fast growing tree. Turkish Ministry of Forestry has begun a project on Adaptation of Paulownia Species and Provenances in 1998, so has four trial sites in Eastern Black Sea Region. They are Samsun-Carsamba (20m), Ordu-Camsan (50m), OrduUlubey (900m) and Ordu-Golkoy (1400m) Seeds of 16 provenances of 3 Paulownia species (P.tomentosa, P.elongata, P.fortunei) and a hybrid (P.fortunei x tomentosa), which are imported from China, were sown in Trabzon-Of Forest Nursery in Spring 1999. In Fall 1999, 5 containerized seedlings (1/0 aged) were planted in each plot as 2 blocks, by Randomized blocks method. Torrent degraded the seedlings in Carsamba completely in June 2000. So, a new area was established in Spring 2002 in Samsun-Terme (30m). Survival and growth performance of the 3-aged seedlings in the field were discussed in this article. All seedlings of provenances and species of Paulownia in Golkoy (1400m) were died during the winter 1999. So, it may be said that similar high elevations and sites are not suitable for Paulownia.