Browsing by Author "M. Nergis ATAÇAY"
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
TRDizin “Çin Mucizesinin” Bir Çıkmazı: Kent-Kır Açıklığı(2020-12-01) M. Nergis ATAÇAYÇin, 1970’lerin sonunda reform dönemine girdiğinden beri özellikle ekonomik büyüme oranları ve dışa açılma performansı ile göze çarpan bir ekonomik başarı kaydetmiştir. Böylece bölgesel ve küresel güç ilişkilerinde önemli bir konuma sahip olmuştur. Bu ekonomik başarının çözemediği sosyoekonomik sorunlar arasında farklı türlerde eşitsizlikler bulunmaktadır. Kalkınma kavramının sadece makroekonomik göstergelerdeki iyileşmeyle açıklanamayacağı tartışmaları dikkate alındığında Çin’deki gelir eşitsizliği, kent-kır açıklığı, bölgesel eşitsizlikler, eğitim ve sağlık alanındaki eşitsizliklerin incelenmesi önem kazanmaktadır. Bu yazının odak noktasında, kırsal alanların gelişmişlik düzeyinde kentlerin gerisinde kalması sonucu ortaya çıkan eşitsizlikler anlamında kent-kır açıklığı yer almaktadır. Çin reform döneminin başında kırsal kalkınmaya önem verilmiştir. Komün sisteminin kaldırılmasıyla tarımsal verimlilik arttırılmış ve yerel yönetimlerle kolektif olarak oluşturulmuş olan Köy ve Kasaba İşletmeleri sayesinde hem kırsal endüstrileşme gerçekleşmiştir hem de kırsal alanlarda tarım dışı gelir olanağı ortaya çıkmıştır. Öte yandan dışa açılma politikası ilerledikçe kırsal kalkınma üzerindeki vurgu yerini kent yanlı politikalara bırakmıştır. Sonuç olarak kentler, gelişmişlik düzeyinde kırsal alanlarla karşılaştırıldığında hükümetten aldıkları destekler ve özel sektörden ve yabancılardan aldıkları yatırımlar sonucu çok daha öndedir. Bölgesel eşitsizlikler gibi farklı eşitsizlik türleriyle ilişkili olan bu durum, gelir düzeyi ile ortaya çıktığı gibi eğitim ve sağlık alanlarındaki eşitsizlikler ile de kendini göstermektedir. Çin hükümetinin 1990’ların sonundan itibaren kent-kır açıklığı sorununu çözmek için aldığı önlemler ve uyguladığı programların bu anlamda başarılı olduğunu iddia etmek zor görünmektedir.Publication “Çin Mucizesinin” Bir Çıkmazı: Kent-Kır Açıklığı(2020-12-01) M. Nergis ATAÇAYÇin, 1970’lerin sonunda reform dönemine girdiğinden beri özellikle ekonomik büyüme oranları ve dışa açılma performansı ile göze çarpan bir ekonomik başarı kaydetmiştir. Böylece bölgesel ve küresel güç ilişkilerinde önemli bir konuma sahip olmuştur. Bu ekonomik başarının çözemediği sosyoekonomik sorunlar arasında farklı türlerde eşitsizlikler bulunmaktadır. Kalkınma kavramının sadece makroekonomik göstergelerdeki iyileşmeyle açıklanamayacağı tartışmaları dikkate alındığında Çin’deki gelir eşitsizliği, kent-kır açıklığı, bölgesel eşitsizlikler, eğitim ve sağlık alanındaki eşitsizliklerin incelenmesi önem kazanmaktadır. Bu yazının odak noktasında, kırsal alanların gelişmişlik düzeyinde kentlerin gerisinde kalması sonucu ortaya çıkan eşitsizlikler anlamında kent-kır açıklığı yer almaktadır. Çin reform döneminin başında kırsal kalkınmaya önem verilmiştir. Komün sisteminin kaldırılmasıyla tarımsal verimlilik arttırılmış ve yerel yönetimlerle kolektif olarak oluşturulmuş olan Köy ve Kasaba İşletmeleri sayesinde hem kırsal endüstrileşme gerçekleşmiştir hem de kırsal alanlarda tarım dışı gelir olanağı ortaya çıkmıştır. Öte yandan dışa açılma politikası ilerledikçe kırsal kalkınma üzerindeki vurgu yerini kent yanlı politikalara bırakmıştır. Sonuç olarak kentler, gelişmişlik düzeyinde kırsal alanlarla karşılaştırıldığında hükümetten aldıkları destekler ve özel sektörden ve yabancılardan aldıkları yatırımlar sonucu çok daha öndedir. Bölgesel eşitsizlikler gibi farklı eşitsizlik türleriyle ilişkili olan bu durum, gelir düzeyi ile ortaya çıktığı gibi eğitim ve sağlık alanlarındaki eşitsizlikler ile de kendini göstermektedir. Çin hükümetinin 1990’ların sonundan itibaren kent-kır açıklığı sorununu çözmek için aldığı önlemler ve uyguladığı programların bu anlamda başarılı olduğunu iddia etmek zor görünmektedir.TRDizin ÇİN REFORM TECRÜBESİNİN KALKINMA KAVRAMI ÇERÇEVESİNDE YENİDEN DEĞERLENDİRİLMESİ(2020-12-01) M. Nergis ATAÇAYKalkınma kavramı üzerine tartışmalar 1950’lerde sistemli bir akademik ilgiye dönüştüğündenberi kavramın anlaşılması konusunda önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Birbirine benzer evrelersonucunda ve aynı yöntemlerle her ülkenin kalkınacağı yaklaşımının doğru olmadığı ortaya çıktıktansonra, kalkınmanın zamana ve söz konusu ülkenin koşullarına bağlı olarak gerçekleştiği ve beraberindetoplumsal ve kültürel gelişmeyle birlikte toplumsal adaleti de getirmesi gerektiği anlayışı ortaya çıkmıştır.1970’lerin sonlarında başlayan reform döneminde bütün dünyanın ilgisini çeken bir ekonomik başarıkaydeden Çin’in, aynı dönemde eşitsizlikleri ortadan kaldırmak, dolayısıyla toplumsal adaleti sağlamakkonusundaki performansı çok da iyi olmamıştır. Bu nedenle, Çin’in reform tecrübesinin kalkınmatartışmaları çerçevesinde ele alınması önem kazanmaktadır.Publication ÇİN REFORM TECRÜBESİNİN KALKINMA KAVRAMI ÇERÇEVESİNDE YENİDEN DEĞERLENDİRİLMESİ(2020-12-01) M. Nergis ATAÇAYKalkınma kavramı üzerine tartışmalar 1950’lerde sistemli bir akademik ilgiye dönüştüğündenberi kavramın anlaşılması konusunda önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Birbirine benzer evrelersonucunda ve aynı yöntemlerle her ülkenin kalkınacağı yaklaşımının doğru olmadığı ortaya çıktıktansonra, kalkınmanın zamana ve söz konusu ülkenin koşullarına bağlı olarak gerçekleştiği ve beraberindetoplumsal ve kültürel gelişmeyle birlikte toplumsal adaleti de getirmesi gerektiği anlayışı ortaya çıkmıştır.1970’lerin sonlarında başlayan reform döneminde bütün dünyanın ilgisini çeken bir ekonomik başarıkaydeden Çin’in, aynı dönemde eşitsizlikleri ortadan kaldırmak, dolayısıyla toplumsal adaleti sağlamakkonusundaki performansı çok da iyi olmamıştır. Bu nedenle, Çin’in reform tecrübesinin kalkınmatartışmaları çerçevesinde ele alınması önem kazanmaktadır.TRDizin EXPLAINING TURKISH PEOPLE’S NEGATIVE REACTION TO THE CHINESE COVID-19 VACCINE: THE ROLE OF TURKEY-CHINA RELATIONS(2022-03-01) M. Nergis ATAÇAYCOVID-19 which basically threatened human health, has also damaged social, economic and political order in both global and national levels. When it was officially declared that Turkey buys a COVID-19 vaccine from a Chinese firm, Turkish people's reaction was negative which was indicated in social media, street interviews, and surveys conducted by research companies. With the purpose of understanding this negative reaction, Turkey-China relations are overviewed by focusing on some of the prominent problems between the two countries. It is questioned whether these problems had an impact on the negative reaction of Turkish people to the Chinese vaccine. The Xinjiang issue has been one of the important problems increasing the tension between Turkey and China. Recently, the cancellation of some important projects and some conflicting regional policies, have not hindered the increasing tendency to improve military cooperation and economic relations between the two countries. In addition to these issues, this paper mainly focuses on Turkey’s high trade deficit against China since the mid-1990s and the invasion of Chinese cheap and unqualified goods of Turkish markets in the 2000s as the cause of the negative reaction of the Turkish people to the Sinovac vaccine. In this period, it is seen that Turkish consumer demand on cheap Chinese goods increased first and decreased in time because they are unqualified and harmful to heath. In conclusion, it is discussed that this experience of Turkish people regarding Chinese goods has been the most significant cause of the negative reaction to the Chinese COVID-19 vaccine.