Browsing by Author "Karameşe, M."
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
TRDizin Bir Flavonoid Olan Gossypin'in, Standard Bakteri ve Maya Suşları Üzerindeki Antibakteriyel, Antifungal, Antibiyofilm, Antiadherent ve Antiinvazif Aktivitelerinin İn vitro Olarak Araştırılması(Dicle Tıp Dergisi, 2023-09-18) Karameşe, M.; Çınar, İ.; Özgür, D.; Dicle, Y.Amaç: Planlanan çalışmamızda Hibiscus vitofolius isimli bitkinin majör komponentlerinden biri olan gossypin isimli etken maddenin mikroorganizmalar ve onların virülans özellikleri (biyofilm oluşturma, adezyon ve invazyon yeteneği gibi) üzerine olan etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Yöntemler: Çalışmamızda, gossypin isimli maddenin 5 farklı türdeki mikroorganizmalar (2 gram pozitif bakteri, 2 gram negatif bakteri ve 1 maya) üzerine olan antibakteriyel ve antifungal etkinlikleri bir mikrodilüsyon yöntemi olan Sıvı Mikrodilüsyon Yöntemi (SMD) ile tespit edilmiştir. Ardından, biyofilm oluşumu; kristal viyole ve MTT testleri uygulanmıştır. Gossypin’in antibiyofilm aktivitesi mikroplaka yöntemi ile tespit edilip, MTT deneyleri ile doğrulanmıştır. Son olarak ise, gossypin’in antiinvazif etkinliğini ölçmek amacıyla Adherent-Invasive Escherichia coli bakterisi ile Caco-2 insan kolon hücreleri enfekte edilerek, AEIC suşunun invazyonu indüklenmiş ve etken maddenin invazyon üzerine olan inhibe edici etkisi araştırılmıştır. Sonuç: Elde edilen sonuçlara göre, gossypin’in doza bağlı olarak antibakteriyel, antifungal ve antibiyofilm etkinliği olduğu saptanmıştır (MİK değerleri 40-80 μg/ml arasındadır). Buna ilave olarak, gossypin dozuna bağlı olarak bakterilerin Caco-2 hücrelerine olan adezyon ve invazyon süreçleri üzerine etkili olduğu saptanmıştır. 160 μg/ml gossypin uygulaması bakteri adezyonunu %67 oranına kadar ve bakteri invazyonunu %38 oranına kadar düşürmektedir. Yapılan in-vitro çalışmalar sonucunda gossypin’in IC50 dozunun 28,20 μg/ml olduğu tespit edilmiştir. Tartışma: Elde edilen veriler, gossypin'in birden fazla antimikrobiyal aktiviteye sahip olduğunu ve bu etkilerin mekanizmalarının saptanması için gelecekte detaylı moleküler çalışmaların yapılması gerektiğini gösterdi.