Prof. Dr. Fatma KANDEMİRLİ, Yrd. Doç. Dr. Can VURDU, Arş. Gör. Nagihan KÖSE, YL. Öğr. Didem VEREP, Yrd. Doç. Dr. Kerim GÜNEYGÜR, Mahmut2024-01-282024-01-28https://hdl.handle.net/20.500.12597/18323Doğanın büyük bir hazinesi olarak görülen ormanlardan insanoğlu çok eski zamanlardan günümüze çeşitli ihtiyaçlarını (boya, yakacak, çeşitli aletler, ecza… vb.) temin etmektedir. Günümüzde bu ihtiyaçların en çok ilgi göreni ormanlarda bulunan bitkilerin hastalıkların tedavisinde birer ilaç kaynağı olarak kullanımıdır. Bu bitkilerin çeşitli unsurlarının (kök, yaprak, kozalak… vb.) içerdikleri kendilerine özgü kimyevi maddelerle birçok hastalığın tedavisinde kullanılmışlardır. Dünyada tedavi amaçlı ve baharat olarak kullanılan bitkilerin sayısının 20 bin civarında olduğu Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından rapor edilmiştir. Bugün doğada yetişen 300’e yakın bitki ailesinden yaklaşık 1/3’ü uçucu yağ asidi içermektedir. Bitkilerden ekstraktlar hazırlanarak ilaç olarak kullanılması, Çin’de M.Ö. 2700 yıllarına kadar uzanmaktadır. Dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de deneme yanılma yöntemiyle bulunmuş halk arasında şifalı bitkiler olarak anılan birçok bitki hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Anadolu halkının yabani bitkileri ilaç olarak kullanması da çok eski devirlere kadar gitmektedir. Hitit dönemine ait tıbbi tabletlerde bulunan reçete formüllerinde kayıtlı bitki adları bunun bir kanıtı olarak gösterilmektedir. Bunlardan 500 kadarının ticari üretiminin yapıldığı kaydedilmektedir. Türk farmakopisine kayıtlı bitki sayısı ise 140 civarındadır. Hâlbuki halk arasında tıbbi amaçlı kullanılan bitki sayısı çok daha fazladır. Epilepsi nöbet halinde kendini belirten bir hastalıktır. Nöbetler, beyindeki elektriksel dengenin aniden geçici olarak bozulmasıyla meydana gelir. Nöbetlerin şekli kişiden kişiye değişir. Bazıları yere düşüp kollarıyla ve bacaklarıyla çırpınarak bunu belli ederler. Bazıları ise, vücutlarında tuhaf karıncalanmalar hisseder, garip sesler duyar veya kısa bir süre için etraflarına dik dik bakarlar. Epilepsi hastalığının tedavisinde kullanılan tıbbi ilaçların yeterli olmadığı veya tercih edilmediği durumlarda çeşitli bitkilerde kullanılmıştır. Bu tür bitkiler geçmişten beri yöresel ilaçlar olarak tedavi amaçlı, çoğu bölgede kullanılmıştır. Ancak bu bitkilerin epilepsi hastalığını tamamen kökten hallettiği değil, sadece epilepsi nöbetleri azaltabileceği ya da daha hafif geçmesini sağlayabileceği yönünde bilgiler elde edilmiştir (Schmidt, D., 1983). Projede, farklı yörelerde geleneksel olarak halk tarafından epilepsi tedavisinde kullanılan bitkiler için bir literatür taraması yapılıp 7 adet hedef tür belirlenmiştir. Bu belirlenen bitkilerin epilepsi hastalığında ne dozda ve nasıl kullanıldığı konusunda araştırmalar yapılmıştır. Bu hazırlık aşamalarından sonra projemizde belirlediğimiz bitki türlerinin ekstraksiyon işlemleri yapılacak ve ekstraksiyon işlemi sonrasında her bir bitkiden elde edilen ekstratların içinde epilepsi hastalığını tedavi edici ya da etkisini azaltıcı kimyasal yapılarının olup olmadığının tespit edilmesi ve var olan yapıların kimyasal özelliklerinin B3LYP fonksiyoneli ve 6-31G(d,p) temel kümesi ile incelenmesi amaçlanmıştır. Sonuçta, proje çıktısı olarak; 1. Bitki ekstraktlarında bulunan anti-epileptik özellik gösteren bileşiklerin kromatoğrafik yöntemlerle araştırılması 2. Halk arasında kullanılan bitkilerin anti-epileptik özellik gösterip göstermediğinin araştırılması 3. Alternatif tıbba katkı sağlanması Anahtar Kelimeler: bitki ekstraktifleri, anti epileptik, epilepsiBazı Yörelerde Epilepsi Hastalığının Tedavisinde Kullanılan Bitkilerde Bulunan Flavonoid Türlerinin Belirlenmesi Ve Bitki Ekstraktlarının Antioksidan Aktivitelerinin Araştırılması