Şeyma ARAR, Uzm. Dr. Tayfun KOÇOĞLU,KIRAN, Bayram2024-01-282024-01-28https://hdl.handle.net/20.500.12597/18537Psoriasis, keratinositlerde proliferasyon, dermal kapiller vaskülaritede belirgin değişiklikler ve T hücrelerinden baskın lenfosit infiltrasyonu ile karakterize ; epidermal proliferasyon artşına bağlı olarak tırnakları ve eklemleri de tutabilen kronik, inflamutuar ve immünoloik bir dermal hastalık olarak bilinmektedir .Psoriasis lezyonları karakteristik olup, deride sedefi-beyaz renkle, parlak skuamlarla ve keskin sınırlarla kendilerini göstermektedir. Bu sebeple halk dilinde ‘sedef hastalığı’ olarak da geçmektedir. Hastalığı genetik yatkınlığın yanı sıra endojen ve ekzojen faktörler tetikleyebilmekte veya var olan hastalığı şiddetlendirebilmektedir. Özellikle fiziksel travmalarla süre gelen lezyonlar, hastalığın inflamatuar olduğu bulgusunu desteklemektedir ( Bayraktaroğlu, 2009 ve Dinçer, 2015). Lipoksinler(LX’ler), araşidonik asit(AA)’ten sentezlenen in vivo ve in vitro koşullarda biyoaktif, etkin şekilde antiinflamatuar olan lipid yapılı moleküllerdir. LX’ler aynı zamanda immünregülatör ve pre-resolving etkiye sahip medyatörler olarak bilinmektedir. Lipoksin serisinin ana bileşenlerini LXA4 ve LXB4 oluşturmaktadır ( Gülten, 2014). LXA4’ün güçlü bir antiinflamatuar olduğunun bilinmesi sebebiyle inflamatuar bir hastalık olan psoriasis vulgarisle ilişkisi olduğu düşünülmektedir. Psoriasis vulgarisli hastaların serum LXA4 düzeyleri ve hastalık şiddetiyle ilişkisi çalışmamızda araştırılacaktır Prokalsitonin(PCT), kalsitonin hormonunun bir prohormonu olarak tanımlanmıştır. Kalsitonin, tiroid parafoliküler C hücrelerinden salgılanmakta ve kalsiyum homeostazisinin regülasyonunda önemli bir rol oynamaktadır. Prokalsitonin de C hücrelerinden salgılanan 13 kD ağırlıklı ve 116 aminoasit ihtiva eden bir polipeptid türü olarak bilinmektedir. Prokalsitonin düzeyleri, sağlıklı insanlarda ölçülemeyecek seviyelerdedir. Ancak enfektif durumlarda 0,5 ng/ml’nin üzerinde tespit edilebilmektedir. Bakteriyel ve parazitik olan ve sistematik semptomlar gösteren ciddi enfeksiyonlarda bu düzey 100 ng/ml’yi aşabilmektedir. PCT’nin, yalnızca yaşamı tehdit eden sistemik inflamatuar durumlarda arttığı ve inflamasyon ortadan kalktığında hızlı bir şekilde normale döndüğü literatürde yer almaktadır (Yanaral,2009 ve Ertuğrul vd, 2005). Bu sebeple PCT’nin de antiinflamatuar olabileceği ve psoriasis vulgaris gibi inflamatuar olan bir hastalıkla ilişkisi olabileceği düşünülmektedir.Psoriasis Vulgarisli Hastalarda Serum Lipoksin A4 Ve Serum Prokalsitonin Düzeyleri Ve Bu Testlerin Hastalık Şiddetiyle Korelasyonu