SIVACIOĞLU, Ahmet2024-01-282024-01-28https://hdl.handle.net/20.500.12597/18216Türkiye 18 takson ile temsil edilen Meşe cinsinin ana vatanı olarak kabul edilmektedir. Türkiye ormancılığında meşe türleri 10 milyon hektar yayılışla (yaklaşık %50) önemli bir yer tutmaktadır. Meşe türleri ve diğer yapraklı tür ormanları uzun yıllardır uğradıkları menfi müdahalelere bağlı olarak çoğunlukla sürgün kökenlidirler.1973 yılında meşe türlerinin ağırlıkta olduğu baltalık orman alanları %46 gibi yüksek bir orana sahipken, bu oran 2010 verilerine göre %23’e (4.874.712 ha) kadar azalmıştır. Bu azalmada teknik olarak yapılan koruya dönüştürme çalışmalarının etkisi yanında,kırsal nüfus azalması sonucu ormanlar üzerindeki baskının azalması etkindir. Baskı azalması ve teknik dönüştürme çalışmaları sonucunda koru görünümlü ancak sürgün kökenli olan geniş yapraklı tür orman alanları oluşmuştur. Bu durum çalışmada materyal olarak değerlendirilen Kastamonu yöresi için de geçerlidir. Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü genel sahası 1.323.377 ha olup, bu alanın 206.234 ha’ında (%15.5) saf ve karışık meşe koru ormanları bulunmaktadır. Karışık baltalık alanlarının çoğunluğunun meşe türlerinden oluştuğu da dikkate alındığında, bu oran daha da yükselmektedir. Bölgede mevcut meşe ormanlarının 43.181 ha‘ı verimli vasıftadır. Verimsiz olarak sınıflanan meşe alanları koruya dönüştürme uygulamalarına tabiidir. Verimli meşe ormanlarının çoğunluğu da üzerlerindeki baskının azalması sonucunda doğal olarak koru vasfına kavuşmuş sürgün kökenli ormanlardır. Sürgün kökenli koru vasfındaki orman alanlarında ve koruya dönüştürme yapılan alanlarda belli gelişme çağlarından sonra ağaçlarda, eski ağacın kütüğünden sirayet eden çürüme beklenmektedir. Bu çürümenin başlama zamanı, önemli orana kavuşma zamanı bu tür meşe meşcerelerinin planlanması ve silvikültürel uygulamalara karar verilmesi aşamalarında önem taşımaktadır. Sürgün kökenli meşe ve kayın ormanlarında çürüklük oranının sürgün yaşı, kütük çapı ve yetişme ortamı faktörlerine bağlı olarak değiştiği daha önce Proje yürütücüsü tarafından yapılan çalışmada ortaya konulmuştur. Ancak bu çalışmada çürüklük oranının belirlenmesinde materyal ağaçların kesilmesi yöntem olarak seçilmiştir.Örnek ağaçların kesilerek, kesit yüzeyinde çürüklük yönünden değerlendirme yapılması kesin sonuç vermekle birlikte, bu metot geniş alan örnekleme yapılmasına uygun değildir. Bu amaçla son yıllarda dikili ağacı kesmeden gövdede olan çürüklük oranını saptamaya olanak veren teknolojiler geliştirilmiştir. Bu tekniklerde gövdeye özel ekipmanlarla ses dalgaları veya elektrik akımı verilmekte, gövdeden alınan sonuçlar bilgisayar ortamında iki boyutlu kesit şeklinde gösterilmekte, kesit üzerindeki farklı renklerin anlamına göre değerlendirmeler yapılmaktadır. Bu çalışmada kullanılması düşünülen ve ağacın elektriksel direncini baz alan “Elektriksel Direnç Tomografisi” yöntemi geniş alanlarda örnekleme yapmaya fırsat vermektedir. Bu sistemde elektrik akımı/ voltaj değerlendirilerek ağacın gövde kısmında çürüklük olup olmadığı saptanmakta, ayrıca bilgisayar ortamına aktarılan iki boyutlu kesit yardımıyla çürüklük oranı, farklı derecede çürüklük gösteren alanlar analiz edilebilmektedir. Anadolu meşenin anavatanı olarak belirtilmesine rağmen, verimli meşe orman alanlarımızın azlığı bu türün oluşturduğu orman alanlarının planlanmasında ve silvikültüründe araştırma yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Kastamonu Yöresinde yapılacak bu çalışma ile farklı gelişme çağlarında, yetişme ortamı koşullarında meşe meşcereleri örneklenecek, bu meşcerelerdeki çürüklük durumu belirlenecektir. Yetişme ortamının geniş kapsamı dikkate alındığında bu çalışmada sadece örnek alanların yamaç üzerindeki konumu yönünden ve yükselti yönünden değerlendirme yapılacaktır. Diğer manada örnek alanlar Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü sınırları dahilindeki farklı yükselti grubundan (0-1500 m yükselti farkı 250 m’lik sınıflara ayrılacaktır), farklı yamaç konumlarından (alt, orta, üst yamaç), farklı gelişme çağlarındaki meşe meşcerelerinden seçilecektir. Örnek alanlar 1000 m2 büyüklüğünde alınacak, her örnek alanda farklı gelişme çağlarındaki en az 20 ağaç üzerinde Elektriksel Direnç Tomografisi ekipmanı ile çürüklük tespiti yapılacaktır. Farklı gelişme çağı,yamaç durumu ve yükselti grubundaki meşe meşcerelerinde çürüklük oranına ilişkin elde edilecek sonuçlar bu meşcerelerin silvikültüründe ve planlanmasında kullanılacaktır. Çürüklük oranına göre bu tür meşcerelerin farklı durumlarda değer kaybı ortaya konulmuş olacağından, bakım planlanması, gençleştirmeye alınma zamanları vb. meşe silvikültüründe önem taşıyan konular açıklığa kavuşacaktır. Ülkemizin önemli orman bölgelerinden olan Kastamonu yöresinde yapılacak bu çalışma ülke çapında meşe ormanlarının işletilmesine yönelik kıymetli çıktılar verecektir. Anahtar Kelimeler: Meşe, Gövde Çürüklüğü, Elektriksel Direnç, TomografiMeşe (Quercus Sp. L.) Meşcerelerinde Gövde Çürüklüğünün Elektriksel Direnç Tomografisi İle Belirlenmesi Ve Silvikültürel Uygulamalara Yönelik Öneriler