Prof. Dr. Şeref TURHAN, Prof. Dr. Mehmet Atıf ÇETİNER, Doç. Dr. Aybaba HANÇERLİOĞULLARI,Uzman Şeydanur KAYA,Kurnaz, Aslı2024-01-282024-01-28https://hdl.handle.net/20.500.12597/18392Dünyanın oluşumuyla radyasyonun varlığı doğal olarak kaçınılmaz bir gerçek olmuştur. Radyoaktif maddeler çevrede doğal ya da yapay olarak bulunur. İnsanlar yaşam standartları, yaşadıkları ortamların fiziksel özellikleri ve coğrafi şartlara bağlı olarak değişiklik göstermekle birlikte, sürekli doğal kaynaklardan yayınlanan radyasyona maruz kalmaktadırlar. Doğal radyasyona en büyük katkı tabiatta doğal olarak bulunan 238U, 232Th ile bunların bozunma ürünleri ve 40K gibi radyoaktif elementlerden ileri gelmektedir. Literatürde insanların doğal radyasyonlardan dolayı maruz kaldıkları riskleri belirlemek amacı ile çalışmalar yapılmaktadır. Yaklaşık son 20 yıldır, insanların doğal, taban seviye radyasyona maruz kalmalarının sağlık üzerindeki etkilerinin incelenmesi çalışmaları sürdürülmektedir. Ancak günümüzde düşük seviyeli iyonlaştırıcı radyasyonun canlı organizmalar üzerindeki etkisi ile ilgili çok az veri mevcuttur. EPA (ABD Çevre Koruma Ajansı)’ya göre, düşük seviyeli iyonlaştırıcı radyasyona maruz kalmanın etkileri az olsa bile bu etkiye uzun süre maruz kalmak bazı riskler doğurabilmektedir (EPA, 2011). Bu çalışmanın amacı, Karabük ilinde toprakta, suda ve havada bulunan radyoaktivite miktarları ölçerek bölgenin doğal radyasyon düzeyini belirlemektir. Bu kapsamda, alınacak örneklerde bulunan doğal (238U, 232Th, ve 40K) radyonüklitler ile eğer varsa yapay (137Cs) radyonüklit konsantrasyonları belirlenecek, elde edilen sonuçlar kullanılarak, soğurulan gama doz oranları ve yıllık etkin doz eşdeğeri hesaplanacak ve radyolojik tehlike parametreleri hesaplanacaktır. Yine çalışma bölgesinde sular incelenecek ve sulardaki radon düzeyleri belirlenecektir.