Yrd. Doç. Dr. Gökhan ŞEN, Yrd. Doç. Dr. Burak ARICAK, Yrd. Doç. Dr. Tayyibe ALTUNEL, Arş. Gör. Özkan EVCİNALTUNEL, Arif Oğuz2024-01-282024-01-28https://hdl.handle.net/20.500.12597/18248Milli parkların kurulmasının amacı yurdumuzda milli ve milletlerarası düzeyde değerlere sahip park, tabiat anıtı ve tabiatı koruma alanlarının seçilip belirlenmesine, özellik ve karakteri bozulmadan korunmasına, geliştirilmesine ve yönetilmesine ilişkin esasları düzenlemektir. Ülkemizde bu nitelikte tahsis edilen ilk park 1958 yılında Yüksek İcra Vekillerinin Kararı ile Yozgat ili sınırlarında milli park haline getirilen “Yozgat Çamlığı Milli Parkı”dır. Bugün ülkemizde 42 adet milli park’ın yanında 33 adet de Tabiatı Koruma Alanı mevcut bulunmaktadır. Barındırdıkları kendine özgü özellikleri (tabiatı, ekolojisi, tarihi ve kültürel yapısı, vb.) dolayısıyla koruma altına alınmış bu çeşit alanlarda öncelikli amaç, bahsi geçen özelliklerin olduğu gibi korunması ve gelecek nesillere aktarılmasıdır. Bundan dolayı da bu alanlarda doğal yaşam süreçlerine müdahale edilmemektedir. Ancak bu eşi benzeri olmayan güzelliklerin bu şekilde kanun ve yönetmeliklere dayalı olarak korunması, muhafaza edilmesi, buraların aslında kimler için korundukları sorusunu da gündeme getirmektedir. Kendi insanımızın içinde ne olduğunu ne için korunduğunu bilmediği bu ve benzeri yerlere yaklaşımı da mesafeli olmaktadır. İnsanların bilinçlendirilmesi korunmakta olan şeyin ne olduğunu bizzat yaşayarak, görerek sahiplenmesi ile arttırılabilir. 1980’lerden başlayarak, günümüzde her geçen gün daha fazla insanın dahil olduğu eko-turizm faaliyetleri bugün bireyleri sadece kendi yaşadıkları yerlerde değil, yeryüzünün uzak noktalarını dahi gidip araştırmaya, olup bitenin takipçisi olmaya yönlendirmektedir. Bu faaliyetlerin içinde doğal süreçlerin müdahalesiz yaşandığı milli parklar önemli yer tutmaktadır. Dünya üzerinde tesis edilen ilk milli park olan “Yellowstone Milli Park (1872)”ını sadece 2011 yılında 3394322 kişi gezmiştir. Kendine özgü birçok ilginç özellik barındırıyor olmasına rağmen, insanların bu parkı tercih etmelerinin başlıca nedenlerinden biri, ziyaretçilerin her türlü faaliyetine uygun tesis ve alt yapı hizmetleri ile donatılmış olmasıdır. Çalışmanın yürütüleceği “Ilgaz Dağı Milli Parkı”, Doğu Karadeniz Göknarı’nın (Abies nordmanniana subsp. Nordmanniana) optimum yayılış gösterdiği tabii bitki toplulukları, kültürel zenginliği, dağ, orman ve kış sporları, manzara, dinlenme ve eğlenme, eğitim ve turizm alanlarında sahip olduğu zengin niteliklerinden dolayı, 1976 yılında1088 ha’lık bir alanda tesis edilmiştir. Park özellikle kış mevsimlerinde barındırdığı kış sporları merkezi ile önemli bir ziyaretçi potansiyeline sahip olmasına rağmen, bu ziyaretler motorize ulaşımın sağlanabildiği tesislerin yer aldığı bölge ile sınırlı kalmaktadır. Oysa park dört mevsim gezginlere hitap edecek muhteşem özellikleri ve iki zirvesi ile Batı Karadeniz’in en yüksek dağını (Ilgaz) da bünyesinde barındırmaktadır. 1990’ların başından ülkemizde de yaygınlaşmaya başlayan, doğa yürüyüşleri (hiking, trekking ve backpacking) ve dağcılık (yaz ve kış) için ideal ortamı bünyesinde barındırıyor olmasına rağmen, bahsi geçen bu faaliyetlerin güvenle yapılabilmesini sağlayacak bir alt yapısı bulunmamaktadır. Her ne kadar milli parkın gelişim planına dair 2009 yılında hazırlanan bir raporda iki adet rota “Tur Güzergahı” olarak belirlenmiş ve memleket haritasında (1:25000) işaretlenmiş olsada, parkın mevcut potansiyelini tamamıyla ortaya koymak ve burayı ziyaret etmeyi düşünen her seviyeden doğa aşığının ihtiyaç duyacağı alt yapıyı sağlamaktan uzak olduğu kolayca vurgulanabilir. Mevcut ihtiyaca ve çeşitliliğe hitap edebilecek rotaların bir an önce yüksek standartlarda ve profesyonelce belirlenmesi gerekmektedir. Bu rotaların parkın yürüyüş ve tırmanış rotaları ve kamp alanlarını içerecek bir patika şebekesi ile donatılması, kullanımını daha geniş bir kitleye yayacak, kentin eko-turizm kapsamında sağlamakta olduğu gelirin artmasına katkıda bulunacaktır. Bugüne kadar başlangıçta Batı Karadeniz bölgesinde bazıları tamamlanmış benzer kapsamdaki diğer çalışmalarla (Yenice-Karabük; Azdavay-Kastamonu) bütünleştirilmesi ve ilerleyen zamanda ulusal bir ölçekte şekillendirilebilme imkanları araştırılacak olan “doğa yürüyüş parkurları şebekesi”ni de içine alacak bir “web” sayfasında, doğa severlerin kolayca ulaşabilecekleri, gitmek istedikleri bölge/yöre’ye ait sağlıklı bilgilere ulaşabilecekleri bir çalışma olarak biçimlendirilmesi umulmaktadır. Anahtar Kelimeler: Doğa Yürüyüşleri, Kampcılık, Dağcılık, Güzergah PlanlamaEko-Turizm Kapsamında Ilgaz Dağı Milli Parkı’nda Yürüyüş Rotaları İle Kamp Alanların Tespiti Ve Ekonomik Potansiyelinin Belirlenmesi