Prof. Dr. Şeref Turhan Doç. Dr. Temel Kan BakırDuran, Celalettin2024-01-282024-01-28https://hdl.handle.net/20.500.12597/18912Arazi örtüsüne ilişkin etüt/envanterler ve muhtemel risklerin öngörüldüğü araştırmalar, yöresel planlamalarda önem taşımaktadır. Çevresel etkilerin (edafik/fizyografik) bilinmesi, doğru kararların ve politikaların oluşturulmasında büyük önemi vardır. Daday-Hanönü ilçeleri arası saha, Daday Çayı-Gökırmak Vadisi ve çevresindeki Ekinveren Fayı, yüksek arazilerin koruması altındadır. Jeolojik ve Jeomorfolojik olarak farklı birimlerin iç içe olduğu bir sahayı temsil etmektedir. Kastamonu ilindeki ultrabazik kayaların en geniş yüzeylendiği yer (Çangaldağ ve Elekdağ ofiyolitleri) bu güzergâhta görülür. Nitekim yörenin çevresindeki iki yüksek kütledeki ofiyolit araziler, kendine özgü özellikli sahalardır. Daday Çayı- Gökırmak ve kollarının açtığı vadi tabanları ve yakın çevresindeki sekiler, yoğun tarımsal faaliyet alanıdır. Bu alanlarda yaygın olarak sarımsak, pancar, çeltik ve buğday bitkisel üretimi yapılır. Yöredeki tarımsal ekonominin ve faaliyetlerin devamlılığını sağlayabilmek için, yöre ile ilgili çevresel araştırmalara gereksinim vardır. İnceleme sahasının şekillenmesinde Ekinveren Fayının rolü de bulunur. Fay, Daday–Hanönü ilçe merkezleri arasında, Gökrmak nehri ile birlikte doğu-batı yönünde uzanır. Gökırmak ve Fay hattı boyunca yerleşim yerleri de sıralanır. Bu yerleşim yerleri ve çevresindeki su kaynaklarının içme-kullanma, tarımsal sulama gibi amaçlarla kullanımı söz konusudur. Faya bağlı su kaynaklarında, Arsenik (As) gibi bazı metallerin toksik etkileri görülebilmektedir. Ayrıca Hanönü ilçesi sınırlarında Gökırmak Bakır Maden İşletmeleri bulunmaktadır. Çevresel risklerin belirlenmesinde, öncelikli olarak yerleşim yerlerindeki su kalitesi ve tarım toprakların ağır metal içerikleri bilinmesi önemlidir. Bu proje önerisinin amacı, hem ekinveren fayı hemde ofiyolit yapının bulunduğu alanlardan temin edilecek su/toprak/bitki örneklerinin element dağılımlarını belirlemek ve bu tür alanları çevresel etki açısından değerlendirmektir. Proje kapsamında yürütülecek arazi çalışmaları ile elde edilecek su/toprak/bitki örneklerindeki Ni, Cr, Co, As vd. elementler ve derişimleri, X-ışını floresans (XRF) spektrometresi ölçme cihazı ile tayini yapılacaktır. Elde edilen veriler, ulusal ve uluslararası ölçüt değerler veya tavsiye edilen üst sınır değerleri ile karşılaştırılacaktır. Yörede yaşayanlar ve tarımsal ürünler için tehdit/tehlike durumu ortaya konmaya çalışılacaktır. Ultramafik (ofiyolit) kayalardan gelişen topraklarda, genellikle Nikel (Ni), Krom (Cr) ve Kadmiyum (Cd) gibi potansiyel toksik elementlerin içeriği yüksektir. Bu alanların en tipik göstergesi, ultra bazik kayalara uyum sağlamış florasıdır. Bitki örtüsü, ofiyolitler üzerinde oluşmuş toprağın içeriğindeki zararlı elementlerin (Mg, Ni, Cr vb.) kontrolü altındadır. Bu nedenle, ortama uyum sağlamış türler gelişebilmektedir. Mikrobiyal topluluklar da topraklarındaki ağır metallerin neden olduğu strese maruz kalır. Bu tür alanların yakın çevrelerindeki topraklara ait araştırmalar yetersizdir. Ultramafik kayaların etkisi altındaki havzalardaki toprakların özellikleri görece bilinmemektedir. Yöredeki ultramafik topraklar, su kaynakları ve bitki örtüsü ile ilgili kapsamlı çalışmalar bulunmamaktadır. Proje sonucunda elde edilen verileri içeren bilgi notu veya teknik rapor ve makaleler, çevresel risk düzeyleri, planlama ve politikalarda kullanılabilecektir. Proje ayrıca, yöredeki toplum bireylerinde farkındalık oluşturacaktır.Ekinveren Fay Hattına (Daday–Hanönü Arası/Kastamonu) Yakın Su Kaynakları Ve Sedimentlerde Element Dağılımları Ve Haritalanması